петък, 19 април 2013 г.

POLİTİKA SADECE ERKEK İŞİ MİDİR?

8 Mart Uluslalararası Kadınlar Günü'nden sonra Mayıs 2013 Parlameto Seçimleri de tüm Bulgaristanlı Müslüman kadınları, Türkiyede ikamet eden soydaş bayanları politik sahnenin ana aktörü olarak baş aktör durumuna getiriyor.
Hem Bulgaristan'da hem de Türkiye'nin değişik kentlerinde seçimler öncesi BULTÜRK tarafından I.U.Profesörler odasında gerçekleştirilen Kadın Çalıştayları'nda ana konu olarak POLİTİKA SADECE ERKEK İŞİ MİDİR, Türklüğe ihanet edenlere ders verelim, tartışıldı. Bulgaristanlı Türk kadınları siyaset konularını gazete ve TV yayınlarından yakından ilgiyle izledikleri gibi, hem Bulgaristan'da hem de Türkiye'de aktüel politikanın ana sorunlarına birçok çözüm önerileri de sundu. Otoritesi hele 2013'te günden güne artan BULTÜRK Kültür ve Hizmet Derneği tarafından düzenlenen seminerlerde ise, özellikle liseli ve üniversiteli kızlarımızın kalabalık katılımlarında, genç annelerin politik atılımlar içinde halen dezavantajlı durumda oldukları, çok çocuklu aillere ekonomik ve sosyal yardım yapılmasının kaçınılmazlığı dile getirildi, köyleri bekleyen yaşlıların da gözleri yoldadır.
 
KADINLAR SİYASETTE:
Bulgaristan'daki Müslümanlar son yüzyılların tarihsel gelişimi içinde ana erkil bir toplumda yaşamaya devam ediyor. Bunun fiili durumun ekonomik ve toplumsal nedenleri var. Osmanlı'nin 18. ve 19. yüzyıllarda ordularını Müslüman gençlerimizi toplayarak oluşturması, gidipte gelmeyen erkeklerin sayısının çok büyük olması, Çarlığın ve sosyalist Bulgaristan iktidarlarının da erkeklerimizi hele genç yaşlarda askerde, cephelerde, yedekte, inşaatlarda, daha sonra Sovyetler Birliği'ndeki kuruculuklarda, Komi'de ağaç işlerinde v.b. yani evden, köyden, aile ocağından ırak tutması, kente göçlerin binbir bahaneyle engellenmesi, planlı ve örgütlü gerçekleşememesi, öncelikle tütüne ve tahıl üretimine dayalı köy yaşam tarzınndan kopamayanlar ANA ERKİL aile ve toplum yapısını bugünlere kadar ayakta tutup yaşattı. Bulgaristan'da yerleşik olan bu yaşam biçiminde adet, örf, gelenek ve göreneklerimizin ayakta tutulup düzgün yaşatılmasında kadınlarımız başı çeken rol oynadı.
Sosyalist Bulgaristan şartlarında, kadınlarla ilgili zamanını doldurmuş, batıl görüşler aşılarak, onların doğuduğundan itibaren ikinci sınıf vatandaş olarak görülmesine son verilip, bu alndaki yasal uygulamalara geçilmesinden ve geleneklerin yeniliklere açık kalmasından, hele genç kuşaktan kızlarımızın kollektif emek ve eğitim öğretim, klültür cephelerinde eşit haklı yer alabilmeleri yolunda önemli adımlar atılmıştı. Türk gelenek ve kültürü Avrupa renkleri almıştı.
Eğitimli öğrenimli ve ekonomik özgürlük de kazanan kadınlarımız 1980'lerden başlayarak çok baskıcı bir rejim olan Totalitarizme karşı mücadelede hem Güney ve hem de Kuzey Bulgaristan'da hele Deliorman ve Güney Doğu Rodop yerleşim yerlerinde örgütlenip oyun düzen rol aldı. Temel faktör oldu. O ağır sabır yıllarında hem Razgrat köylerinden hem de Kırcali kasaba ve köylerinden, Yablanovo ve Gotse delçev köylerinden 50'den fazla Türk kadını yargısız tutuklandı, işkence gördü, hapse atıldı. 18 kahraman kadın Belene ölüm kampından geçti. Bulgar köylerine sürüldü. Bir lokma ekmeğe muhtaç bırakıldı.
Devlet şiddetine karşı verilen ağır savaşım içinde kadınlarımız çok önemli rol oynadı. Birçok yerde mücadeleyi yüreklendirmekle kalmayıp ön saflarda yer aldılar. Direniş saflarına katılan kadınlarımızda özgüven ve cesaretle Türklük uğuruna özveri ve dayanışma hat safhada gelişip pekişti. Türk öğretmen ve işçi kadınlar direniş alaylarında başı çekti. Aynı zamanda, bu ağır kavga şiddeti zayıflamadan yıllarca devam ettiğinden dolayı Türkler arasında erkek kadın dayanışması da biçimlenip gelişti, toplumda kadının külkedisi durumu aşıldı, kadınımız yüzünü aştı, başkaldırdı. Kamusal alanda, devlet ve toplum işlerinde imkân oldu her yerde erkeklerle omuz omuza yer aldı. 1989 Mayıs ayaklanmalarıyla, açlık grevleri, köy protestoları, yürüyüşler ve toplantılarla T. Jivkov'un totaliter baskı rejimini sıkıştırdılar, zülmün zırhlarını çatlattılar, katliyamların önüne set çektiler, tankaların üzerine çıktılar, Türklük ve adalet, insan hakları bayraklarına sarılarak şehit olurken zafer mücadelecidiler. Böylece Bulgaristanlı Türk kadınları siyasal arenada erkeklerle omuz omuya yer alarak paha biçilmez rol oynadılar.
Bundan 25-30 yıl önce meydana gelen bu tarihsel olayların özünde çelikleşen Bulgaristanlı Türk ruhlu kadınlar politika sahnede erkek dünyasına güç verdi, demokrasi denen topolumsal yapılanmaya götüren zaferlerin yolunu açtı, insancıl yaşam biçimini hayata çağrıp "politikanın kadın işi olduğunu" bütün dünyaya gösterdi. Bu savaşım sonucu Bulgaristan Türk kadını, Emel Etem'in kişiliğinde Bulgaristan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcılığına yükseldi. Amma o da erkekler gibi sınıfı geçemeyenlerden di.
1989 Ağustos trajedisinde öz Vatanı'nı gözyaşlarıyla, toprağa sarılarak, arkada bıraktığı mezar taşlarımızı öperek ayrılırken, elindeki çanta, kucağındaki çocuklarıyla göç ederken, politikanın tam göbeğinde daha da geniş ve gündem belirleyici bir rol hak etti. Türkiye ile Bulgaristan, dolayısıyla Avrupa Birliği sınırı 1990'dan sonra açık kaldıysa, Türkiye'ye yerleşmek zorunda kalan soydaşlarımız çifte varandaş olarak Bulgaristan kimliğini koruyabildiyse, emeklilik, mal mülk, ev bark haklarını koruyabildiyse bu büyük davanın içinde, kadınlarımızın paha biçilmez rolü oldu. Bu seçimlerde hepinizi bir daha göreve davet ediyoruz.
23 yıldan beri Türkiye'ye yerleşen soydaşlarımız fırsattan yararlanarak ve imkânları dâhilinde olmak üzere, kız ve oğlanlarını Yüksek Öğrenim için Bulgaristana gönderme yolunu seçtiler ve iyi ettiler. Göçlerle gençlerimizin seyreldiği bir dönemde, son yıllarda Bulgaristan Yüksek Enstitülerinde hele Sofya, Plovdiv ve Varna Akademilerinde 10 bine yakın yerli ve Türkiye'den gelen genç kız ve oğlanımızın okuması gönlümüzü ferrahflattı. Onları bilim dünyasına delege edenler yine ana oldu. Vatanı unutamayan analardır.
Üniversiteli gençler yeni hayat tarzı özlemlerimizde ümit oldular. Bulgaristan'da Türklüğü yaşatan atımlarda yer alıyorlar. Yaşlılara bir selam verseler yine yeter. Kuşkusuz, bu atılımların içinde öncelikle anaların duygusal öngörüsü çok kuvvetli olan kadınlarımızın oynadığı yeni rol tarihsel niteliktedir.
Önemle belirtiyorum, ailede erkeğinin her yönlü tam güven ve desteğini hak eden kadınlarımız 23 yıldan beri yerinde sayan ve Hak ve Özgürlük Hareketi önderleri tarafından kişisel yarar uğruna istismar edilen politik güven kaldırılıp yeni güçlere verilmelidir. Politikada yön değişikliklerinin belirlenmesinde kadınlarımızın yer alacağına kesin inanıyoruz. Doğru yönü yine onlar saptayacaktır. Gün gibi ortada olan gerçek, Türkiye'de, Kuzey Kıbrısta ve Avrupa ülkelerindeki soydaşlarımızla Bulgaristan'da yaşayan Türk, Pomak ve diğer Müslümanların menfaatleri aynıdır. Hepimizin yeni bir yapılanmada güç toplayıp, bu seçimlerde isabetli oy kullanarak birçok şeyi değiştirmemiz gerekmektedir. Uyanık politik bilinçli olduğumuzu ve kadınlarımızın da bu davada birinci ve en büyük yoldaşımız olduğunu şimdi kanıtlamalıyız.
Erkeklerinin yanında ve saflarında bilinçli örgütlü Bulgaristanlı Müslüman-Türk kadını bu seçimlerde olaya yeni baştan el atıp, Türklük davasına ihanet edenlerden hesap soracak, politikanın hem de kadın işi olduğunu bütün dünyaya hakkıyla gösterecektir. HÖH’e karşı savaşınızı da destekliyor, takdir ediyorum ve 12 Mayıs’ta Başarınız kutlu olsun!

Rafet ULUTÜRK

3 коментара:

NURHAN каза...

90 yilarinda simdiki HOH baskani Lutvi Mestan-ajan Pavel Mestanli SDS baskaniyken imza topluyordu HOH kapatilsin diye.Bu bir gercektir, ve yoklana bilir.Bas ajan pis Dogan bu adami HOH baskani yapti.HOH yonetimde oanlara bir bakin- Hristo Biserov, Ramadan atalay-ajan Vergil, Yordan Conev, ve bir cok daha ajanlar.Bunlar mi koruyacak bizim hakimizi ? Bu ajanlara, ve serefsizlere artik oy
vermiyelim.NPSD-6 numaraya verelim oyumuzu, ve bu kanemicilerini cezalandiralim !

Анонимен каза...

LÜTVİ - SDS !!! Allah Allah!!! SDS dekiler de ajan demek ..ondan diyorlar ki SDS bulgaristanda bütün partilerin anasıdır..

Анонимен каза...

Türklük davasına ihanet edenlerden hesap soracak,
12 Mayıs’ta Başarımız kutlu olsun Hocam
Elinize beyninize sağlık bizi aydınlattınız için tesekkurler

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.