неделя, 31 август 2014 г.

BİR DOKTOR NEDİM ANALİZİNDEN ÇAĞRIŞIM VE ÇIRPINIŞLAR...

Dr. Nedim Birinci'nin "Hedef on milletvekili" başlıklı yazısını okudum ve bazı tereddütlere kapılmadım değil.
Bu on  vekil listesi kimlerden oluşacak ve nasıl belirlenecek bir türlü anlamış değilim...
İstanbul merkezli Bultürk derneğinin politik hedefinde, önümüzdeki Bulgaristan seçimlerinde Parlamento'muza on vekil göndermek varmış.
İstanbul'da çoğumuzun bilmediği Yıldırım mahalesinde bulunan bu göçmen derneği acaba nasıl olup ta bunca vekili meclisimize sokacak, ben bunu da bir türlü anlamış değilim, çünkü aday listeler artık hazır ve bunlarda değişiklik olmaz.

Belirli nedenlerden dolayı genelde Türkiye'den en fazla oy DPS'ye çıkmakta.
Geçen gün Zürfettin Hacıoğlu ile Dr.Yüksel Özkan, yine plajları yılan dolu Nesebır bölgesinde pineklemekteydi, oralarda kimlerle görüşebilecekleri ise malüm...
Nedim Birinci adının önünde doktor sıfatı kullanmış, ama Kırcaali'deki dostları, kendisinin bir sağlık memuru olduğunu belirtiyor, yani burada feldşerlik öğrenimi görmüş birisi,umarım ünüversite diploması da almıştır.
Nedim bey, yazısında  resmiyette kaydı bulunmayan bir Bulgaristan Stratejik Araştırma Merkezi'nden de bahsediyor.
Ona göre bu merkez üç yıldır faaliyetteymiş, ama merkezin logosunda 2013 yılı yazmakta...
Bu araştırma merkezi doğal olarak bizi ilgilendirir, hem de çok, çünkü biz hala doğduğumuz topraklarda yaşamaktayız ve yarınlarımız için çok endişeliyiz, bundan dolayı karşımızda ciddi muhataplar görmeyi arzularız...
Kimler tarafından kuruldu, yöneticileri ve çalışanları kimler, tam olarak adresi neresidir bu merkezin, bir de finasörleri kimlerdir?
Biz nasıl ulaşabiliriz bu merkeze, medya olarak okuyucularımızı aydınlatmak isteriz, çünkü Nedim Birinci'ye göre bu merkez başarılı çalışmalar yürütmekte ve yönetiminin "büyük davamızda" katkıları bulunuyormuş.
Bunlar kulağa güzel gelen ifadeler, ama biz Bulgaristan'da yaşayanlar gerçek hayatımızda ne bir büyük davalara,ne de büyük bir başarılara tanıklık etmekteyiz.
Daha sonra sayın Nedim Birinci, derneklerimizin öncülüğüne güvenelim diyor.
Tamam be güzel kardeşim, ama biz bu çağrınıza nasıl güvenç ve inanç bağlayalım.
Zürfettin Hacıoğlu ve Dr.Yüksel Özkan çevresinde kutuplaşmış göçmen dernekleri her zaman olduğu gibi DPS menfaatleri namına adeta Ciguli misali göbek atmakta, biz artık adeta korkar olduk, bunlar bu malum ajan partisinin bir malubiyetinden sonra, herhalde Edirne'deki popüler Meriç köprüsünün üzerinden, kendilerini o pis suların üzerine doğru sallandırır.
Ana Vatan Türkiye'miz de bugün yaklaşık yarım milion çifte vatandaşımız barınmakta, ama şanlı derneklerimizin sağladığı oy ise 50 000 geçmemekte. Demek ki, göçmen camiasının arzu ve istekleri doğrultusunda adım atmamakta bu göçmen derneklerimiz ve çoğunlukta can kardeşlerimiz bunları asla iplememekte...
Bunca yıldır uzaktan göçmen derneklerimizi takip etmekteyim,bunlara Bultürk'te dahil.
Yakın zamana kadar bu dernek aktivistleri için Ahmed Doğan ve partisinden iyisi yoktu!
Sonrasında Boyko ve Karayançeva ile sarmaş dolaş oldular!
Vejdi ile Galata köprüsün üzerinde  puro tüttürdüler!
Bir ara Moskova talebesi Sali Şaban'ı bile naftalinden çıkarıp başımıza Cumhurbaşkanı ilan ettiler!
Geçen ki seçimlerde ise "Göçmen camiasının lideri Güner Tahir'dir"demeçleri vermediler mi?
Birinci'nin son yazısından anladığımız kadarına DPS ve Reformcular'a oy vermeyecekmişiz!
Ama nedense başka kime oyumuzu  vereceğimiz belirtilmiyor bu, çünkü kendisi ve çevresi de bunun cevabını bilemiyor, ama politik hedeflerinin arasında on vekil kazandırmak olduğunu ısrarla belirtmeyi unutmuyor.
Ayrıca yalnız ismi durmadan bir yıldız gibi parlatılan bu derneğimizin Bulgaristan siyasetine aktif katkısı varmış.
Bunun da gerçeklerle pek bir bağlantısının olmadığını düşünüyorum.
Ama Nedim Birinci ısrarla Bulgar hükümetine, hem de Türkiye'ye çözüm aramakta, işbirliği yapılacak partiyi  ve hedef belirlemekte öncü olduklarını vurgulamakta.
Bir nevi bunlar Boyko'nun, Sergeyço'nun, Ahmedço'nun ve Tayip beyin üzerinde kol kanat germe mertebesine ulaşmışlar,ama yalnız bizim bundan haberimiz olmamış...
Bultürk gibi örgütler BSP-DPS- Ataka ortaklığını  da iktidardan güya indirmişler.

Burada artık "çüüüş"derim ben!
Ayrıca benim gözüm bu "stratejik analizi" pek tutmadı.
Ve biz bu sulu ayrandan içmeyelim, karnımız tok...
Ne yazık ki, ülkemizde siyasi istikrarsızlıklar devam etmekte!
Madem ki, göçmen dernekleri bizim menfaatlerimiz doğrultusunda bu kadar cehendem ateşi ve azabı içinde çırpınıyorlar, seçimlere beş kala, vekil adayı listeleri çoktan belirlenmişken, Parlamento'da "soydaş milletvekili grubundan"bahsetmekte neyin nesi oluyor?
Hiç siz, bulanık sudan oltayla balık avlandığını gördünüz mü? Ben görmedim!
Bazılarının hayal gücü fazla olabilir, bizler de buralarda geri zekalı olmadığımıza göre, Nedim Birinci'nin yazısının finalinden şunu anladım.
O, oyumuzu çöpe atmamamızı tavsiye ederken, dernek başkanlarının öğütlerine de kulak veriniz diyor.
Demek ki, Zürfettin'in ve Özkan'ın adamları ne derse buna göre hareket edeceğiz!
Yani bizim Mestanlılı "yiğit oğlan" Lütfi'nin takım elbisesinin tozunu üflemeye devam edeceğiz, ancak bu şekilde gömleğini süsleyen kırmızı apoletleri de okşamış olacağız...

Vallahi de Billahi de, çok iyi ve isabetli bir "stratejik analiz" yapmışsın Nedim Birinci!

Rafet Ali,
Kırcaa



HEDEF 10 MİLLETVEKİLİ


Politik hedefimiz Bulgaristan seçimlerinde Sofya parlamentosuna 10 milletvekili göndermektir. Seçimler, 5 Ekim 2014 günü, hem bütün Bulgaristan’da, hem de Türkiye de aralarında olmak   üzere, dış ülkelerdeki Bulgar diplomatik temsilciklerimizde ve özel açılacak seçim bürolarında yapılacaktır. Seçimler, Kurban Bayramına rastladığından dolayı, bizler için o gün biraz Bayram telaşı olsa da,  hepimiz mutlaka katılmak zorundayız. Oyumuzu vermeliyiz. Bir önceki 2009 genel seçimleri göz önünde bulundurularak Türkiye Cumhuriyeti’nde şimdi de yine 126 seçim merkezinde oy kullanılması öngörüldü. Fakat bu geçici bir karar. Verilen dilekçelere göre değişecektir. Sandık sayısı artabilir. Bu konuda son karar 9 Eylül günü alınacaktır. Sandık sayısı yapılan müracaat ve kayıtlara göre, hiçbir kısıtlamaya tabii tutulmadan, bir daha hesaplanacak ve son tespit yapılacaktır.


Dikkat edilecek bir nokta:


2014 parlamento seçimlerine T.C.’deki soydaşlar arasında olağanüstü büyük bir ilgi gözleniyor. Her gün Konsoloslukların önü seçim kaydı yaptırmak isteyenlerle dolup taşıyor. Politik aktifliğin hele ilk kez oy kullanacak gençler arasında yüksek olması çok memnuniyet vericidir. 126 seçim bürosunun şöyle bir 30 sandıkla artması bekleniyor. Bulgar seçim yasalarına göre, önceden belirlenen merkezlerden uzakta bulunan, bir yerleşim yerinde 20 kişinin seçime katılmak için dilekçe vermesi, yeni bir seçim merkezi açılması için yeterli sayılır. Bulgar Seçim Merkezi kararına göre seçim günü 8 saat sürecektir. Bir günde bir sandığa en fazla 850 – 900 kişi ov atabilir. 2009’da bazı sandıklarda 1500 seçmen soydaşın oy kullanmıştı. Rakamın büyüklüğü dikkati çekti. Bulgar Yasa ve Adalet Partisi RZP) Başkanı Y. Yanev’in Yüksek Mahkemede itirazda bulundu. Bu nedenle, kimi sandıklardan alınan sonuçlar sayılmadı. Şimdi daha fazla seçim sandığı açılması istekleri İzmir, Bursa ve İstanbul gibi mega merkezlerde artarken, lütfen herkes seçim listelerinde isim ve adresinin doğru işlenip işlenmediğine dikkat etsin. Sandık başına kimlik veya pasaportla gidiniz.


İlk kez oy kullananlar ve yaşlılar.


18 yaşına basmış olan her Bulgaristanlı soydaş oy verip seçme hakkını kullanabilir. Daha önce seçime katılmamış gençler seçim büro ve komisyonlarında görev alamaz.


Bu seçimde soydaşlarımızın en az 130 bin oyla 10 milletvekilini Sofya parlamentosuna göndermesi bekleniyor. Oy kullanmanın üst sınırı yoktur.


Bizim oylarımızla kim milletvekili oluyor:


Bu seçimde 43. millet meclisini seçeceğiz. 2009’daki olağan seçimde Türkiye’den gelen oylarla 5 HÖH – DPS milletvekili ve 1 de GERB milletvekili seçildi. Oyların hepsi Sofya’da kullanıldı.. Şimdi soydaş oylarının hangi illerde ve nasıl kullanılacağı henüz açıklanmadı. 2009’da HÖH partisi Türkiye derneklerinden yükseltilen Türk milletvekili adaylarının Sofya meclisine girmesine engel oldu. Bu oylarla kendi listesinden 5 Bulgar milletvekili çıkardı.


Vatanlarındaki politik yaşama, ağır sosyal ve mali bunalım sorunlarının çözümüne ve iki ülke arasındaki işbirliği ve yardımlaşma kapılarını daha da geniş açmaya katkıda bulunmak isteyen adaylara bu defa şans tanınmalıdır.


Oylarımızla delege edeceğimiz milletvekillerinin başlıca ödevleri:


Bu seçimlerin hem soydaşlarımızın kendi sorunlarının çözümüne hem de Bulgar Türk ilişkilerinin yeni daha semereli ve herkese yararlı bir düzeye taşınması açısından büyük önem taşıdığı biliniyor. Soydaşlarımız Bulgaristan’da kalan evlerine ve diğer taşınmazlarına sahip çıkarken, aynı zamanda demokratikleşmeyi seçen Bulgar toplumuna hak ve adalet, özgürlük ve eşitlik temin etme davasında yararlı ve faydalı olmak istiyor.


HÖH listelerindeki durum:


2014 parlamento seçimlerinde, Hak ve Özgürlükler Partisi HÖH-DPS listeleri açıklandı.  Bütün ülkede liste başı yalnız 2 Türk var. Biri Lütfü Mestan diğeri de İsperihli Ahmet Ahmet. Bu partinin Türklük ve Müslümanlığa madden ve ruhen yüz çevirdiği bu seçimlerde de ortaya çıkıyor. Ülkemizde özgün Türk kültürünü, diğer etniklerin öz kültürlerini geliştirerek, İslam dinine bağlı yurttaşlara daha büyük saygı gösterilmesi sayfasını da kapatan HÖH partisi kadrolarının Türklerden, ne Müslümanlardan ne de soydaşlarımızdan oy istemeye yüzü yoktur. Bu parti çilekeş halkımızın sorunlarını, dertlerini, geleceğini unutmuş ve çizmiş bir partidir. Politikayı halkın menfaatlerini savunmak için değil, mafyotik-oligarşi-hırsızlarının çıkarları için yürütüyor. HÖH’te liste başları yerli ve yabancı oligarşi aracıları: Daniel Peevski,  general Simyon Simyonov,  Kostenbrotlu İliya İliev, Nikolay Tsonev v.s.v.s  HÖH-DPS liste başıdır. Bu insanlar sizin, senin benim oyumuzla meclise girmeye yalakalık yapıyorlar. Bizi bu kişiler temsil edemez. Onlar ne bizim iyi ne de kötü günümüzde yanı başımızdaydı. Arkamızdan hesap kitap yapılıp iş çevrilmesi yolunu birlikte keselim. Şartlarımızı kabul etmeyene bir oy yok. Bu partinin bu defa da Türklerden ve Pomaklardan dava uğruna oy alması değil, kalaycı ve burguculardan dalavereye devam etmesi için daha fazla oy satın alması bekleniyor. İşlerin iç yüzü budur.


Avrupa ülkelerinde HÖH-DPS partisine oy verip oligarşi temsilcilerini, mafya babalarını, hapis kaçaklarını, parlamentoyu otel sanıp 1 yıl uyuklayanları seçmek istemiyor. Bu oylarla son seçimde milletvekilli olanlar (5 kişi) hiç biri hiçbir defa soydaşlarımızı aramadı, sormadı, derneklere uğramadı, AB’de çalışan işçilerimizin problemini sormadı, hiçbir sorunumuzla ilgilenmedi.


Bulgaristan’daki ana sorun:


Bu seçimle çözülmek isteyen ana sorun mafyanın ve oligarşi kenelerinin devlette ve yürütmeden atmak olsa da mümkün olmayacaktır. Parti listelerini parti merkezleri belirledi. Halkın gösterdiği milletvekili yok. Liste başlarını kimse değiştiremez, onlar Ekim ayından sonra devam edecek olan politikaya atanmış gibiler. Liste başından indirilmelerine ve yerlerine yeni birisinin gösterilmesine % 51 ol gereklidir. Bunu da kimse bu günden sonra artık kimse toplayamaz, çünkü liste değişikliği için oy kullanan kişi, seçim günü oy kullanma hakkını yitirir. Kullandığı en çok seçim dalavereleriyle devlet içine en fazla asalak yerleştiren HÖH – DPS partisidir. Plamen Oreşarski hükümetinde Maliye Bakanı olan ve burnunun dibinden 3 milyar 700 milyon leva çaldıran Petır Çobanov HÖH-DPS’den liste başı gösterildi. Bizim oylarımızı kullanıp kendine uygun kişileri milletvekili gösteren HÖH-DPS, Bulgar dili profesörü Maryana Georgievayı yine soydaş oylarıyla Sofya’dan milletvekili göstermek için liste başı yapmıştır. Tüm derneklerin bu konuda uyanık olmaları zamanı gelmiştir. Soydaşlarımız Ahmet Doğan ile Lütfü Mestan tarafından kim ne hesaplarla hazırlanmış listelerden tanımadığımız kişilerin milletvekili seçilmesi için oy vermek istemiyor. Bu gidişle Bulgar devletini çökerten oligarşi hırsızlarını biz kendi oylarımızla iktidara ve politikaya taşımız oluyoruz ki, bu çok tehlikelidir. Satır döner sap döner ve oy kullanma hakkımızı, en yasal hakımız olsa bile kaybedebiliriz.


Bildiğimiz kişileri, öz temsilcilerimizi seçelim.


Bu seçimlerde de Türkiye Cumhuriyetinden gelecek olan oyların hangi seçim bölgesinden kimi parlamentoya götüreceği hala bilinmiyor. Biz bu oylarla seçilecek olan temsilcilerimizin Türk ve Müslüman etnik grubundan, aydın, halkımızın bildiği ve tanıdığı yüksek öğrenimli ve sosyal aktif kişiler olmasında ısrarlıyız. Adaylarımızın seçmenimizin göstereceği kadrolar olmasında kesin kararlıyız. HÖH-DPS partisinin bizim oylarımızla hiç tanımadığımız, görmediğimiz, adını işitmediğimiz ve bizim sorunlarımızı bilmeyen ve onlarla ilgilenmeye niyeti olmayan kişileri milletvekili yapmasını kabul edemeyiz. Bu çözüm bu defa bize dayatılamaz. Biz bu defa aday listelerimizi politik partilere kabul ettirmeliyiz.


Adaylarımızın başlıca ödevleri:


Soydaş seçmen,  karma bölgeler adıyla bilinen Türk ve Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı köy, kasaba ve şehirlerin sosyal ve ekonomik, sağlık ve eğitim sorunlarını yakından tanıyan ve bu alanlardaki sorunların çözülmesinde aktif rol oynayacak yüksek öğrenimli, uzman, nüfuslu genç kişiler olmasında ısrarlıdır. AB fonlarının karma bölgelere akması yollarını açmak uğruna çalışmalıdırlar. Bulgaristan Türk ve Pomaklarının üretim biçiminin yenilenmesi, daha verimli, daha uygun üretimler celbe dilmesi olanaklarını araştırmalıdır. Türkiye ile Bulgaristan arasında daha sıkı ve verimli işbirliği ve yardımlaşma projeleri geliştirme öncelikli vazifelerinden olmalıdır. Oyumuzu, parti listelerine alınmış,  işten anlamayan, hayat hedefleri bizimkilerle örtüşmeyen, tanımadığımız bilmediğimiz karanlık kişilere vermek istemiyoruz.


Derneklerimizin öncülüğüne güvenelim:


Soydaş problemlerini Bulgaristan’daki kardeşlerimizin sorunlarıyla bir bütün halinde BULTÜRK kültür ve hizmet derneği konularında işlenen ve geliştirilen güncel ve uzun vadeli konular seçim işlerinde, oy kullanmada, isabetli seçim yaparken dikkate alınmalıdır. Bize bizden başka yardım eden yoktur. 25 yıldan beri oylarımız boşa gitti. Reformcu Blok partisi liste başlarından aday gösterilmeleri için 100 bin, ikinci adaylık içinde 70 bin leva para istiyor. HÖH lideri A. Doğan bizim oylarımızı 25 yıldan beri sattı. Bu gidişe dur deyen, halkımızı bilinçli oy kullanmaya davet eden BULTÜRK derneğidir. Bizi düşünmeyenleri düşünmek zorunda değiliz. Saraylarda yaşayanların bizim sırtından yılda 3 milyon leva koruma parası ödemesine daha fazla tahammül edilemez.


BULTÜRK’ün Bulgar politikasına aktif katkıları:


Ortak çözüm yolu arayan, amaç tespitlerini sosyolojik araştırmalara dayandıran, hem Bulgar hükümetine hem de Türkiye’ye faydalı çözüm aramada öncü olan BULTÜRK kültür ve hizmet derneğinin özverili ve akılcı çaba ve önerileri aday gösterme, işbirliği yapılacak partiyi belirleme, öncelikli problem belirleme, hedef belirleme gibi işlerdeki deneyimleri ve öngörüsü dikkate almalıdır. BULTÜRK gibi sivil toplum örgütleri, 2013’de Sofya’da etkinliklerini yoğunlaştırarak ülke problemlerini kucaklayamayan BSP-HÖH-ATAKA ortaklığını iktidardan indirdiler. Bugün Bulgaristan’daki sosyal ve politik durum her zamankinden ağırdır. Politikayı hayat yolu yapanlar 5 Ekim 2014 seçimlerinin de ülkeyi içine düştüğü ve son kalelerini de çökmekten korumakta güçlük çeken ülkenin sorunlarını sıçramalı çözebileceğine inanmıyorlar. En emin sosyolojik ve politik analizler bu seçimleri hiçbir Bulgar partisinin kazanamayacağını, sosyalistler ve HÖH-DPS tarafından temsil edilen sol kanat içindeki çelişkilerin çok derinleştiğini ve artık birbirinin yüzüne bakamayacak duruma geldiklerini kanıtladı. BG stratejik araştırma merkezi yayınlarında bu tespit ve öngörüler her defasında zamanında sizlere iletilmiştir. Bulgaristan hakkında doğru karar vermek için, BULTÜRK yayınlarını mutlaka izleyiniz.


Geçiş Dönemi bir çöküş dönemi olarak sona ermek üzeredir.


Zamanını doldurmuş ve modern politika sahnesinden ve Bulgaristan politikasından hiçbir iz bırakmadan bir sis gibi kalkıp gitmeleri için çanların çalmasına karşın, ayak direyenlerle iş olmayacağını hayat gösterdi. 25 yılda 2 fabrika yapamayan politik parti ve güçlerden reform, dönüşüm, yenileşme ve ilerleme beklemek yalan olur. Halkın içinde bulunduğu sefillik çukurunun daha derini ve başka dibi yok. Köyler insansız, tarlalar sürülmeden, sürüler çobansız kaldı. Daha da kötüsü memleket insansız kalıyor.


Sağ kanattaki durum:


Avrupa Halk Partilerinin Bulgaristan’daki sağ kanat temsilciliğini yapan B. Borisov’un GERB partisi de bu seçimleri salt çoğunlukla kazanıp tek başına hükümet kuramayacaktır. 240 milletvekilli mecliste tek başına hükümet kurmak için 121 oy gerek. GERB partisinde bu kadar yüksek sıçrayabilecek potansiyel yoktur. Ona yamak olarak, birçok küçük ve yerel partinin birleşmesinden oluşan Fransa sağ kanat örneği dikkate alınarak düşünülen Bulgar Reformcu Blok – ortaklığı ile sağdaki ana güç olan GERB arasından kara kedi geçti. 5 küçük partiden oluşan Reformcu Blok, GERB tarafından yutulmaktan korkuyor.


Milliyetçi Cephe heveslileri:


Seçime bir ay kala ortada milliyetçilik kanı keskin bir cephenin sesi duyulmaya başladı. Türk düşmanı “Skat” TV sahibi tarafından yönetilen, Barekov’un “Sansürsüz Bulgaristan” ve Makedon milliyetçilerinin (VBRO) partisi voyvodalarını bir araya toplayan bu cephenin iki ana politik ilkesi var: 1) Türklerin Partisi olan HÖH –DPS yi iktidardan uzaklaştırmak. 2) Türkiye Cumhuriyetini Avrupa Birliği’ne girmesi yollarını kesmek. Bulgar devleti çökmüş, ama içindeki milliyetçi benciller, “ben olmazsam o da olmasın” inadından kurtulamıyorlar.


Bu bocalama Büyük Millet Meclisi ile noktalanabilir.


Bulgaristan’da 5 Ekim 2014 seçimleri’nin ülkede herhangi bir değişikliğe neden olacağına inanalar bir elin parmakları kadar azdır. Herkes daha şimdiden, Şubat 2015’te yeni genel seçim olur mu hesaplarına dalmış. Bazıları ise, işler birkaç seçimde daha tosların da BÜYÜK MİLLET MECLİSİ seçimi yapalım ve ANAYASAYI değiştirelim hayalini gerçekleştirme kurgularına dalmıştır.


Soydan vekilleri göreve çağırılıyor:


Biz Bulgaristan Türkleri, Müslümanlar, soydaşlarımız ve dış ülkelerde çalışan işçilerimiz için bu seçimler de çok önemlidir. Bu genel seçimde biz soydaş dernekleri 10 milletvekili üzerinde anlaşıp oylarımızı veriyoruz ama bizim oylarımızla işte bu listedeki vekillerimiz meclise girip bizi temsil edecekler derken çok ısrarlı olmamız gerekiyor. Bunu yapabilirsek biz ilk kez olmak üzere, Bulgar parlamentosunda ilk kez bir SOYDAŞ MİLLETVEKİLİ GRUBU oluşma imkânı belirecektir. Bu grup politik duruma göre hareket edecek ve hak ve özgürlüklerimizi savunmada ısrarlı olacaktır. Bu grup üyeleri Bulgaristan Türk ve Müslümanları arasında da çok aktif ve etkin rol oynayabilirler.


Türkiye politikasının etkileri:


            28 Ağustos günü R. Tayyib Erdoğan’ın T.C. Başkanı görevine başlaması ve Dış işleri Bakanı Ahmet Dağutoğulu’nun da Ak Parti Başkanı ve T.C. Başbakanı seçilmesi ve TENİ BİR TÜRKLİYE YARATMA MÜCADELESİNİN FİİLEN BAŞLAMASI Bulgaristan’ı da alabildiğine etkiledi. Soydaşlarımız ve Bulgaristanlı Türk ve Müslümanları Türkiye örneğinde toplumu değiştirme, uzlaşma, anlaşma, iş ekmek ve güven yolunun seçimden geçtiğini artık iyi öğrendi.  İnsanlarımız demokraside seçimin önemine inandı. Soydaşlar arasındaki aktiflik ve katılım azmi buradan güç aldı. Türkiye’nin olumlu örneklerini, birikimlerini Bulgaristan2a taşıyacak gücün kendileri olduğuna da inandılar. Bununla beraber, yeni Başbakan A. Davutoğulu Kurultay konuşmasında Rodopları anmakla, insanlarımıza selam göndermekle hepimizi yüreklendirdi ve arkamızda büyük Türkiye olduğu inancımıza güç kattı. Bu bakıma, Türkiye’yi istemeyen, Türkiye’yi görmezlikten gelen ve hiçe sayan HÖH lider ekibi, Türk milletinin ortak büyük atılımından kendini bir daha dışlamış oldu. Bu durumda, bizim 10 kişilik bir soydaşların seçilmiş temsilcilerinden oluşan milletvekili ekibi olarak, HÖH-DPS bağlılığımız kalktı, uygun bulduğumuz partinin içinde çalışmalarımızı sürdürebiliriz. Zaten kimseden bir beklediğimiz de yok.          


Son Sözler


5 Ekim 2014 Kurban Bayramına rastladı. Hayırlara vesile olsun. Oyunuzu Türkiye’de yada Bulgaristan’da kullanırken, dereye çöp atar gibi atmayın lütfen, dernek başkanlarının, seçim komisyonlarının öğütlerine, tavsiyelerine kulak veriniz. Biz bu işlere birlikte başladık ve birlikte olmaya devam edelim. Mücadele ortaktı, seçim hepimizindir.


Başarı temennilerimle.
Dr.Nedim  Birinci,

BG Haber

4 коментара:

Анонимен каза...
Този коментар бе премахнат от администратор на блога.
Анонимен каза...

miliyetci adam para icin kendini gerbe satar mi. bundan oturu irezil oldular. simdide fazla oy toplayamadiklari icin rezil olacaklar.gerbin aklina sasarin bunlara nasil guvenmis. rafet desen zaten karayancevayin isini gotunu kokunca kendini unuttu.

Анонимен каза...

Rafet bey 1 bira icmesini birakadjan 2 turkceyi ogrenecen.3 ondan sonra hsber yazcan gardas cocu

Анонимен каза...

Rafet kendini savunmud thaber de bi de adini samet ve selattın koymus. ba rafetcik halktan kimse seni savunmicak. sen oldun belli. bari erkekce cik kendi adinla yaz. rafet ben halk arasinda tebrik edecek bir tek insan tanimiyorum.akrabalarin bile seni kucumsuyor ne kalmis baskaalarina seni tebrik etsin. orhan pamuk rumuzlu da rafet bence yada baska arkadasi http://www.thaber.bg/?pid=3&id_news=1279

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.