неделя, 21 април 2013 г.

BULGAR PARTİLERİNE NEDEN OY VERMİYORUZ?

Kendimizi sürekli yenilemeli ve her alanda eğitmeliyiz!
 
12 Mayıs 2013 parlamento seçimlerinin yaklaşırken "Siz Bulgar Partilerine Neden Oy Vermiyor sunuz?" sorusu aktüel oldu? Bu sorunun cevabında etnik politika, milliyetçilik hatta ırkçılık arayanlar var. Bizde adettendir. Bulgarlar kendine böyle bir soru sormaz. Devletse "etnik politikadan" korkar. Bulgar Partileri, oy kaybetme endişesiyle 23 yıldan beri Hak ve Özgürlükler Hareketiyle seçim koalisyonu kurmadı, ortak propaganda yapmadı, ortak aday yükseltmediler. Böylece seçimlerde Türk, Rom ve Pomak kökenli, dini İslam olan seçmen kendi başına kaldı, ötekilendi, kapsüllendi, büzülmeye zorlandı.
Bulgaristan parlamento seçimlerinde Müslüman Türkler, Pomaklar ve Romlar 23 yıldan beri oylarını öncelikle Hak ve Özgürlükler Hareketine verdiler. Dört yıl önce yapılan, 41. genel meclis seçimlerinde Güney Doğu Rodoplar'da ve Deliorman'da Müslüman oylarında belirli bir bölünme oldu ve GERB partisine oy kaydı. GERB'e verilen oylarla Vejdi Raşidov Kırcali Milletvekili seçildi. Bu, Bulgar partidsine verilen oylarla seçilmesine ilk örnek değildi. 1997'de Güner Tahir de Deliorman yöresinde İvan Kostovun partisine Deliorman yöresinde verilen oylarla Razgrad mebusu seçilmişti.
Şimdiki erken seçimler bu bakıma daha zengin örnekler sunmaları gerekirdi?
Yukarıdaki 2 örnek tipik değildir. Bulgar partilerin Bulgaristan Türkleri'nden oy almakta zorlanması birkaç nedene dayanır.
1. Bulgar partiler Müslüman oylarını almak için iyi hazırlık görmüyor, Müslümanlar arasında çalışmıyor. GERB ve BSP'nin bile karma bölgelerdeki örgüt ve büro sayısı, oy potansiyelini kucaklamaya yeterli değil. Bu iki parti il ve ilçe merkezlerinde kalmış, karma köylere inememiş, BSP Müslüman problemlerini tamamen HÖH elitine bırakmış ve genelde ilgisizdir.
Daha önce Demokratik Güçler Birliği (DGB) ve II. Simeon partsi de farklı çalışmadı. Üstelik bazı Bulgar partileri Karma Bölgeler sorunlarına asla değinmiyor. Programlarına bile almıyorlar. "Ataka" gibi milliyetçi Bulgar partileri ise, propaganda çalışmalarını HÖH, Türk ve Türkiye düşmanlığına dayandırıyor. "Yeni Osmanlı" yayılmacılığı korkusu saçıyorlar. Bu politikayı ulusal çapta destekleyen partilerden biri de Makedonya İç Devrim Örgürü (VMRO) partisidir. Bu partiler Türk ve Pomak yöresinden oy alamadığı gibi ötekileniyor. Oysa ülkemizdeki ana politik partilerin her oy için mücadele ederek, farklı görüş açısıyla tüm halkı kucaklamaya çalışması yararlı olur. Seçmeni uyandırır. Ülke ve dünya sorunlarla daha yakın haşır neşir olmasını sağlar. Herkesin seçimde özgür olmasına daha esaslı ve geniş olanak sunar. Seçimi yapan insanlardır. Seçimde herkes oyuyla eşittir. Ülkemizde ekonomik, sosyal ve kültürel değişiklikleri yapan ve yapacak olan da insanlardır. Bu bakıma sandık başındaki eşitlik, demokratik ortamdaki yenilenmede güç kaynağı olabilir. Ulusal sorunlar ulusal güçlerin ortaklaşmasıyla ve beraberliğiyle çözülür.
2. 23 yldan beri Bulgaristan'da gizli seçim önü sözleşmeleri etkisini gösterdi. Bazı Bulgar parti liderlerinin karma nufüs yaşayan merkezleri uğramaması dikkati çekti. Birçok yerde tüm işler, örgütlenme ve yönetim Hak ve Özgürlükler Hareketi'ne (HÖH-DPS) bırakıldı, Ahmet Doğan egemenliği kuruldu. Türk ve Pomak köylerinde Rom mahallerine korku psikolojisi yerleşti. "Biz ne dersek o olacak!" dendiği duyuldu.
Sonuçların gizli kuvvetlerce belirlendiği gözleniyor. HÖH elitinin "seçkin insan" egosiyle halktan kopması, seçmenden uzaklaşması, problemlere yüz çevirmesi, sorunlara perde ardından müdahale edilmesi halk iktidarı anlamına gelen "demokrasi"nin öz ve anlamını, uygulanışını çarpıttı. Demotikleşme kurallarını bozuldu. "Plis devleti" sözleri her geçen günle daha sık duyulmaya başlandı. Sonunda iktidar düştü. Erken seçime gidiyoruz. Tüm bu "sen ben", "senin benim" didişmeleri, Doğancıların olaylara otoriter yaklaşımı ve baskı yönlemlerine başvurması adalete ve eşitliğe inancı yaraladı, söndürdü. Bütün Bulgaristan hepimizin, hepimiz de Bulgaristan'ın mantığı yerleştirilemedi. ŞİMDİ SANKİ HEM BERABERİZ, HEM DE AYRIYIZ.
Demokrasi yolunda sanki alabildiğine özgür ve eşit değiliz. Bu yüzden insanlarımız kendi içine çekiliyor, beraberliği ancak kendi aralarında arıyorlar. Düşünsel ürünlerin, ulusal hedeflerin herkesin anlayabileceği bir dille geniş yığınlara indirimemesi kaynaşmamıza başka bir engeldir.
3. Bulgar partileri Türkiye'de ve Batı Avrupa ülkelerindeki soydaşlarımız arasına da inmedi, inmiyor, bürolar açmıyor, seçim önü aydınlatma çalışmalarına önem vermiyor ve sonuç belirleyici etkin propaganda etkinliklerinde bulunmuyorlar. Tüm etkileşim TV kanallarına bırakılmış durumdadır.
Bir şairin dediği gibi "insan esirliği memleketine, millet esirliği de yeryüzüne sığmaz oldu!"
Son genel parlamento seçimlerinde dış ülkelerden, Türkiye'deki soydaşlarımızdan, Batı Avrupa ülkelerindeki işçilerimizden, üniversite öğrencilerinden, okyanus ve denizlerdeki denizcilerimizden 150 binden fazla oy geldi. Her 10 milletvekilinden birini onların oyları seçti. Anket yapsak ve sorsak kimin kimi seçtiği belli değil. Seçmenler, hiç olmazsa, problemlerinin çözümünü, Vatan kaderini, yasama adaletini, politik dürüstlüğü kimlere havale ettiğini bilseler, ne iyi olurdu, değil mi!
Buna karşın, yıllardan beri özellikle Türkiye'de ve KKTC'nde yaşayan ve çalışan soydaşlarımızın oylarının, onlar için parmağını kımırdatmayan Doğancı elite hediye edilmesi, Bulgaristan Müslüman azınlığı için çok kötü bir gelenek, vurdumduymazlık, politik cahillik, beceriksizlik ve etkisizlik gibi sonuçlar doğur, politikayı anlamsızlaştırdı.
Bu yıllarda soydaş oylarıyla parlamenter olmanın keyfini çıkaran Doğancılar Bulgaristan'da yaşayan ve yıldan yıla yoksullaşan ve sefilleşen kardeşlerimiz üzerinde politik, ekonomik, kültürel egemenlik kurarak, onları hayatın her dalında sıfırladılar.
4. Bulgar partilerine neden oy vermiyoruz? Bir defa onlar bize kendilerini anlatamadı, programlarını açmadı, köy ve kentlerimizden uza kaldı, samimi yaklaşımı bulamadılar. Tabii aranızdan "Bize etmedikleri mi kaldı?"; başkaları "Kültür birliğimiz yok!", üçüncü bir grup ise,
"Bir dilden bir dinden değiliz!", başkaları da "Bütün dünya milletleri bir gün aşağı yukarı akraba olsalar da, olmaz, çünkü onlardan çok çektik!"v.b, Yanıtları işitmek mümkün olabilir.
Düşmanlık besleyen bir halk topluluğu olmadığımızdan dolayı, beyinlerin ana özelliklerinden biri unutmak ve boş vermek olduğu için, bize dönük çalışsalar belki olabilir, güven ve gönül meselesidir, tavırımız değişebilir, ama onlarda da çok yonga var, hep beklediler, sanki borcumuz var, bizim, sizin, hepimizin oyunu aramadılar. O kadar çok negatif yüklemeden sonra belki de yüzleri yok, olabilir ama biz neden aramadık onları?
Onlar, bu seçimlerde de aramıyor bizi. Neden mi? Bulgarların kendilerine oy vermeyeceğinden korkuyorlar. Tek doğru cevap bu olabilir mi? Üzerinde yoğun çalışılsa belki bir ara yol, tunelde ışık bulunur. Eski komşuluk kapıları yeniden açılır ve gicirdayıp rahat etmesin diye eski menteşeler yağlanabilir.
Son seçimde oy kullanan ve 12 Mayıs günü ikinci kez sandık başına gidecek yeni bir soydaş kuşağı yetişti. Bu kuşak Bulgar partilerini hiç tanımıyor. Onlar tarihi sadece yaşlıların anlatıklarından ve kitaplardan biliyor. Yenileşen ve değişim yoluna açılan Bulgaristanı sadece hayal ediyorlar. Büyük bir kısmı Bulgaristan Üniversitelerinde öğrenim gören veya alan çağdaş anlamda aydın, iyi eğitimli bu gençlik milliyetçidir, ama asla şöven ve irkçı değildir. Gençlerimizin marjinal yani aşırı uçlardan olduğunu söylemek asla mümkün değildir. Onların özgürlük sevgisi, atalarının vatanına olan sonsuz sevgi, yaşayan özlemler yeni bir medeniyet kurma ruhunu doğurdu. Farklılıkların bütünlüğünü aydınlığa, uygarlığa ve refaha taşıyan güçlü bir ruh kanatlanıyor. 12 Mayısta seçimlerinde doğru oy kullanıp demokratik ruhun güçlenmesine yardımcı olabilenlere ne mutlu...
 Rafet Ulutürk
 

8 коментара:

Анонимен каза...

Çok net tespitler
tebrıkler
elinize sağlık

NURHAN каза...

DS ajanlarina artik oy yok ! Bizim partimiz NPSD-6 numara !

Анонимен каза...

sen sayın rafet ulutürk günerden yana iken ajan günerden vazgeçtin.. aslında iyi yaptın ..şimdi sana daha çok saygı duyuyoruz senbhalktan yana ol ...sen erdoğandan yana ol... sen bgtürklerini savun...onlardan ol... onların sırasında yer al - o zmana biz seninleyiz.. halk seninle bunu BİL...

Анонимен каза...

Bunlar hepsi AKP ci neresini sevıyorsunuz
bunlar dıncıler bunlardan uzak durun
HÖH hepinizin işinizi bitirecek
Kasim -Rafet hadi uradan
burdan cekın ellerınızı

NURHAN каза...

Artik bas ajai Dogan-agent Angelov, agent Sergey, agent Savayi cezalandirma zamani geldi ! Oy pusulamiz NPSD- 6 numamara !

Анонимен каза...

NPSD partili arkadaslar koylere inin ve ev ev dolasin insanlar bilmiyor,Korman Ismailov arkadasimiz genc ve Turkiye onu destekledigini anlatin.Bu gunlerde DPS ajanlari bir kart koyun kesip yine cahil halki aldatmaya calisiyor.

Анонимен каза...

DPS Türk partisi ya sızler BULGARlarla beraber
yanı bunu kıme yutturmayı dusunuyorsunuz
HAYDE BASKA KAPIYA siz bu mılleti aptal mı zannetınız gecin bunları
PARUSUTLA BIZE VEKIL GEREKMEZ
BİZ KIRCALLI ISTERIZ KIRCALLI
LUTVI SALIHA GIBI

Анонимен каза...

DPS bulgarlarla ortak koalisyon yaparken yemediği bok kalmadı - komunistlerle bile ortak oldular sen nerede bulunuyordun o zaman x-1523B galaksisinde mi

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.