събота, 29 юни 2013 г.

DOĞAN'nın DEMOKRASİSİ MODERN KÖLELİKTİR

   Bulgaristan İçişleri Bakanı Svetlin YOVÇEV son basın toplantısında, ülkemizde politik düzey üstü bir yönetim biriminin varlığından söz etti. Bakan, bu sözleri kişi olarak Ahmet Doğan’a adreslemiştir.
Bulgaristan bir parlamenter devlettir. Anayasaya göre, ilk ve son söz halkın seçtiği meclis olmalıdır.
12 Mayıs’ta seçilemeyen ve halen milletvekili olamayan HÖH/DPS Fahri Başkanı A. Doğan politik sahneden düşmüş olmasına rağmen, parlamento ve hükümetin seçilmesine, iç atamalara ve kadro yerleştirmeye müdahale etmektedir. HÖH’çüler sarayının önünde sıraya durmuş görev beklemekteler.
Politik düzeyin üstündeki baskıcı bir derin devlet (organ) ceza kanuna göre işlem görmelidir. Savcılık tahkikat başlatmak zorundadır.
Başıbozukların elebaşısı D. Peevski’nin gizli servis DANS Başkanlığına getirilmesi (Rusya) derin devletin işidir. En tehlikeli, halkımıza kan kusturan, bir vurguncu mafya olan (CİK) görevlisi İ.İvanov Yovçev’in İçişleri Bakan Yardımcılığı’na atama teşebbüssü Rusyanın Bulgaristan’daki derin devletin işidir. Bununla birlikte, aşırı milliyetçi “Ataka” Partisi Başkanı V. Siderov’un meclis kararıyla “Adli Suçlarla Mücadele Komisyonu” Başkanlığında atanması yine aynı grubun işidir. Son atamaya, 1990-1997 döneminde Cumhurbaşkanı olan Dr. Jeyü Jelev’in sert tepki göstermişti.
Bu atamalar, bizlerden de parlamento üstü, politik düzey üstü bir gizli gücün var olduğuna kesin bir kanıttır. 
İnanılır kaynaklardan alınan haberlerde, bu derin devletin üyelerinden biri Bulgaristan’da tüm (Bulgarlar, Türkler ve diğer azınlıklar) halkın gözünden tamamen düşmüş olan eski HÖH başkanı A. Doğan’ındır. Bu iş temizlenmez ise Bulgaristan Türk ve Müslüman azınlığın başına büyük bela açılacaktır.
Son dönemde, o derin devlet elemanı A. Doğan, Hak ve Özgürlük Partisi (HÖH) Başkanı Lütfü Mestan’ı hiçe saymaktadır. HÖH Merkez Yönetim Kurulu Operatif  Bürosunu takmamaktadır. Kendini “herkesin ve her şeyin üstünde gören”  ve kendisine hiçbir yetki vermemiş olmasına rağmen,  “bizim adımıza, verdiğimiz yetkilerle” halkın yetkileri ile kesip biçmektedir. Rusya derin devletin gizli servisle-mafya ikilenmesi olduğunu D. Peevski atamasında gördük. Bu olay Bulgaristan kamuoyunun sert tepkisine neden oluyor.  “Hükümet İstifa!” haykırışları 15 günden beri hağlen Sofya’yı inletiyor.
Rusyanın derin devlet çetesi Sofya’da HÖH Sarayı’nda konaklıyor. Gizli kodamanlar Sarayda yiyip içiyor. Başta Rus gizli servisi olmak üzere, casus servislerinin emirlerine göre hareket edilerek, AB’nin en yoksul ülkesi olan Bulgaristan çıkılması olanak dışı olan bir siyasi bunalıma itmeye çalışılıyor.
Bulgaristan’da kök salmış olan yerli yabancı mafya çevreleri, halkımızın iradesi, meclisimizin ve politik kurumlarımızın üzerinde egemenlik kurmaya çalışırken, zamanını doldurup devrilen totaliter rejimi, halk düşmanı politik rejimi, halkı soyarak zenginleşen otokrasiyi politik sahneye geri çevirmeye çalışıyorlar. Her yerde herkes olan bitenden usanmış,  “bu çile, bu geçiş süreci hiç bitmeyecek mi?” diye soruyor insanlar.
Kaynayan meydanlardan çekilmeyen geniş halk kesimleri “Mafyanın tasfiyesini!” “Mafya Başlarının tutuklanmasını!” Slogan yükselterek talep ediyorlar.
Totaliter düzen 1990’da devrildi. “Toşko” gemisini kayalara çarptı ve Karadenizde battı.
Şimdi A. Doğan tayfası seçmenlerimizin güvenini kazanan bir hükümet kurulmasına engel olup eski düzen kalıntıları işbaşına getirerek soygun sistemini yaşatmaya gayret ediyorlar. Bakanlıklardaki görevleri eski dostlarına, yakınlarına dağıtıyor, yabancı servislerin güvendiği kadroları hükümete sokuyor, , iktidar organlarına, devlet makamlarındaki kilit mevzilere istedikleri kişiyi meclis kararıyla tayin ettirip, politik ve ekonomik duruma, para akımlarına bundan böyle de tamamen hâkim olmak istiyorlar.
Bu uygulama Avrupa Birliği (AB) normlarına tamamen ters düşüyor. Bu gidişin yolu kesilmezse, Bulgaristan’da çalma soyma işleri yeni bir hızla alıp yürüyecektir. Demokratikleşme ve daha adil bir gelecek yaratmak için halkın umut ve çabaları felç olacaktır.
Derin devletin son hedefinde, Bulgaristan’ı yerli mafyaya teslim edip, yabancı şirketlere peşkeş çekmesi isteniyor. Partiler üstü, meclis üstü, hükümet üstü bir pratiğin her alanda, yürütme ve yargıda hâkim olması nabzımızı durduracak, yaşamın her alanını paralize edecek niteliktedir.
İki haftadan beri politik eylem yürüten aydınlar ve gençler, yeni kuşak orta halliler demokratik hükümeti kurma ve sağlıklı gelişme yollarını temizleyecek önerilerde bulundular. Yeni seçim kanunu konusunda politik partiler de teklifler getirdi. GERB majöritar ve orantılı olmakla karma seçim sistemi önerdi.
Burada önemli olan 12 Mayıs semlerinden sonra Bulgaristan’ı karıştıranların tutuklanması ve siyaset alanına girmelerinin kesin yasaklanmasıdır. Seçim kanununda bağımsız Miletvekillerin önü açılması isteniyor. Değerli insanlar ancak böyle bu çarkın içine girilebileceğini düşünüyoruz. Bu teklifleri etnik azınlıklar ve soydaşlar da destekliyorlar. Onlarda artık gerçek temsilcilerinin parlamentoda olmalarını istiyorlar, halk özellikle azınlıklar kendi temsilcilerini ancak bu yolla oralara gönderebilineceğine inanıyorlar.
 Sivil toplum örgütlerinin aktif politik statukosu bu arada meclisi, hükümeti ve kurumları denetleme hakları yasalara uygun biçimde belirlenmelidir.
Politika dışına itilmiş eski gizli servis ajanlarının, mafya bağlantılı kişilerin, haklarında dolandırıcılık, vergi kaçırma veya rüşvet davaları açılmış olan kişilerin herhangi bir biçimde siyasete karışması yasaklanmalıdır.
Bulgaristan bir politik kriz eşiğinde değil, politik kriz batağında bocalıyor.
AB’de de en fazla genç işsiz Bulgaristan’da dır. En az çocuk parası burada ödenmektedir. En az emekli maaşı alan Bulgaristan.  Çıkış yolu ararken halkın irade, bilgi alma, bilgilenme özgürlükleri hiçbir süretle engellenemez.
V. Siderov’un Ulusal TV ve Ulusal Radyoya saldırılarının yolu kesilmelidir. 
Halkımız totaliter dönemin geri dönmesini asla kabul edemez edemezler. Haklı isteklerle gösteri yaparken tutuklananlar acilen serbest bırakılmalıdır.
Acil bir sorunluk olan ve hemen kurulması gereken politik müzakere masasında parlamenter politik düzenin normal işlevlerinin engellenmesi; seçim kanunun değiştirilmesi; yeni seçim hazırlıkları; halk temsilcilerinin bağımsız vekiller olarak direk seçilmesi engellerinin kaldırılması v.b. acil tartışılmalıdır.
Yasal hükümet işi olan, politik ve ekonomik krizi doğru yönetmek, mafya işi değildir.
Sokma akıl, akıl olmaz. A. Doğan, ne yazık ki,  hayattan ders alamadı. Sefil insanlarımızla alay etmeye devam ediyor, amma yakında sıra ona da gelecek, o halkta onunla dalgasını geçecektir, inşallah.
Görevini üslenmiş bulunan hükümetin ilk ödevleri arasında iş imkânları ile gençlerin gelir kaynaklarının genişletilmesi; yeni üretim biçimlerine hem teşvikler sağlanması hem de öncelik tanınması; kişisel imkânlara yeni seçenekler sunulması öncelik taşımalıdır. İşsizlik ve yoksullukla mücadele paket program olarak AB ile koordineli olarak acil gündeme alınmalıdır.
 Bu arada etnik azınlıkların özgün sorunları da ön planda çözüm bulmalıdır.
Türkçe derslerinin zorunlu ders olması yasalaşmalıdır.
Bizde bir demokrasi sorunları masası kurma zamanı geldi. Bugün ülkemizin her yönünde herkes daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, daha kusursuz uygulanan insan hakları çağrıları yükseltiliyor.
Günümüzde, hele 12 Mayıs 2013 seçimlerinden sonra, perde arkası politikada baş aktör- mafya kendini gösterdi. Ayaklar ne zamandan beri baş olmaya başladı?
Totaliter rejimin kalıntıları olan mafya def olana kadar mücadele devam edecektir. 
Mafya egemenliğindeki demokrasi bizim için kölelik olur.
Ne Doğan’dan ne de mafyadan iyilik beklemiyoruz.
Ahmet Doğan ile mafyanın el ele verip hayata çağıracakları demokrasi bizim için modern kölelik olur.
İnsanları yaradandan ötürü sevebilmek, buna hem yürek, hem inanç, hemde dürüst olabilmek gerekir.
 
Rafet Ulutürk
 

7 коментара:

Анонимен каза...

doganın demokrasii ile amerikanın ıraka getirdiği demokrasi arasında fark bulabilen yasın

Анонимен каза...

Fark var biri silahla-amerika
diğeri yalan dolanla kahraman oldu
Kahramanlar iki türdür
sevsenizde sevmesenizde hak ederek
dieri de şeytanlıkla

Анонимен каза...

HOH partisinin lideri evet lideri Ahmet Dogan ,Mestan yalniz kukla yurutdugu politikalar yuzunden ilk kez 23 yildan beri bulgar gencleri Sofyada kahrolsun turkler diye haykiriyorlar bu politikalan bu adamlar turklerin basini belaya sokacaklar

Анонимен каза...

hiç bişe anlamadım ..aralarında fark yok çünkü ikisininde amacı belli- insanları yok etmek.. amerika irak halkına koydu amed aga bulgaristanda türklere koydu

Анонимен каза...

ahmet en buyuk
SİZİN TAYİPE BİLE REST ÇEKTİ
İLK YENİLGESİNİ HÖH'den GELDİ
BULGARİSTANDA SÖZ SAHİBİ HÖH VE AHMET

Анонимен каза...

senin de sadece türk kimliğin var amedin gibi 01,57 ama ermenimisin yahudimisn almanmısın ingilizmisin roman mısın nesin allah bilir amet rapor yazmak ve ajanlıktan başka türkler için ne yaptığını bir yazarsan çok memnun olurum düğünlerde'zeleno , zeleno' cenazelerde kovcheg nişanda papaz türkçe kelime 20 leva , cümle -Belene, 89 türkiyeye göç ederken ise 20 bim levaya lada satın aldık, hayvan hasanet inşaat malzemeleri öylece bırakıldı, 1 ay atılana atılana savaşlarda olduğu gibi sınıra yolculuk - podkova, şiroko pole ve stambolovo harmanli yakınlarında kamplar, su veren bile yok, o 'zasto govoris na turski' diye ceza kesenler şahıslar şimdi HÖH yönetiminde ..biz senin kimden olduğunu anlayalımda bu tür açıklamalarda bulunuruz

Анонимен каза...

Anonim olarak değindiğiz konu çok çok ezici ve can acıtıcı. Be de geçtim o yoldan, Ladamın altında yata yata kemiklerim eğirildi. Bir yudum su için yalvarmalar. Bir dergide birisi iki arada diye bir yazı yazmış ve bir kadının bu çekisini anlatmıştı. Belki bu 20 gün gibi bir zaman diyorsunuz da 2 ay kadar sürdü. Bir düşünsene Silistreden çekilmişsin ve beklerken külüstüre dönmüşsün. Asıl acı aillecek çekilen acı. Bir yazsanız bir anlatsanız beldi çok daha yakın noktalarda beraberliğimiz olur. Bu yazılar son durumu yansıtıyor ve tespitler çok yerinde. Biz Ahmet eşeğinin belini kırmadan yol alamıyacağız. Lütfü de bizim taraftan zaten o da çekilsin yoldan ve gençlere yol verelim.

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.