GÖÇMENİ SAHİPLENMEYEN SİYASİLERE VE DERNEKÇİLERE İKİ SÖZÜM VAR...

Yaklaşık 45 gündür parkları için mücadele eden göçmen konutlarında yaşayan yurttaşlar yeni yıla direnişle girdiler.

İstanbul Başakşehir’de yaklaşık iki aydır parkları için direnen yurttaşlar yeni yıla da direnişle girdiler. Parklarının yıkılıp yerine İmam Hatip Lisesi yapılmak isteniyor. Yurttaşlar bu duruma tepki gösteriyor. Beş yüz metre yakınında Türkiye’nin en büyük imam hatip kampüsü bulunmasına rağmen, yeni bir imam hatip lisesi yapılmasına yurttaşlar anlam veremiyor.

PARKIMIZ PARK OLARAK KALSIN

Çocuklarıyla rahatça nefes alabilecekleri ve zaman geçirecekleri başka bir yer olmadığını belirten yurttaşlar parkın, olduğu haliyle kalmasını istiyor.

Birçok yetkili kuruma dilekçe verdiklerini ifade eden yurttaşları kendilerini oyaladıklarını söyledi.

Yurttaşlar yeni yılda parklarının ellerinden alınmaması için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladılar.

Bugün ayrıca valide bağ gönüllüleri de Göçmen Konutlarına gelerek yeni yıla direnen yurttaşlarla beraber girdiler.

Odatv.com

Mümin Topçu'nun kısa notu...

Evet, buradaki yurttaşlar olarak adlandıranlar bizim öz kardeşlerimiz, yani Bulgaristan'daki Türklerin göçmen evlatları.

Türkiye'nin soydaşları...

Bahsedilen park Göçmen konutlarının alanında yer almakta.

Geçenlerde bu konuya biraz değinmiştik.

İstanbul'daki bazı siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları, bugün bu eylem yapan  kardeşlerimize sahip ve destek çıkmakta.

Hani, biz Türkiye'nin en büyük ve güçlü, anlı şanlı göçmen kuruluşuyuz,sizin sesiniz ve gücünüzün diye övünenler, bunca zamandır hangi sıçan deliğinde gizlenmekte?

Ayrıca, koskoca İstanbul megapolisinde bir tek gerçek göçmen federasyonu ve derneğinin bulunmadığı da su yüzüne çıkmakta.

Eğer ben yanılıyorsam, yarınki gün kendilerini göçmen kardeşlerimizin yanında görmek isteriz...

Belli oluyor ki, medyalarda boy gösterenler, yalnız iktidardaki güçlere yaranmak ve destek peşindeler...

Halbuki, bütün göçmen kuruluşları birleşip  aynı bu iktidara göçmen konutları sakinlerinin taleplerini iletmiş olsa, belki de bir çözüme ulaşılır...

Sonuçta, bu tür sivil toplum kuruluşlarının vaat ve söylemlerine iktidar güçleri de umut ve güvence bağlamamalı. Bu eylemden sonra, Başakşehire ne bu göçmen derneği temsilcileri ayak basabilir, ne de iktidar partisine tek oy çıkar...

İktidarın hışmından ve saadet musluğunun kesilmesinden çekinen bu korkak ve pısırık göçmen kuruluşları, bunca  sokağa dökülmüş insanımızı kendi kaderine bırakılmanın bedelini, ileride  mutlaka ağır bir şekilde ödeyeceklerdir.

Bir de Bulgaristan'dan buralara gelip, seçmen oyu isteyenler  vardı.

Bulgaristan'daki Türklerden halı ve  haberi olmayan buradaki bazı belediye başkanlarına ve kaymakamlara teşekkür ziyaretlerinde bulunmayı ihmal etmeyen zümreler, acaba nasıl oluyor da şimdi Başakşehir'in yolunu bir türlü tutturamıyor.

Bana bir daha, sakın biz göçmenler için varız safsatasını yutturmaya  kalkışmayın!

Dombira.eu