Eski Bulgaristan Devlet Güvenlik Teşkilatı'nda (DS) eğitilmiş, görev almış, uyduruk, sahte ve gerçek özgeçmişleri olan; "Angelov, Sergey, Sava" (yoldaş Doğan), "Peter" (Ruşen Rıza), "Pavel" (Mestan) "Ognyan" (Osman Oktay), "Murad, Sider" (Ünal Lütfi), "Vergil" (Ramadan Atalay), "Georgiev" (Güner Tahir) ve diğer ajanlar kurgularıyla, entrikalarıyla ve sahneledikleri türlü türlü oyunlarla artık bizi aldatmaları zor gözüküyor. Onlar çoktan sahne arkasında bulunan sahiplerine kendilerini ispatladılar. Ne hikmet ise bugünlerde yine yöneticileri tarafından aktivize edildiler.
Ben, kesinlikle polemiklere girmek istemiyorum. Bilindiği gibi, daha HÖH kurulmadan önce, illegal Bulgaristan Türkleri Milli Kurtuluş Hareketi örgütünün içerisindeydim. O dönemden beri halkımız ile beraberim ve hala bu çok ızdıraplar çekmiş, dürüst, çalışkan insanlarımızın haklı davası namına gayret gösteriyorum.
Bana sıradan HÖH mensubu, HŞHP mensubu veya herhangi bir Bulgaristan vatandaşı tarafından yöneltilecek sorulardan asla çekinmem ve korkmam, yeter ki, bunlar eski Bulgaristan Devlet Güvenlik Teşkilatı'nda (DS) görev almış ve cellatların maşası olmasın.
Benim, komünist ajan ve muhbirlerden farklı prensipler üzerine kurulmuş erdemlerim bulunmakta. Ajanlar ve muhbirler hayatlarını totaliter komünist istihbarat teşkilatının yardımı ile kendi halkını kurban edip, onların acıları üzerine inşa etmeyi seçtiler.
İşte bu yüzden halkımın cellatları ve maşalarına taviz vermek istemiyorum.Ben,prensiplerimden asla ödün vermem. Bir defa yalan söyleyip, beni aldatmayı başardılar ve davam uğruna verdiğim mücadelede, gençlik coşkum ve enerjimden dolayı faydalandılar ama bu sefer başaramayacaklar.
Bu yüzden Bulgaristan'da yaşayan Türk ve Müslüman topluluğunu yeniden başka bir “porsiyon” yalan ve aldatmacadan korumak istiyorum.
Bulgaristan’ın, sözde demokrasiye geçiş döneminde yer alan sağduyulu kişiler, aslında her şeyin bir tiyatrodan ibaret olduğunu biliyorlardı ama sessiz kalmayı tercih ettiler. Böylece, totaliter rejimin cellatlarına büyük iyilik yapmış oldular.
Şimdi bütün o sağduyulu kişileri uyarıyorum ve karanlık işbirlikçiler ile yeni bir aldatmacanın, yeni bir senaryonun parçası olmayın diyorum.
Geçmişte yaptığınız hatalardan ders alalım, Bulgaristan'da Türk ve Müslümanları yalan yanlış yollara sevk etmeyelim.
Bugün tehlike çanları çalıyorum ! Çalıyorum ki, tertemiz, çalışkan ve dürüst insanlarımızı yeniden aldatmasınlar ve yalan dolanlarla gençlerimizi zehirlemesinler!
Benim bu pozisyonum prensipler üzerine kurulu ve kişisel bir gönderme değil!
Kasım DAL
сряда, 13 юли 2016 г.
Абонамент за:
Коментари за публикацията (Atom)
0 коментара:
Публикуване на коментар
Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.