BOZUK BİR SAAT BİLE GÜNDE İKİ KEZ DOĞRUYU GÖSTERİR

Sözüm sanadır pankartlı yenge ve o yazıyı senin eline tutuşturana. O karalamanda "cümleler" aslında sana ait değil, çünkü bu yazının seviyesine çıkman için tam bir milyar yıla ihtiyacın var. Geçenlerde bu köşede aslan ile eşeğin kıssasını yorumlamıştım, ama siz o sıralarda hudut boylarında kuşağınıza domuz etinden şpek ve lukankaları bağlamış, ellerinize grozdova ve mastikaları almış, sınır kaçakçılığı ile meşgul olduğunuzdan yazımı teet geçmiş olabilirsiniz. Bana sakın o liderin yalaka köpeği demeyin. Delikanlı gibi burada beyan ediyorum. Dünyada hiç bir güç bana o partiye oy vermeye zorlayamaz. Benimde kendime göre nedenlerim var, ama seçimlerden sonra, halkımızın iradesiyle seçilmişlere kimsenin küfür etme lüksü olamaz. İki devletimizde binlerce şehit anası ve babası tarifsiz acısını içine gömerken, bizler oralı bile olmuyoruz. Jön Türklerin ve Resneli Niyazi`nin döküntüleri, hele ceplerimiz biraz para gördüğünde, sahte grozdova rakısı ve domuz şpek salamıyla, kendi müslüman kardeşlerimizi söyüşlüyoruz ve sonra da hiç utanmadan memleketi kurtarmaya kalkışıyoruz. Sıkıyorsa, git ve herhangi bir kekonun onuruna ve şerefine dil uzat, efelenmenin değerini cümle alem görsün, ya da benim karşıma geç ve Osmanlı tokadının ağırlığını o palazlanmış ensende hisset. Evinde hanımından zılgıtı yiyeceksin, sonra zehirli ot yemiş inek buzağısı gibi gelip benim her şeyime, görüş ve dini değerlerime saldıracaksın. Aslında muhatabım değilsiniz, ben sizin yaşam tarzınıza karışmam. Belki tuhaf gelebilir, ama siz benim pusulam oluyorsunuz. Beyanlarınız, doğrulara ulaşmamda yardımcı oluyor. Bildiğiniz gibi, bozuk saat bile, günde iki kere doğruyu işaret eder. Sizde o da yok...
Cevdet Şahin, dombira.eu