ÇOCUKLARIMIZI SELİN GİBİ YETİŞTİREBİLSEK...

"Üstün zekası ve çalışkanlığı sayesinde, Kırcalili yedinci sınıf öğrencisi Selin Niyazi Ahmet, şimdiye kadar katıldığı bir çok bilgi yarışmasında birincilik ödüllerini kimseye kaptırmadı. Başkent Sofya'da düzenlenen Ulusal Bulgarca Dili Olimpiyatlarına Kırcaali ilini temsil etmek için o ve bir Bulgar kızı hak kazanmışlardı. Bu yıl Olimpiyatlar, ülke çapından 30 finalistin katılımıyla gerçekleşti ve sonuçlar açıklandığında çok büyük bir sürpriz yaşandı. Bulgaristan tarihinde ilk kez bir Türk asıllı öğrenci, Bulgarca Dil Olimpiyatlarında en yüksek 6.00 puanını kazanarak, Ana dili Bulgarca olan diğer yarışmacılardan daha kapsamlı bir dil bilgisine sahip olduğunu ispatlamış oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bugün gelen bu yüksek başarı haberi, Selin'i ve bütün aile fertlerini büyük sevince boğdu. Yakında, başkentte düzenlenecek ödül törenine davet edilen Selin Ahmet, istediği dil ağırlıklı liseye sınavsız bir şekilde kayıt olma hakkı da kazanmış oldu."

Yukarıdaki alıntı Dombıra'da çıkan sade ve kısa bir habere ait.
Bunun paylaşıldığı bir sosyal paylaşım sitesinde bazı arkadaşlarımızla ilginç bir diskusiyonumuz oluştu. Sizlere, kendi görüşlerimin yanı sıra, diğerlerinin fikirlerini de aktarmakta bir beyis görmemekteyim, çünkü dile getirilen tablonun çarpık bir görüntüsü ortaya çıkmakta.

Sabri Con,İstanbul;
- Büyük gurur duyduk. Yolu açık olsun!

Macide Akay,İsveç;
-Tebrik ederim! Bizleri gururlandırdı, çok sağolsun!

Ejdan Remzioğlu,Omurtag;
- Gün gelir, Bulgarlarda Türkçeden birincilik alır, inşallah!

Serbest Korkmaz,USA;
- Arkadaşlar, bir Türk kızının Bulgarcayı Ana dilinden daha iyi bildiği için mi seviniyorsunuz? Bu kızımız acaba Türkçe okumayı ve yazmayı biliyor mu?

Ejdan Remzioğlu;
- Kesin bu kızın evinde bile Türkçe konuşulmuyordur ve Ana dili artık Bulgarca olmuştur...
DPS'nin asimilasyon politikası böyle yürüyor. İsimlerimiz Türkçe olsun, ama tümümüz anlayıp bilmeden Bulgarlaşacağız ve iki jenerasyon Bulgaristan'daki Türklerdeden Ana dili Türkçe konuşamayan vatandaş politikasını yürütüyorlar.

Sabiha Efraimova,Almanya;
- Belli ki, kız zeki, Bulgarca resmi dil olunca, okumak ve öğrenmek zorunda kalmış, fakat bu " basarıya" karsı duygularım karışık.Bugün Bulgaristan'daki Türk kardeşlerimiz,kendi dillerini öğrenme fırsatından mahrum bırakılmakta....

Müzeyyen Avcıoğlu, Bursa;
- Yorumlarınızı okuyup ta şaşıyorum, söz konusu 13-14 yaşında bir çocuk, bu hepimizin yavrusu olabilirdi. Ne yapacaktı ki bu kız, Bulgaristan'da yaşayıp ve okuyup ta Türk Dili Olimpiyatlarında mı birincilik kazanmasını istiyordunuz. Tabi ki, ben de aynısını isterim ve arzularım! Çuvaldızı kendimize batıralım, ya aynı kız bizim, sizin, hepimizin kızı olsaydı, yine aynısını mı düşünecektik? Soruyorum sizlere, çocuklarınız, yaşadığınız ve karnınızı doyurduğunuz ülkede okuyorsa, oranın yerli öğrencisinden bile üstün başarı gösteriyorsa, bu hiç sizin gururunuz olmaz mı?

Ejdan Remzioğlu;
- Ben Bulgaristan'da yaşıyorum ve konuyu çok iyi kavrıyorum, diğer ülkelerde olanlar da kavrayabilir..Burası Bulgaristan,yani bizim vatanımız. Bizler, Bulgarlara kendimizi kanıtlamak mecburiyetinde değiliz! Neden her normal devlette olduğu gibi, benim çocuklarım Ana dilini öğrenmesin,ama bizim olayda olduğu gibi bir kardeşimiz perfekt bir şekilde resmi dilimizi öğrenebiliyor ve biz bu şekilde,yani öz dilimizi unutarak veya unutturularak mı Bulgar toplumuna entegre olmuş oluyoruz...Eh,sonuçta Türkçe isimlerimizi de gönüllü olarak değiştirelim barem...Bizim ebeveyinlerimizin 1974 yıllarına kadar tüm dersleri Türkçeymiş. Günümüzde de bu problem makul bir şekilde çözülebilir. Ne acıdır ki, derin Bulgar devleti ve istihbaratı hesabına çalışmış nice sözde Türk politikacımız günümüzde bizim hak ve özgürlüklerimizi "savunan" kişiler olabiliyor...Bu şu anlama gelmiyor mu; Koyunlar, kurt korusun diye teslim edilmiş!

Ülviye Mustafova, Belçika;
- Bulgarcada başarılı olduysa, eminim Türkçeyi de çok iyi öğrenir ve başarır, yeter ki istesinler. Benim çocuklarım okulda hiç Türkçe okumadı, ama universite düzeyinde konuşabiliyorlar kendi dilini, çünkü onları ben kendim evde okuttum ve öğrettim.

Serbest Korkmaz,
- Bulgaristan'da Türkçeyi öğrenip te Türkiye'deki geleneksel Türkçe Olimpiatlarına katılamazlar. İngilizçe dilini, Bulgarca öğrenmekle aynı kantara koyulamaz. İngiliz bizi İngiliz olun diye zorlamadı, ama Bulgar zorladı ve kültürel jenosit uyguladı bize. Hemde tam 12 kere. Bu, biz teslim olduk! Biz sizin dilinizi seÇtik ve tamam pes olduk demek. Bu kız benim kızım olsaydı ben utanırdım. Belki de o Ana dilini hiç bilmiyor ve Bulgarca dilini tercih ediyor.

Müzeyyen Avcıoğlu;
- Bulgaristan'da yaşayan Türk çocuklarının ben de öz be öz ana dilini okumalarını istiyorum. Sürekli,unutmasınlar dillerini diye, Türkçe kitaplar gönderiyorum onlara.Bizler, Selin kızımızla gerçekten gurur duymalıyız. Nereden biliyorsunuz bu çocuğun Türkçe bilmediğini, hem bilmezse suç çocuğun değildir ki...Anne ve babasınındır. Çocuklarımız suçlu değildir, ebeveynleri ve devlet üst düzey yöneticileridir. Ben siyasetle ilgilenmiyorum, ama eğitime çok önem veriyorum. Selin'i yüreğimden alkışlıyorum ve kocaman öpüyorum, zekasını gösterebildiği için. Eminim ki, Türkçe eğitimi alsa bu kızımız elbette ki seve seve Türkçe Olimpiyatlarına da katılacaktır..

Sevgül Sefer,İstanbul;
- Bakınız, ben Silistreliyim ve okullarda Türkçe okumadım.Dilimizi,kendim ve annemin desteğiyle öğrendim. Selin'i kendim gibi görüyorum. Ben ortaokulu birinci bitirdim, liseyı ilk 5 te ve sonra iki üniversite. Şu an her iki dili mükemmel konuşuyorum ve biliyorum, İngilizce ve Ruşçam da var. Bunları kendimi övmek için söylemiyorum, ama sorum şu; Ben şimdi asimile mi oldum?
Herkese benim bir önerim olacak;
- Destek olun, Bulgaristan'da Türk dilini ve kültürünü yaşatmaya!

Mehmed Mecho,İngiltere;
- Sanırm ki,artık Bulgaristan'da da Türkçe Olimpiatları düzenlenebilir!

Mustafa Mert,İstanbul;
- Bulgaristan'daki Türk Topluluğunda Milli Şuğur kalmamış bence, kendi ana dilini bilmeyen, dünyada tüm dilleri öğrense bile yine cahil kalır...
...
Buradaki bazı görüşlerimiz haklı veya haksız olabilir, ama Ana Dilimiz, yüce ve güzelim Türkçemizin bütün Türk Topluluğumuz tarafından öğrenilmesi ve kullanılması ana hedeflerimizden birisi olmalı. Bursa'dan sevgilerimle!

Müzeyyen Avcıoğlu


Editörün notu;
Bu yazının elimize geçtiğinde bizzat kendim Selin kardeşimizle ve ailesiyle görüştüm.Bu görüşmemden sonra bir Türk olarak adeta çok gururlandım. Selin kızımız mükemmel bir şekilde Ana Dili Türkçeyi yazabiliyor, okuyabiliyor ve konuşabiliyor. Hatta, İngilizçe bile bilmekte! Yakında bir de Almanca dili kursuna yazılacak oluyor. Anne ve babası da birer çağdaş ve entelektüel şahıs olarak çok iyi derecede Türkçeyi biliyorlar. Hele annesi benim tanıdığım en aydın ve bilgili kadınlardan birisidir. Aynı zamanda bunlar ailecek DPS partisinin izlediği siyasi çizgiye karşı mücadele ediyorlar. Bir Türk partisinin karanlık güçlerin uydusu haline getirilmesini kabul etmiyorlar. Selin'in Şükriye ninesi Opılçentsi köyünün en zeki kadınlarından birisi. Dedesi Behçet ise 45 yıllık şoförlükten sonra emekli olmuş. Şimdi hayvancılıkla uğraşıyor. Şampiyon torunu Selin de bazen ona köy işlerinde yardımcı olmakta.
Rafet Ali,
Kırcaali