Dr. Nedim Birinci'nin "Hedef on milletvekili"
başlıklı yazısını okudum ve bazı tereddütlere kapılmadım değil.
Bu on vekil listesi
kimlerden oluşacak ve nasıl belirlenecek bir türlü anlamış değilim...
İstanbul merkezli Bultürk derneğinin politik hedefinde,
önümüzdeki Bulgaristan seçimlerinde Parlamento'muza on vekil göndermek varmış.
İstanbul'da çoğumuzun bilmediği Yıldırım mahalesinde bulunan
bu göçmen derneği acaba nasıl olup ta bunca vekili meclisimize sokacak, ben
bunu da bir türlü anlamış değilim, çünkü aday listeler artık hazır ve bunlarda
değişiklik olmaz.
Belirli nedenlerden dolayı genelde Türkiye'den en fazla oy
DPS'ye çıkmakta.
Geçen gün Zürfettin Hacıoğlu ile Dr.Yüksel Özkan, yine
plajları yılan dolu Nesebır bölgesinde pineklemekteydi, oralarda kimlerle
görüşebilecekleri ise malüm...
Nedim Birinci adının önünde doktor sıfatı kullanmış, ama
Kırcaali'deki dostları, kendisinin bir sağlık memuru olduğunu belirtiyor, yani
burada feldşerlik öğrenimi görmüş birisi,umarım ünüversite diploması da
almıştır.
Nedim bey, yazısında
resmiyette kaydı bulunmayan bir Bulgaristan Stratejik Araştırma
Merkezi'nden de bahsediyor.
Ona göre bu merkez üç yıldır faaliyetteymiş, ama merkezin
logosunda 2013 yılı yazmakta...
Bu araştırma merkezi doğal olarak bizi ilgilendirir, hem de
çok, çünkü biz hala doğduğumuz topraklarda yaşamaktayız ve yarınlarımız için
çok endişeliyiz, bundan dolayı karşımızda ciddi muhataplar görmeyi arzularız...
Kimler tarafından kuruldu, yöneticileri ve çalışanları
kimler, tam olarak adresi neresidir bu merkezin, bir de finasörleri kimlerdir?
Biz nasıl ulaşabiliriz bu merkeze, medya olarak
okuyucularımızı aydınlatmak isteriz, çünkü Nedim Birinci'ye göre bu merkez
başarılı çalışmalar yürütmekte ve yönetiminin "büyük davamızda"
katkıları bulunuyormuş.
Bunlar kulağa güzel gelen ifadeler, ama biz Bulgaristan'da
yaşayanlar gerçek hayatımızda ne bir büyük davalara,ne de büyük bir başarılara
tanıklık etmekteyiz.
Daha sonra sayın Nedim Birinci, derneklerimizin öncülüğüne
güvenelim diyor.
Tamam be güzel kardeşim, ama biz bu çağrınıza nasıl güvenç
ve inanç bağlayalım.
Zürfettin Hacıoğlu ve Dr.Yüksel Özkan çevresinde kutuplaşmış
göçmen dernekleri her zaman olduğu gibi DPS menfaatleri namına adeta Ciguli
misali göbek atmakta, biz artık adeta korkar olduk, bunlar bu malum ajan
partisinin bir malubiyetinden sonra, herhalde Edirne'deki popüler Meriç
köprüsünün üzerinden, kendilerini o pis suların üzerine doğru sallandırır.
Ana Vatan Türkiye'miz de bugün yaklaşık yarım milion çifte
vatandaşımız barınmakta, ama şanlı derneklerimizin sağladığı oy ise 50 000 geçmemekte.
Demek ki, göçmen camiasının arzu ve istekleri doğrultusunda adım atmamakta bu
göçmen derneklerimiz ve çoğunlukta can kardeşlerimiz bunları asla
iplememekte...
Bunca yıldır uzaktan göçmen derneklerimizi takip
etmekteyim,bunlara Bultürk'te dahil.
Yakın zamana kadar bu dernek aktivistleri için Ahmed Doğan
ve partisinden iyisi yoktu!
Sonrasında Boyko ve Karayançeva ile sarmaş dolaş oldular!
Vejdi ile Galata köprüsün üzerinde puro tüttürdüler!
Bir ara Moskova talebesi Sali Şaban'ı bile naftalinden çıkarıp
başımıza Cumhurbaşkanı ilan ettiler!
Geçen ki seçimlerde ise "Göçmen camiasının lideri Güner
Tahir'dir"demeçleri vermediler mi?
Birinci'nin son yazısından anladığımız kadarına DPS ve
Reformcular'a oy vermeyecekmişiz!
Ama nedense başka kime oyumuzu vereceğimiz belirtilmiyor bu, çünkü kendisi
ve çevresi de bunun cevabını bilemiyor, ama politik hedeflerinin arasında on
vekil kazandırmak olduğunu ısrarla belirtmeyi unutmuyor.
Ayrıca yalnız ismi durmadan bir yıldız gibi parlatılan bu
derneğimizin Bulgaristan siyasetine aktif katkısı varmış.
Bunun da gerçeklerle pek bir bağlantısının olmadığını
düşünüyorum.
Ama Nedim Birinci ısrarla Bulgar hükümetine, hem de
Türkiye'ye çözüm aramakta, işbirliği yapılacak partiyi ve hedef belirlemekte öncü olduklarını vurgulamakta.
Bir nevi bunlar Boyko'nun, Sergeyço'nun, Ahmedço'nun ve
Tayip beyin üzerinde kol kanat germe mertebesine ulaşmışlar,ama yalnız bizim
bundan haberimiz olmamış...
Bultürk gibi örgütler BSP-DPS- Ataka ortaklığını da iktidardan güya indirmişler.
Burada artık "çüüüş"derim ben!
Ayrıca benim gözüm bu "stratejik analizi" pek
tutmadı.
Ve biz bu sulu ayrandan içmeyelim, karnımız tok...
Ne yazık ki, ülkemizde siyasi istikrarsızlıklar devam
etmekte!
Madem ki, göçmen dernekleri bizim menfaatlerimiz
doğrultusunda bu kadar cehendem ateşi ve azabı içinde çırpınıyorlar, seçimlere
beş kala, vekil adayı listeleri çoktan belirlenmişken, Parlamento'da
"soydaş milletvekili grubundan"bahsetmekte neyin nesi oluyor?
Hiç siz, bulanık sudan oltayla balık avlandığını gördünüz
mü? Ben görmedim!
Bazılarının hayal gücü fazla olabilir, bizler de buralarda
geri zekalı olmadığımıza göre, Nedim Birinci'nin yazısının finalinden şunu
anladım.
O, oyumuzu çöpe atmamamızı tavsiye ederken, dernek
başkanlarının öğütlerine de kulak veriniz diyor.
Demek ki, Zürfettin'in ve Özkan'ın adamları ne derse buna
göre hareket edeceğiz!
Yani bizim Mestanlılı "yiğit oğlan" Lütfi'nin
takım elbisesinin tozunu üflemeye devam edeceğiz, ancak bu şekilde gömleğini
süsleyen kırmızı apoletleri de okşamış olacağız...
Vallahi de Billahi de, çok iyi ve isabetli bir
"stratejik analiz" yapmışsın Nedim Birinci!
Rafet Ali,
Kırcaa
HEDEF 10 MİLLETVEKİLİ
Politik hedefimiz Bulgaristan seçimlerinde Sofya
parlamentosuna 10 milletvekili göndermektir. Seçimler, 5 Ekim 2014 günü, hem bütün
Bulgaristan’da, hem de Türkiye de aralarında olmak üzere, dış ülkelerdeki Bulgar diplomatik
temsilciklerimizde ve özel açılacak seçim bürolarında yapılacaktır. Seçimler,
Kurban Bayramına rastladığından dolayı, bizler için o gün biraz Bayram telaşı olsa
da, hepimiz mutlaka katılmak zorundayız.
Oyumuzu vermeliyiz. Bir önceki 2009 genel seçimleri göz önünde bulundurularak
Türkiye Cumhuriyeti’nde şimdi de yine 126 seçim merkezinde oy kullanılması
öngörüldü. Fakat bu geçici bir karar. Verilen dilekçelere göre değişecektir.
Sandık sayısı artabilir. Bu konuda son karar 9 Eylül günü alınacaktır. Sandık
sayısı yapılan müracaat ve kayıtlara göre, hiçbir kısıtlamaya tabii tutulmadan,
bir daha hesaplanacak ve son tespit yapılacaktır.
Dikkat edilecek bir nokta:
2014 parlamento seçimlerine T.C.’deki soydaşlar arasında
olağanüstü büyük bir ilgi gözleniyor. Her gün Konsoloslukların önü seçim kaydı
yaptırmak isteyenlerle dolup taşıyor. Politik aktifliğin hele ilk kez oy
kullanacak gençler arasında yüksek olması çok memnuniyet vericidir. 126 seçim
bürosunun şöyle bir 30 sandıkla artması bekleniyor. Bulgar seçim yasalarına
göre, önceden belirlenen merkezlerden uzakta bulunan, bir yerleşim yerinde 20
kişinin seçime katılmak için dilekçe vermesi, yeni bir seçim merkezi açılması
için yeterli sayılır. Bulgar Seçim Merkezi kararına göre seçim günü 8 saat
sürecektir. Bir günde bir sandığa en fazla 850 – 900 kişi ov atabilir. 2009’da
bazı sandıklarda 1500 seçmen soydaşın oy kullanmıştı. Rakamın büyüklüğü dikkati
çekti. Bulgar Yasa ve Adalet Partisi RZP) Başkanı Y. Yanev’in Yüksek Mahkemede
itirazda bulundu. Bu nedenle, kimi sandıklardan alınan sonuçlar sayılmadı.
Şimdi daha fazla seçim sandığı açılması istekleri İzmir, Bursa ve İstanbul gibi
mega merkezlerde artarken, lütfen herkes seçim listelerinde isim ve adresinin
doğru işlenip işlenmediğine dikkat etsin. Sandık başına kimlik veya pasaportla
gidiniz.
İlk kez oy kullananlar ve yaşlılar.
18 yaşına basmış olan her Bulgaristanlı soydaş oy verip
seçme hakkını kullanabilir. Daha önce seçime katılmamış gençler seçim büro ve
komisyonlarında görev alamaz.
Bu seçimde soydaşlarımızın en az 130 bin oyla 10
milletvekilini Sofya parlamentosuna göndermesi bekleniyor. Oy kullanmanın üst
sınırı yoktur.
Bizim oylarımızla kim milletvekili oluyor:
Bu seçimde 43. millet meclisini seçeceğiz. 2009’daki olağan
seçimde Türkiye’den gelen oylarla 5 HÖH – DPS milletvekili ve 1 de GERB
milletvekili seçildi. Oyların hepsi Sofya’da kullanıldı.. Şimdi soydaş
oylarının hangi illerde ve nasıl kullanılacağı henüz açıklanmadı. 2009’da HÖH
partisi Türkiye derneklerinden yükseltilen Türk milletvekili adaylarının Sofya
meclisine girmesine engel oldu. Bu oylarla kendi listesinden 5 Bulgar
milletvekili çıkardı.
Vatanlarındaki politik yaşama, ağır sosyal ve mali bunalım
sorunlarının çözümüne ve iki ülke arasındaki işbirliği ve yardımlaşma
kapılarını daha da geniş açmaya katkıda bulunmak isteyen adaylara bu defa şans
tanınmalıdır.
Oylarımızla delege edeceğimiz milletvekillerinin başlıca
ödevleri:
Bu seçimlerin hem soydaşlarımızın kendi sorunlarının
çözümüne hem de Bulgar Türk ilişkilerinin yeni daha semereli ve herkese yararlı
bir düzeye taşınması açısından büyük önem taşıdığı biliniyor. Soydaşlarımız
Bulgaristan’da kalan evlerine ve diğer taşınmazlarına sahip çıkarken, aynı
zamanda demokratikleşmeyi seçen Bulgar toplumuna hak ve adalet, özgürlük ve
eşitlik temin etme davasında yararlı ve faydalı olmak istiyor.
HÖH listelerindeki durum:
2014 parlamento seçimlerinde, Hak ve Özgürlükler Partisi
HÖH-DPS listeleri açıklandı. Bütün
ülkede liste başı yalnız 2 Türk var. Biri Lütfü Mestan diğeri de İsperihli
Ahmet Ahmet. Bu partinin Türklük ve Müslümanlığa madden ve ruhen yüz çevirdiği
bu seçimlerde de ortaya çıkıyor. Ülkemizde özgün Türk kültürünü, diğer
etniklerin öz kültürlerini geliştirerek, İslam dinine bağlı yurttaşlara daha
büyük saygı gösterilmesi sayfasını da kapatan HÖH partisi kadrolarının
Türklerden, ne Müslümanlardan ne de soydaşlarımızdan oy istemeye yüzü yoktur.
Bu parti çilekeş halkımızın sorunlarını, dertlerini, geleceğini unutmuş ve
çizmiş bir partidir. Politikayı halkın menfaatlerini savunmak için değil,
mafyotik-oligarşi-hırsızlarının çıkarları için yürütüyor. HÖH’te liste başları
yerli ve yabancı oligarşi aracıları: Daniel Peevski, general Simyon Simyonov, Kostenbrotlu İliya İliev, Nikolay Tsonev
v.s.v.s HÖH-DPS liste başıdır. Bu
insanlar sizin, senin benim oyumuzla meclise girmeye yalakalık yapıyorlar. Bizi
bu kişiler temsil edemez. Onlar ne bizim iyi ne de kötü günümüzde yanı
başımızdaydı. Arkamızdan hesap kitap yapılıp iş çevrilmesi yolunu birlikte
keselim. Şartlarımızı kabul etmeyene bir oy yok. Bu partinin bu defa da
Türklerden ve Pomaklardan dava uğruna oy alması değil, kalaycı ve burguculardan
dalavereye devam etmesi için daha fazla oy satın alması bekleniyor. İşlerin iç
yüzü budur.
Avrupa ülkelerinde HÖH-DPS partisine oy verip oligarşi
temsilcilerini, mafya babalarını, hapis kaçaklarını, parlamentoyu otel sanıp 1
yıl uyuklayanları seçmek istemiyor. Bu oylarla son seçimde milletvekilli
olanlar (5 kişi) hiç biri hiçbir defa soydaşlarımızı aramadı, sormadı,
derneklere uğramadı, AB’de çalışan işçilerimizin problemini sormadı, hiçbir
sorunumuzla ilgilenmedi.
Bulgaristan’daki ana sorun:
Bu seçimle çözülmek isteyen ana sorun mafyanın ve oligarşi
kenelerinin devlette ve yürütmeden atmak olsa da mümkün olmayacaktır. Parti
listelerini parti merkezleri belirledi. Halkın gösterdiği milletvekili yok.
Liste başlarını kimse değiştiremez, onlar Ekim ayından sonra devam edecek olan
politikaya atanmış gibiler. Liste başından indirilmelerine ve yerlerine yeni
birisinin gösterilmesine % 51 ol gereklidir. Bunu da kimse bu günden sonra
artık kimse toplayamaz, çünkü liste değişikliği için oy kullanan kişi, seçim
günü oy kullanma hakkını yitirir. Kullandığı en çok seçim dalavereleriyle
devlet içine en fazla asalak yerleştiren HÖH – DPS partisidir. Plamen Oreşarski
hükümetinde Maliye Bakanı olan ve burnunun dibinden 3 milyar 700 milyon leva
çaldıran Petır Çobanov HÖH-DPS’den liste başı gösterildi. Bizim oylarımızı
kullanıp kendine uygun kişileri milletvekili gösteren HÖH-DPS, Bulgar dili
profesörü Maryana Georgievayı yine soydaş oylarıyla Sofya’dan milletvekili
göstermek için liste başı yapmıştır. Tüm derneklerin bu konuda uyanık olmaları
zamanı gelmiştir. Soydaşlarımız Ahmet Doğan ile Lütfü Mestan tarafından kim ne
hesaplarla hazırlanmış listelerden tanımadığımız kişilerin milletvekili
seçilmesi için oy vermek istemiyor. Bu gidişle Bulgar devletini çökerten
oligarşi hırsızlarını biz kendi oylarımızla iktidara ve politikaya taşımız
oluyoruz ki, bu çok tehlikelidir. Satır döner sap döner ve oy kullanma
hakkımızı, en yasal hakımız olsa bile kaybedebiliriz.
Bildiğimiz kişileri, öz temsilcilerimizi seçelim.
Bu seçimlerde de Türkiye Cumhuriyetinden gelecek olan
oyların hangi seçim bölgesinden kimi parlamentoya götüreceği hala bilinmiyor.
Biz bu oylarla seçilecek olan temsilcilerimizin Türk ve Müslüman etnik
grubundan, aydın, halkımızın bildiği ve tanıdığı yüksek öğrenimli ve sosyal
aktif kişiler olmasında ısrarlıyız. Adaylarımızın seçmenimizin göstereceği
kadrolar olmasında kesin kararlıyız. HÖH-DPS partisinin bizim oylarımızla hiç
tanımadığımız, görmediğimiz, adını işitmediğimiz ve bizim sorunlarımızı
bilmeyen ve onlarla ilgilenmeye niyeti olmayan kişileri milletvekili yapmasını
kabul edemeyiz. Bu çözüm bu defa bize dayatılamaz. Biz bu defa aday
listelerimizi politik partilere kabul ettirmeliyiz.
Adaylarımızın başlıca ödevleri:
Soydaş seçmen, karma
bölgeler adıyla bilinen Türk ve Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı köy, kasaba
ve şehirlerin sosyal ve ekonomik, sağlık ve eğitim sorunlarını yakından tanıyan
ve bu alanlardaki sorunların çözülmesinde aktif rol oynayacak yüksek öğrenimli,
uzman, nüfuslu genç kişiler olmasında ısrarlıdır. AB fonlarının karma bölgelere
akması yollarını açmak uğruna çalışmalıdırlar. Bulgaristan Türk ve Pomaklarının
üretim biçiminin yenilenmesi, daha verimli, daha uygun üretimler celbe dilmesi
olanaklarını araştırmalıdır. Türkiye ile Bulgaristan arasında daha sıkı ve
verimli işbirliği ve yardımlaşma projeleri geliştirme öncelikli vazifelerinden
olmalıdır. Oyumuzu, parti listelerine alınmış,
işten anlamayan, hayat hedefleri bizimkilerle örtüşmeyen, tanımadığımız
bilmediğimiz karanlık kişilere vermek istemiyoruz.
Derneklerimizin öncülüğüne güvenelim:
Soydaş problemlerini Bulgaristan’daki kardeşlerimizin
sorunlarıyla bir bütün halinde BULTÜRK kültür ve hizmet derneği konularında
işlenen ve geliştirilen güncel ve uzun vadeli konular seçim işlerinde, oy
kullanmada, isabetli seçim yaparken dikkate alınmalıdır. Bize bizden başka
yardım eden yoktur. 25 yıldan beri oylarımız boşa gitti. Reformcu Blok partisi
liste başlarından aday gösterilmeleri için 100 bin, ikinci adaylık içinde 70
bin leva para istiyor. HÖH lideri A. Doğan bizim oylarımızı 25 yıldan beri
sattı. Bu gidişe dur deyen, halkımızı bilinçli oy kullanmaya davet eden BULTÜRK
derneğidir. Bizi düşünmeyenleri düşünmek zorunda değiliz. Saraylarda
yaşayanların bizim sırtından yılda 3 milyon leva koruma parası ödemesine daha
fazla tahammül edilemez.
BULTÜRK’ün Bulgar politikasına aktif katkıları:
Ortak çözüm yolu arayan, amaç tespitlerini sosyolojik
araştırmalara dayandıran, hem Bulgar hükümetine hem de Türkiye’ye faydalı çözüm
aramada öncü olan BULTÜRK kültür ve hizmet derneğinin özverili ve akılcı çaba
ve önerileri aday gösterme, işbirliği yapılacak partiyi belirleme, öncelikli
problem belirleme, hedef belirleme gibi işlerdeki deneyimleri ve öngörüsü
dikkate almalıdır. BULTÜRK gibi sivil toplum örgütleri, 2013’de Sofya’da
etkinliklerini yoğunlaştırarak ülke problemlerini kucaklayamayan BSP-HÖH-ATAKA
ortaklığını iktidardan indirdiler. Bugün Bulgaristan’daki sosyal ve politik
durum her zamankinden ağırdır. Politikayı hayat yolu yapanlar 5 Ekim 2014
seçimlerinin de ülkeyi içine düştüğü ve son kalelerini de çökmekten korumakta
güçlük çeken ülkenin sorunlarını sıçramalı çözebileceğine inanmıyorlar. En emin
sosyolojik ve politik analizler bu seçimleri hiçbir Bulgar partisinin
kazanamayacağını, sosyalistler ve HÖH-DPS tarafından temsil edilen sol kanat içindeki
çelişkilerin çok derinleştiğini ve artık birbirinin yüzüne bakamayacak duruma
geldiklerini kanıtladı. BG stratejik araştırma merkezi yayınlarında bu tespit
ve öngörüler her defasında zamanında sizlere iletilmiştir. Bulgaristan hakkında
doğru karar vermek için, BULTÜRK yayınlarını mutlaka izleyiniz.
Geçiş Dönemi bir çöküş dönemi olarak sona ermek üzeredir.
Zamanını doldurmuş ve modern politika sahnesinden ve
Bulgaristan politikasından hiçbir iz bırakmadan bir sis gibi kalkıp gitmeleri
için çanların çalmasına karşın, ayak direyenlerle iş olmayacağını hayat
gösterdi. 25 yılda 2 fabrika yapamayan politik parti ve güçlerden reform,
dönüşüm, yenileşme ve ilerleme beklemek yalan olur. Halkın içinde bulunduğu
sefillik çukurunun daha derini ve başka dibi yok. Köyler insansız, tarlalar
sürülmeden, sürüler çobansız kaldı. Daha da kötüsü memleket insansız kalıyor.
Sağ kanattaki durum:
Avrupa Halk Partilerinin Bulgaristan’daki sağ kanat
temsilciliğini yapan B. Borisov’un GERB partisi de bu seçimleri salt çoğunlukla
kazanıp tek başına hükümet kuramayacaktır. 240 milletvekilli mecliste tek
başına hükümet kurmak için 121 oy gerek. GERB partisinde bu kadar yüksek
sıçrayabilecek potansiyel yoktur. Ona yamak olarak, birçok küçük ve yerel
partinin birleşmesinden oluşan Fransa sağ kanat örneği dikkate alınarak
düşünülen Bulgar Reformcu Blok – ortaklığı ile sağdaki ana güç olan GERB
arasından kara kedi geçti. 5 küçük partiden oluşan Reformcu Blok, GERB
tarafından yutulmaktan korkuyor.
Milliyetçi Cephe heveslileri:
Seçime bir ay kala ortada milliyetçilik kanı keskin bir
cephenin sesi duyulmaya başladı. Türk düşmanı “Skat” TV sahibi tarafından
yönetilen, Barekov’un “Sansürsüz Bulgaristan” ve Makedon milliyetçilerinin
(VBRO) partisi voyvodalarını bir araya toplayan bu cephenin iki ana politik
ilkesi var: 1) Türklerin Partisi olan HÖH –DPS yi iktidardan uzaklaştırmak. 2)
Türkiye Cumhuriyetini Avrupa Birliği’ne girmesi yollarını kesmek. Bulgar
devleti çökmüş, ama içindeki milliyetçi benciller, “ben olmazsam o da olmasın”
inadından kurtulamıyorlar.
Bu bocalama Büyük Millet Meclisi ile noktalanabilir.
Bulgaristan’da 5 Ekim 2014 seçimleri’nin ülkede herhangi bir
değişikliğe neden olacağına inanalar bir elin parmakları kadar azdır. Herkes
daha şimdiden, Şubat 2015’te yeni genel seçim olur mu hesaplarına dalmış.
Bazıları ise, işler birkaç seçimde daha tosların da BÜYÜK MİLLET MECLİSİ seçimi
yapalım ve ANAYASAYI değiştirelim hayalini gerçekleştirme kurgularına
dalmıştır.
Soydan vekilleri göreve çağırılıyor:
Biz Bulgaristan Türkleri, Müslümanlar, soydaşlarımız ve dış
ülkelerde çalışan işçilerimiz için bu seçimler de çok önemlidir. Bu genel
seçimde biz soydaş dernekleri 10 milletvekili üzerinde anlaşıp oylarımızı
veriyoruz ama bizim oylarımızla işte bu listedeki vekillerimiz meclise girip
bizi temsil edecekler derken çok ısrarlı olmamız gerekiyor. Bunu yapabilirsek
biz ilk kez olmak üzere, Bulgar parlamentosunda ilk kez bir SOYDAŞ MİLLETVEKİLİ
GRUBU oluşma imkânı belirecektir. Bu grup politik duruma göre hareket edecek ve
hak ve özgürlüklerimizi savunmada ısrarlı olacaktır. Bu grup üyeleri
Bulgaristan Türk ve Müslümanları arasında da çok aktif ve etkin rol
oynayabilirler.
Türkiye politikasının etkileri:
28 Ağustos günü R. Tayyib Erdoğan’ın T.C.
Başkanı görevine başlaması ve Dış işleri Bakanı Ahmet Dağutoğulu’nun da Ak
Parti Başkanı ve T.C. Başbakanı seçilmesi ve TENİ BİR TÜRKLİYE YARATMA
MÜCADELESİNİN FİİLEN BAŞLAMASI Bulgaristan’ı da alabildiğine etkiledi.
Soydaşlarımız ve Bulgaristanlı Türk ve Müslümanları Türkiye örneğinde toplumu
değiştirme, uzlaşma, anlaşma, iş ekmek ve güven yolunun seçimden geçtiğini
artık iyi öğrendi. İnsanlarımız
demokraside seçimin önemine inandı. Soydaşlar arasındaki aktiflik ve katılım
azmi buradan güç aldı. Türkiye’nin olumlu örneklerini, birikimlerini
Bulgaristan2a taşıyacak gücün kendileri olduğuna da inandılar. Bununla beraber,
yeni Başbakan A. Davutoğulu Kurultay konuşmasında Rodopları anmakla,
insanlarımıza selam göndermekle hepimizi yüreklendirdi ve arkamızda büyük
Türkiye olduğu inancımıza güç kattı. Bu bakıma, Türkiye’yi istemeyen,
Türkiye’yi görmezlikten gelen ve hiçe sayan HÖH lider ekibi, Türk milletinin
ortak büyük atılımından kendini bir daha dışlamış oldu. Bu durumda, bizim 10
kişilik bir soydaşların seçilmiş temsilcilerinden oluşan milletvekili ekibi
olarak, HÖH-DPS bağlılığımız kalktı, uygun bulduğumuz partinin içinde
çalışmalarımızı sürdürebiliriz. Zaten kimseden bir beklediğimiz de yok.
Son Sözler
5 Ekim 2014 Kurban Bayramına rastladı. Hayırlara vesile
olsun. Oyunuzu Türkiye’de yada Bulgaristan’da kullanırken, dereye çöp atar gibi
atmayın lütfen, dernek başkanlarının, seçim komisyonlarının öğütlerine,
tavsiyelerine kulak veriniz. Biz bu işlere birlikte başladık ve birlikte olmaya
devam edelim. Mücadele ortaktı, seçim hepimizindir.
Başarı temennilerimle.
Dr.Nedim Birinci,
BG Haber
4 коментара:
miliyetci adam para icin kendini gerbe satar mi. bundan oturu irezil oldular. simdide fazla oy toplayamadiklari icin rezil olacaklar.gerbin aklina sasarin bunlara nasil guvenmis. rafet desen zaten karayancevayin isini gotunu kokunca kendini unuttu.
Rafet bey 1 bira icmesini birakadjan 2 turkceyi ogrenecen.3 ondan sonra hsber yazcan gardas cocu
Rafet kendini savunmud thaber de bi de adini samet ve selattın koymus. ba rafetcik halktan kimse seni savunmicak. sen oldun belli. bari erkekce cik kendi adinla yaz. rafet ben halk arasinda tebrik edecek bir tek insan tanimiyorum.akrabalarin bile seni kucumsuyor ne kalmis baskaalarina seni tebrik etsin. orhan pamuk rumuzlu da rafet bence yada baska arkadasi http://www.thaber.bg/?pid=3&id_news=1279
Публикуване на коментар
Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.