събота, 6 юли 2013 г.

YENİ BİR PARTİYE DOĞRU

 Neredeyse birinci ayını doldurmak üzere olan, Sofya kitle protestoları yapıcı enerjisiyle yeni tip demokrasi hareketi başlattı. Kitlesel hareket daha ilk gününde “hükümetin istifasını” isterken aslında gözle görülmeyen ama Bulgaristan’ı boğan ve bitirmek üzere olan bir kötü bir oluşuma – mafya iktidar gizli sözleşmesine – direnişe kalktı. Yok edici bir kötülük hedeflediği için direniş dolaysız politik nitelik kazandı.
 Bizde şimdiye kadar bu kadar uzun süren bir sokak-meydan itaatsizliği, protestocu başkaldırısı, kitlesel eylem, pasif direniş ya da isterseniz ayaklanma gelişmemişti. Göz ardı edilemeyen, halkın tepkili başkaldırma dalgasının arasız yüklenmesi ve kararlılığı başarılı alınan yolunda her akşam yeni ileri adım atılabiliyor.
Örneğin dün Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev kendilerini bir daha kutladı ve “ Bunalımı aşma yolu demokratik seçimdir. Seçimden korkmayın!” dedi.
Yığınsal protesto eylemleri, Avrupa’da en düşük yaşam kalitesi, en yüksek işsizlik oranı olan, genç işsizlerin şu mevsimde Batı Avrupa iş merkezlerine otobüslerle akın ettiği, tarım üreticileri komşu rekabetinden kurtarabilmek için domates ve biberlerini oto yollara döktüğü, bizim ülkemizde güç kazanıyor. Direnişlerin bel kemiğini oluşturan gençlerle, aydınlar, üniversiteliler ve orta kesim toplumun ana itici gücü durumuna geldi. Zamanı dolmuş politikacıları hurdaya itiyor.  Devrim enerjisi yüklü güçler muhalefet saflarında birlik oluyor. Sık atkı ve dokusuyla yeni politik bir oluşuma doğru gönül yelkeni açıldı.
Mücadele azminin şiddetsiz bir ortamda  bu kadar yükselmesi, haftalarca dayanıp, güç toplamaya devam etmesi gözlenirken,  her akşam başkent meydan ve ana caddelerini dolduran 25 bin kişi KENDİSİNİN İNSAN YERİNE KONMASI, DİNLENMESİ, GÖRÜŞÜNÜN ALINMASI, KENDİSİYLE KONUŞULMASI VE KENDİSİNİN CİDDİYE ALINMASI İÇİN YOLLARDADIR.
Dijital örgütlenmenin, modern iletişim araçlarıyla aralarında sürekli temas halinde olan bu direnin ideolojik temelli yoktur. Sivil toplum örgütleri bayrakları dalgalandıran bu insanlardan birçoğu birbirini protestocu olarak ilk kez tanıdı. Direniş ruhunu ayakta tutan kudret politik iktidarı devirmeye yöneliktir.
Özgün yanlarıyla gelişerek güç toplayan, bireysel istekleri dile getirerek, belki farkında bile olmadan, onlar tüm toplumun, hepimizin isteklerini ifade ediyorlar. Ayni ortamda kendisini bir kahraman bir kurtarıcı olarak gören de yok. Hepsinde biz işimizi yapıyoruz bilinci var.
Kuşkusuz bir de hem kendilerini, hem de toplumumuzu değiştiriyorlar. Direnişin büyüsü de burada zaten. Bu güzelliğe dayanılmaz. Hükümet gitmek zorundadır. Bu Bakanlar Kurulu’nu telefonla kuranlar, mafya babaları ve onlarla birlikte HÖH/DPD yönetimi bir daha geri dönmemek üzere gitmek zorundadır. Bu kadar rezillik yeter.
Şu ya da bu politik partinin ardına takılmış olanlardan yeni bir politik oluşum, kitle partisi beklemek zamanı geldi. Bu atılım, zamanı dolmuş partileri ve politikacıları silindir gibi ezip geçecektir.
Bugün Bulgaristan’da 150’den fazla politik parti ve hareket var. Bunlardan dördü 12 Mayıs’ta barajı aşıp parlamentoya girdi. Üçü bir araya gelip bir hükümet kurdu. Bu iktidar esas itibarıyla Sosyalist Parti’nin erkidir. Fakat Hak ve Özgürlükler Partisi’nin de yamandığı bu hükümet ortaklığını Neo faşist “Ataka” partisinin lideri Volen Siderov parmağında oynatmaktadır. İpleri çeken odur. Bir oyla iktidar olan Siderov istediği tüm politik sisteme baskıyı uygulamakta ve istediğini elde etmekte hürdür. Bu duruma tahammül edilemez.
Ne yazık ki, “Ataka” Partisi, Bulgar politik yaşamını asılsız, aşırı, tutarsız, gerçekleştirilmesi imkânsız vaatlerle karıştırırken, AB ve NATO’dan çıkılmamızı istiyor; yaşlılara 500 Avro emekli maaşı balonu uçuruyor; Batı holding ve şirketlerine satılan sanayi tesislerinin geri alınmasında direniyor; daha birçok “mili” talebi bir tek ben savunuyorum havası yaratıyor. Maalesef inananlar az değil.
Gösterici, sivil toplum örgütleri temsilcileri Seçim Yasası’nda değişiklik yapacak meclis  komisyonuyla görüştü. İsteklerini ilettiler. Bu çok önemli bir görüşmedir, çünkü halkın istediği bir yasa değişikliğinden sonra yapılacak seçimlerde gerçek irade mecliste toplanabilir.
HÖH’ün meclise soktuğu mafya temsilcileri görülünce, partinin temsil ettiğini savunduğu etnik azınlık menfaatlerine tamamen ihanet ettiği, sözde Türk Müslüman partisi olduğu, aslında Bulgar ve yabancı tekelleşmiş mafyayı temsil ettiği görüldü. O gün bu gün DPS/HÖH dilini yuttu. Belki de kendini fes edip dağılma zamanı geldiğini anlamıştır. İçinde bulunan bazı kişilerin kendi onurlarını koruyabilmek için böyle bir adım atması bekleniyor. HÖH’ün kendini kapatması, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin, soydaşlarımızın ve tüm Müslüman kardeşlerimizin huzurlu, barışçı ve mutlu bir Vatan yaratma çabalarına yol açacaktır. Böyle bir adım bekleyenlerimiz çoğunluktur.
Bunun bir başka nedeni de, Hak ve Özgürlük Partisi’nin kitle protesto eylemleri karşısında yeni bir bakış açısı açıklayamamış olmasıdır. Partinin maskesi düşmüş, mafya bağları pazara çıkmıştır.  Görünen köy kılavuz istemez, ülkemizde TALAN DEVRİ kapanıyor. Kapanmalıdır!  
Bu eylem politik biçim kazanıp birkaç ay sonra yapılması muhtemel yeni seçimlere bir parti olarak katılabilir mi? Kurulacak parti sağ merkezci boşluğu doldurabilir. Yoksa şimdiki protesto hareketi yeni seçimlere, majoriter listeden, bağımsız milletvekilleriyle katılmayı yeterli mi bulacak! Çoğulcu sistemle seçilenlerin mecliste yeni sağ merkez nüve oluşturması beklenen köklü dönüşümler için yeterli olur mu? Biz Türkler, tüm Müslümanlar, etnik azınlıklar böyle bir gelişmenin, yani yeni sağ merkez oluşumun neresinde oluruz! Kendimizi laikiyle temsil edebilme imkânı bulabilir miyiz? Soydaş oylarıyla dernekçi, partisiz aydın temsilcileri Sofya meclisine seçmek mümkün olacak mı? Ne de desek, şu an hepsi tahminden ibarettir ama ülkemizde yeni bir politik mayalanma olduğu dikkat merkezindedir.
 
Bulgaristan Stratejik Araştırma Mekezi
Yönetim Kurulu Üyesi - Şakir ARSLANTAŞ
 

4 коментара:

Анонимен каза...

bunlar artık cok oluyorlar
yeter artık sızın baska ısınız yok herhalde
ısınız gucunuz bızı bolmek
HÖH HÖH hÖH baska yok

Анонимен каза...

HÖH öldü bu hala HÖH diyor arkadaş HÖH mü OH mu anlayamadım valla

Анонимен каза...

Seçmenimiz şimdiki HÖH yöneticilerine gelecek seçimlerde oy vermelidir. İsterlerse majoriter sistemden aday olsunlar. Gelecek seçimlerden 35 yaşın üstünde tek bir aday gösterilmemelidir. İhanetçi mafya partisinin zamanını doldurmuş lider bozmalarından kurtuluş yolu budur. Eski hainler hurdaya

Анонимен каза...

10;14 arkadash sus sen ne konusuyorsun Ahmet Dogan ve Mestan ajanlari seni duyarlarsa dilini keserler

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.