BEL ALTI VURUŞLARI-2

Kara, hava, deniz, deniz altı savaşları veya nizami, gayrinizami harpler, nükleer, kimyasal savaşlar, sıcak ve soğuk savaşlar diye yüzlerce sınıfa, kategoriye ayrılsa da, savaşlar yada harpler veya kavgalar, mücadeleler sadece ikiye ayrılır. Birincisi ahlaki olanlardır. İkincisi gayriahlaki olanlardır.’’ Git kardeşim ya! Savaşın da ahlakisi mi olurmuş! Savaş zaten kendisi, nasıl yapılırsa yapılsın zaten gayriahlaki bir insanlık suçu değil midir?’’ Hayır değildir! Doğayı, alemleri, hayvanları, bitkileri incelerseniz, araştırırsanız, var oluşta, yaratılışta bir savaş, kavga, mücadele hakimdir. Bu savaşlar mertçe, açık yüreklilikle, yiğitlikle yapılırsa buna ahlaki savaşlar denir. İşin içinde kalleşlik, sinsilik, namertlik, nankörlük, itlik, p.uştluk varsa bu da bana göre gayriahlaki bir savaştır ve en iğrenci, en şeytanisi de bel altı vuruşlarıdır.

Unutmadan bir hatamı düzelteyim; bir önceki yazımda ‘’Savaşta askerin düşündüğü iki hedef vardır. Birincisi ne olursa olsun o askerin hayatta kalmasıdır. İkincisi de ne olursa olsun o askerin, düşmanın malını, canını, cephesini, kalesini yok etmesidir.’’ demiştim. Birinci kısım tamam yani asker her ne olursa olsun hayatta kalmalıdır. İkinci kısım ise biraz eksik. Asker eğer düşmanın malını, canını, cephesini, kalesini kendi imkanlarına katabilecekse, kendi hedefleri doğrultusunda kullanabilecekse ele geçirir ve kullanır ama bu mümkün değilse yok eder.

Türk askerleri tüm savaşlarında, özellikle Çanakkale savaşlarında bütün dünyaya ahlaki savaş dersleri vermişlerdir. Ölülerini toplayan düşman askerlerine saygı göstermek, yaralı İngiliz binbaşısını sırtlayıp kendisine atılabilecek kurşunlara aldırmadan İngiliz mevzilerine teslim eden Mehmetçik’in asaleti  ve daha bir çok göz yaşartıcı, insan yüreklerini sızlatıcı asil kahramanların dünya tarihindeki sahneleri, ahlaki savaşın tarihi ve destansı örnekleridir. Türk Milletinin evlatlarının veya Türk olduğunu söylemekten utanmayanların, ahlaki savaş nasıl yapılır yazılarını okumaya pek ihtiyacı yoktur. Ama gayriahlaki savaşlar nasıl yapılır konularını hep birlikte , yazar ve okur kitlesi  yada okur yazar sade vatandaşları olarak analiz etmeliyiz ki tedbirli olalım.

18 yaşında askeri lisede, daha 16 yaşındayken bir judo müsabakasında, beni 20-22 yaşlarında, kiloma denk üniversiteli  bir rakibimin karşısına çıkardılar. Onu ilk raunt silkeledim. İkinci raunt beni nakavt etti. Boğulurken çırpınmaya başladım ve çırpınırken mindere bilinçsizce vuran elim beni ‘’pes eden, havlu atan sporcu’’ durumuna düşürdü. Buraya kadar bir sorun yok. Sorun bundan sonra. Rakibim beni buldu ve benden özür diledi.’’ Sana hile yaptım kardeşim. Yoksa seni yenemeyecektim. Teknik olarak çok acemisin ama çok kuvvetlisin ve çok inatçısın. Judo elbisenin yakalarını çapraz olarak çekip kenetledim ve baş parmaklarımla da gırtlak boğumuna bastırdım sırtımı da jüriye döndüm, beni görmelerini engelledim, çünkü bu fauldür. Bu hileden kurtulmak ancak çok büyük, siyah, kırmızı kuşak sahibi ustaların işidir’’ dedi.

Cenevre’de uluslararası savaş hukuku anlaşmaları falan imzalanır. Bu imzalanan anlaşmaların içinde işgal edilen veya kontrol altına alınan düşman ülkenin muvazzaf ve emekli subaylarının, astsubaylarının gerilla kuvvetleri, direniş örgütleri oluşturabilecekleri gerekçesiyle tutuklanabilecekleri belirtilir. Görüyor musunuz? Bir ülkeyi işgal etme hakkını da ve işgal ettiğinde de  o ülkenin muvazzaf veya emekli tüm profesyonel askerlerini tutuklama hakkını kendinde görüyor. Bu anlaşmalara güya tutuklulara, savaş esirlerine işkence etmek yasaktır. Güya onlar isterlerse sadece rütbelerini ve adlarını, soyadlarını söylemek dışında başka bir şey söylemezler. Güya savaşlarda kimyasal, kitlesel toplu imha silahları, kara mayınları kullanılmaz.

Düşman cephelerine uçaklarla broşürler atılır, uğruna savaştıkları devletin, hükümetin teslim olduğu, devlet başkanının öldüğü, bazı komutanların intihar ettiği falan yazılır. Elbette hepsi yalandır, psikolojik savaşın kara propaganda türüdür. Gayriahlaki savaş türüdür.

Gayri ahlaki savaşların şeytanı bile utandıran en pislik, en rezil türünü keşfedenler veya icat edenler yada öğrenenler, Donanma komutanlarının 15 yaşındaki kızlarının Orduevinde giyinip soyunurken gizli kamera ile ele geçirilen görüntüleri ile bu amirale şantaj yapmaktan utanmazlar. Aslında amiralin veya kızının utanacağı hiçbir şey yoktur. Ama 15-16 yaşındaki kızın psikolojisi dikkate alınarak depresyona girmesinden korkan amiral babası istifa eder. Yani benim gırtlak boğumuma  judoda yapılan hile amiralin yüreğine, ruhuna, ciğerine yapılmıştır. Ondan özür dileyen de olmamıştır.

Muhalefet partilerinin genel başkanları, milletvekilleri bu ve buna benzer iğrençliklerle istifa ettirilir. Kopyala, kes, yapıştır yöntemleri gibi ucuz, basit ,sığ teknik metotlarla binlerce sahte CD, kaset, mektup, resmi evrak ve mesaj üretilir ve bunlar bavullara doldurulur, savcılara teslim edilir, savcılara gizli padişahlar, şeyhler, ve sadrazamlar telefonla talimat verirler veya ihbarda bulunurlar, bilinen yada bulunması kolay arazilere, bahçelere, deniz sahillerine eski silahlar, mermiler gömülür ve bunların uyduruk haritaları, krokileri çamur atılmak istenilen adamın evinde arama yapılırken ‘’ İşte masasının üzerinde, çekmecesinde, paltosunun cebinde  buldum’’ deyip ortaya çıkartılır ve hemen ekipler oluşturulup  arama yapılır ve sinsi  düşmanlar tarafından gömülenler ortaya çıkartılır. Polisin içeri atmak istediği kişinin evinde veya arabasında arama yaparken cebinden çıkardığı kibrit kutusu içindeki morfini veya uyuşturucu hapı’’  işte buldum’’  demesi gibi filmlere konu olmuş çocukların bildikleri tertiplerdir bunlar.

Devam edeceğiz. Bu savaşları yapanların gözlerinin, yüreklerinin, ruhlarının ne kadar karardığını cümle aleme duyurana kadar devam edeceğiz bu sohbetimize. Gayriahlaki savaşları, kavgaları yapan namertleri , bunlara tenezzül eden şerefsizleri ismen olmasa da, cismen tanıyabilmemiz için bu konu bence çok önemlidir.

Ayrıca bu yazdıklarımı saklı ejderhamızın ağlayarak, küfürler ederek onayladığını ve ağzından çıkan ateşlerle imzaladığını da bildireyim!

www.vedatkusakli.com

k.vedat@windowslive.com