İlknur Kazım'ın konuşması...
'Totaliter rejim yıkıldıktan sonra, geçen 24 yılda nereye ulaştığımızı hep birlikte görüyoruz. Bu toraklarda sıkıntı çekmemiz bizleri üzüyor. Bazı devlet makamlarımızda ikincı sınıf vatandaş muamelesi gördüğümüz bir gerçektir. Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin anayasal koruması altında olmamıza ramen, etnik ve dini ayrımcılığın varolması, bazı siyasi partilerin bundan yararlanması, bizleri üzmekte. O eski günlerde olan sıkıntılarımız, bence günümüzde de devam ediyor. Ana dildeki sıkıntılarımızdan bahsediyorum, belki o baskıcı durum kalktı, ama indirekt olarak sorunlarımız çözüme kavuşmamıştır. Birkaç yıldır seçmeli ders olarak okutuluyor Türkçe dili, fakat bu aldatmaca sayesinde çoğu küçük kardeşimiz Ana dilini okumaktan vazgeçiyor. Ana dilimizi öğrenmezsek, bizler resmi dilimizi de öğrenemeyiz, yetersiz kalırız. Eğer Bulgarca dilini düzgün bir şekilde konuşmayı arzuluyorsak, kendi dilimize de öncelik tanımalıyız. Bulgaristan`ın ekonomisi, istikrarı ve geleceği için nasıl çalışıyorsak, buna paralel olarak, Türklüğümüze, Türkçemize ve dinimize de sahip çıkmalıyız. Bu devamlılığı gelecek nesillere aktarmamız boynumuzun borcudur. Hükümete karşı protestolar düzenlendi, açılan pankartlarda "Türkler dışarı!" ve "Bulgaristan Bulgarlarındır!" yazıyordu. Neden? Biz bu devletin asli unsuru ve vatandaşı değilmiyiz? Hepimizin canından bir can yatıyor bu topraklarda. Onlar bu topraklarda yattığı süreçte, biz de var olacağız buralarda...'
Güner Şükrü'nün konuşması..
'Değerli uzaktan ve yakından köyümüze gelen kıymetli misafirler ve köydeşlerim, hapislerde, Belene`de, sürgünlerde çile çekmiş kahramanlarımız! 24 Aralık 1984 yılında Süt Kesiği ( Mleçino) köyünde, totaliter rejimin başlattığı Türklerin isimlerini değiştirme kampanyasına karşı, burada ilk büyük direniş yürüyüşü yapıldı. Bu isyan yürüyüşünde seslendirilenlerin bazıları şunlardan ibaretti: "Anayasal haklarımızı istiyoruz! Türk isimlerimizi istiyoruz! Türkçe konuşma hakkımızı istiyoruz! İnsanca yaşama özgürlüğü istiyorz!" Bu şanlı yürüyüşümüzü totaliter rejimin silahlı milis ve ordu birlikleri engelledi. Erkek, kadın, genç, yaşlı ayrımı yapılmadan bu direnişcilerimiz sıra dayağından geçirildi. Çoğu emniyette sorgulandıktan sonra hapise veya sürgüne gönderildi. İşte bu olayların 29. yıldömümü münasebetiyle bizler yine Süt Kesiği meydanında bir aradayız. Bizler bu topraklarda asırlardır varız, her zaman adaleti, sevgi ve kardeşliği ön planda tutan atalarımızın torunlarıyız. Onların izinde yürüdük ve yürüyeceğiz...'
EDİTÖRÜN KISA NOTU: Bu iki genç kardeşimizin sesi kamuoyu önünde büyük yankı uyandırdı ve bizim de ilgimizi çekti. Bundan dolayı sizlerle paysaştık. Bilindiği gibi sözde demokrasi döneminde HÖH partisinin iktidarlığı en uzun sürdü. En fazla bu siyasi güç ülkeyi yönetti ve hala da yönetmekte. Neden o zaman bu iki genç isyan ediyor ve kimi suçluyorlar? Madem ki, Türk siyasi liderlerilerimiz var, neden günümüzde hala anayasal haklardan bahsediyoruz? Neden hala ikinci sınıf insan muamelesi görüyoruz? Bunca yıldır Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde HÖH partisi hakim ve iktidar değil mi? Osmanlının torunları olarak neden ecdadımızın dilini bile öğrenmekte aciziz?
събота, 4 януари 2014 г.
Абонамент за:
Коментари за публикацията (Atom)
12 коментара:
İikiside vızroditelen proces ne oldunu bilmiyorlar o vızroditelen insanları arkanızda meydanda yürüyenler ise çoktan unutuldu
bildiğimiz tek şey, bularistan türklerinin düşmanı DPS (HÖH ) dir
...Onlar bu topraklarda yattığı süreçte, biz de var olacağız buralarda...'
..."Anayasal haklarımızı istiyoruz! Türk isimlerimizi istiyoruz! Türkçe konuşma hakkımızı istiyoruz! İnsanca yaşama özgürlüğü istiyorz!" ...
BU İKİ KARDEŞİMİZİN SESİNE HER TÜRK BULGARİSTANDA KULAK VERMELİ VE BİRLİK OLMALILAR TEK ÇÖZÜM DUR ..KONUŞULANLARIN ARKASINDA DURULMALU HER NE PAHASINA OLURSA OLSUN...BELENELER,SÜT KESİKLERİ, CEBELLER TÜRKAN BEBEKLER SET VURMAMALI TÜRKLÜĞÜMÜZÜN ÖNÜNE.YÜREKLERİNİZDEN ÖPÜYOR SİZLERİ TÜM TÜRKİYEYE GÖÇ ETMİŞ KARDEŞLERİNİZ VE 89TA SINIRDIŞI EDİLEN KARDEŞLERİNİZ. dAİMA ARKANIZDAYIZ VE İZİNİZDEYİZ...YILMAYIN..DİK DURUN...ADIN İÇİN, ŞANIN İÇİN, TÜRKLÜĞÜN İÇİN.!!!
Yaiasin uzeir kardesler..!!!
Bu iki kardesimiz DPS liler hani 25 yildir DPS Bulgaristanda hukumetlerde gorev almadi mi.ni4in o zaman 25 yildir bu istediklerini yerine getirmediler de Ataka ile koalisyona gidrek ceblerine para sokmak i4in tsankov kamik barajini kurdular,, tutunculuğun bitmesine izin verdiler,, turk4e zorunlu yapmadilar,, halka istihdam salamadilar, isimleri deistirenleri yakalamadilar belenede yatanlari siktir edip yanlaarina eski polisleri ve ajanlari aldilar Türkiye de hukumete karsi 4ikip ergenekonculari ile is birliyi yaptilar.. ve daha neler neler kimin arkasinda durmamizi istiyorsun sen sayin 16,13
Mastanlili Mehmedali ve kardesi Beysim...Antverpen..NOORD
25 zene olan torklere oldu bulgaristana
imam hatip okulu mezunu mehmedali
Bunlar üstelik bulgaristana türklere yardım yapacak olanlar - bizde çok inandık.
Konuşma sırasında ilknurun ve Günerin cebini arasaydınız DPS den kendilerine birkaç not edilmiş emir bulunurdu
ben avrupada yasayan bir Bulgaristan vatandasi Turk olarak bulgar pasaportumda uyrugumun TURK yazilmasini isterim. demokrasi geldi diyorsunuz aradan 25 yil gecmis , ama galiba Jivkov donemindeki totalitar rejim simdiki DPS doneminden daha domokratikmis cunku 72 yilinda cikarilan yesil pasaportumda( simdiki lichna karta) Grajdanstvo :Balgarsko -Etnos Turchin yaziyor.....e nerdeeeee DPS'nizin demokrasisi?
God have mercy on the souls of those killed in Belene ..
Публикуване на коментар
Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.