“Neler oluyor, Ankara üzerinde uçaklar, Eskişehir yolunda ambulanslar...”
Ankara’da yaşayan göçmen bir kardeşimin ilk alarmı bu şekildeydi.
Bu satırları ise bundan 15 saat sonra yazıyorum. Tivilerin canlı yayınları sayesinde bir askeri darbe teşebbüsüne tanıklık etti bütün dünya.
Devlet televizyonu ele geçirildi ve darbecilerin bildirisi okundu. Sabah altıdan sonra sokağa çıkmamız yasaklandı. Ama bütün bunun bir inandırıcılık yanı yoktu. Sanki karşımızda, sonu trajedi ile noktalanacak ucuz bir komedi oyunu kurgulanıyordu...
Çok uzun bir gece başlamıştı. Olup bitenin şaşkınlığı üzerimde ağır basarken, Amerika’da çalışan bir gazeteci arkadaşım aradı ve bu işin sonunu sordu. Hiç fazla düşünmeden ona bu darbe girişiminin başarısız olacağını belirttim.
Neden mi bu şekilde cevapladım bu soruyu?
Ben ilk kez, bundan 26 yıl öncesi “Zaman” gazetesi okumuştum ve o zaman hayretler içinde kalmıştım. Bu gazetenin ruhunda Cumhuriyet ilkeleri ve Türklük yoktu. Okuyucuyu onlarca asır geriye sürüklüyordu.
Daha sonraki yıllarda, Fetullahçı tarikat mensuplarıyla uzun tartışmalarım oldu, bazen onlarla yumruklaşmaya kadar gittiğim oldu, çünkü farklı Türkiye hayalleri yatıyordu gönüllerimizde...
Ve dün akşam, Fethullahçılar Meclisimizi bombalayarak harakiri yaptılar. İŞİD’in bile elinde olmayan F-16 uçaklarıyla!
Bu saatten sonra, herhalde Türkiye topraklarında, Fetullahçı hareketin bütün tohumları ve kökleri yok edilecektir.
FETÖ örgütü, daha 1990 yılında, kendisine Bulgaristan’da da uygun bir zemin bulmuştu. Nasıl olduysa, esrarengiz bir şekilde ülkemizdeki karanlık güçlerle işbirliği içine girdi ve yarınki gün, Bulgaristan’da çıkmaya devam eden “Zaman”gazetesini manşetinde askeri darbe girişiminde bulunanlar için methiyeler yazılacak. Bu saatten sonra, bizim için bir lekedir bu gazete...
Böylece, namlunun ucundan demokrasi çıkmayacağını da canlı yayında görmüş olduk.
Şimdi biz tezelden Meclisimizi onaralım!
Mümin TOPÇU
Ankara’da yaşayan göçmen bir kardeşimin ilk alarmı bu şekildeydi.
Bu satırları ise bundan 15 saat sonra yazıyorum. Tivilerin canlı yayınları sayesinde bir askeri darbe teşebbüsüne tanıklık etti bütün dünya.
Devlet televizyonu ele geçirildi ve darbecilerin bildirisi okundu. Sabah altıdan sonra sokağa çıkmamız yasaklandı. Ama bütün bunun bir inandırıcılık yanı yoktu. Sanki karşımızda, sonu trajedi ile noktalanacak ucuz bir komedi oyunu kurgulanıyordu...
Çok uzun bir gece başlamıştı. Olup bitenin şaşkınlığı üzerimde ağır basarken, Amerika’da çalışan bir gazeteci arkadaşım aradı ve bu işin sonunu sordu. Hiç fazla düşünmeden ona bu darbe girişiminin başarısız olacağını belirttim.
Neden mi bu şekilde cevapladım bu soruyu?
Ben ilk kez, bundan 26 yıl öncesi “Zaman” gazetesi okumuştum ve o zaman hayretler içinde kalmıştım. Bu gazetenin ruhunda Cumhuriyet ilkeleri ve Türklük yoktu. Okuyucuyu onlarca asır geriye sürüklüyordu.
Daha sonraki yıllarda, Fetullahçı tarikat mensuplarıyla uzun tartışmalarım oldu, bazen onlarla yumruklaşmaya kadar gittiğim oldu, çünkü farklı Türkiye hayalleri yatıyordu gönüllerimizde...
Ve dün akşam, Fethullahçılar Meclisimizi bombalayarak harakiri yaptılar. İŞİD’in bile elinde olmayan F-16 uçaklarıyla!
Bu saatten sonra, herhalde Türkiye topraklarında, Fetullahçı hareketin bütün tohumları ve kökleri yok edilecektir.
FETÖ örgütü, daha 1990 yılında, kendisine Bulgaristan’da da uygun bir zemin bulmuştu. Nasıl olduysa, esrarengiz bir şekilde ülkemizdeki karanlık güçlerle işbirliği içine girdi ve yarınki gün, Bulgaristan’da çıkmaya devam eden “Zaman”gazetesini manşetinde askeri darbe girişiminde bulunanlar için methiyeler yazılacak. Bu saatten sonra, bizim için bir lekedir bu gazete...
Böylece, namlunun ucundan demokrasi çıkmayacağını da canlı yayında görmüş olduk.
Şimdi biz tezelden Meclisimizi onaralım!
Mümin TOPÇU