понеделник, 28 декември 2015 г.

DONUK GÖZLÜ ROBOTLAR, ONUR VE ŞEREFİMİZİ ÇİĞNERKEN...

Süt Kesiği, Kayaloba, Mestanlı...

Şehitlerimizi anma ve kabirleri önünde dua etme vaktiydi.

Bir kez daha kullanıldık ve yenik düştük, halkım.

Zamanında bize acımasızca namlu ucu doğrultan ve kurşun sıkan, bugün yeniden, uzaktan da olsa, aynı namlunun ucunu gösterme cüretine kalkıştı.

Rodoplar’ın yamaç ve dönemeçli yollarında bir takım pazvant kılıklı, robotlaştırılmış,  siyahlar içinde, ellerine aceleden tutuşturulmuş küçük ve aynı boyutta  çelenklerle dolaşanları gördük.

Bizden birileri değildi bunlar. Yabancılaştırılmış ve korkaktılar. Utancından donuk gözleri adeta toprağa mıhlanmıştı. Yazmadı demeyin, ülkeme günün birinde demokrasi ulaşırsa, aynı bu pazvant takımı, devletine ve milletine karşı işlediği ihanetten dolayı yargılanacaktır.

Karanlık siyaset ve istihbarat tezgahlarında adeta robotlara dönüştürülmüş  birer esir gibi sahiplerinin bir dediğini iki etmeden yerine getirenler, bir daha kendi milletini ve devletini  satmış oldular.

Şehit anıtlarımızın önünde biz dua ederken, neredeydi ülkemizin;

Cumhurbaşkanı Plevneliev,

Başbakanı Borisov,

İl Valisi İliev,

Bir de gerçek Türk kahramanlarımız ve liderlerimiz?

Biz neden bir kere daha sahipsiz bırakıldık?

Şeref ve onurumuzla neden oynandı?

Şehit ve davamızla alay edercesine, bu bahsettiğim pazvant takımına, neden aramızda dolaşmasına izin verildi? Kim sürdü üzerimize bu davetiyesiz ve kimliksizleri?

Hangi hak ve hukukun sayesinde, karanlık güçlerin çelenk kargocuları takım halinde Mestanlı caddelerinde gövde gösterisi yapabiliyordu?

Faşizmin karanlık ayak sesleri değil miydi bunlar?

Bulgaristan’daki Türklere karşı yıllar boyunca sosyolojik ve psikolojik tek tipleştirme politikası uygulandı.

Halbuki diktatörlerin politikaları dünyanın hiç bir yerinde tutmaz. Bunların ki, Tosya’nın pirinci giderken evdeki bulgurdan olmak misali. Tamamen deşifre olup, duvara toslayanlar, artık Türk ve Bulgardan çalastırayı yiyecektir...

Gırmen’de başlarına taş yağdı, Kayaloba’da yuhalandılar, Deliorman’da seçim sandıkları boş kaldı.

Ülkemizdeki  Türk meselesi  bazı odak noktaları tarafından bir ulus devlet sorunu olarak dayatılmaya çalışılıyor. Halbuki demokrasi ve ekonomi açığı, çözüme kavuşmadığı müddetçe bizler çaresiz köleler ordusunda daha çok talim ederiz...

Bütün Bulgaristan toplumu, topyekun bir daha tehdit edildi, ona korku salındı.

Yeni Yıl, Yeni Kısmet!

Aileniz şen olsun!

Asla umutsuz kalmayın!

Mümin TOPÇU

0 коментара:

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.