Hak ve Özgürlükler Hareketi ve Sivil Toplum Kuruluşlarının dikkatine!
Arkadaşlar, 1984-90 arası asimilasyon mezalimi görmüş, Türk asıllı bir Bulgaristan vatandaşı olarak, ülkemizin yasalarına göre, etnik TÜRK azınlığı statüsü tanınmamasına isyan ediyorum!
Yaşadığımız yirmibirinci yüzyılda, her vatandaşın etnik kimliği ve hangi dine ait olduğu resmen tanınmalı.
Ben kendimi TÜRK asıllı bir Bulgaristan vatandaşı olarak görüyor ve bununla gurur duyuyorum!
Bu böyleyken, Bulgaristanlı bir şair olarak, bana ''Müslüman şair'' yerine ''Türk asıllı şair" denilmesini tercih ederim! Aynısının bütün yazar ve şairlerimiz için de geçerli olmasını isterim!
Hak ve Özgürlükler Hareketi ve son yıllarda sayıları artan sivil toplum kuruluşlarımız, eğer siyasi ve toplumsal görevlerini bu gerçekleri gözardı etmeden yerine getirirlerse, ben demokrasinin varlığına inanmış olurum.
Aksi takdirde, eski tas eski hamam değimi geçerli olmaya devam eder, boş vaatlere yer olmamalı, tantanalı etkinliklere boşuna zaman harcanmamalı !
Lütfen, siyasi ve toplumsal şovlardan uzak durunuz!
Türk Azınlığı varlığını Bulgaristan Meclisi'nden geçirerek, etnik kimliğimizin huzuruna kavuşmak bizim en doğal ve yasal hakkımızdır!
Naim BAKOĞLU
Silistre
четвъртък, 10 декември 2015 г.
Абонамент за:
Коментари за публикацията (Atom)
0 коментара:
Публикуване на коментар
Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.