петък, 20 януари 2012 г.

'Bulgar komünistler bile suçun farkında'

Bulgaristan'da komünizm döneminde Türk ve Mülmlanlara karşı yürütülen asimilasyon kampanyasını kınayan parlamento kararının mimarı eski Başbakan İvan Kostov, "Bulgaristan komünistleri bile, insan hak ve özgürlüklerine karşı büyük bir suç işlemiş olduklarının artık farkında" dedi.

Parlamentoda grubu bulunan Mavi Koalisyon;un (SK) Eşbaşkanı olan İvan Kostov AA muhabiine 11 Ocak'ta kabul edilen tarihi bildiriyi değerlendirdi.

Komünizm dönemi yönetiminin Türklere karşı giriştiği insanlık dışı asimilasyon kampanyasının yıllar sonra Bulgaristan parlmentosu tarafından bir bildiri ile kınanmasının son derece önemli olduğunu belirten Kostov şöyle konuştu:

"Bildiri parlamentoda büyük bir oy çoğunluğu ile kabul edildi. Bulgaristan Komünist Partisi;nin mirasçısı olan, ana muhalefet Bulgaristan Sosyalist Partisi;nin (BSP) milletvekilleri de bu bildiriyi destekledi. Bu demektir ki; Bulgaristan komünistleri bile, insan hak ve özgürlüklere karşı büyük bir suç işlemiş olduklarının artık farkında. Tüm bunlar günümüzde bu bildirinin değerini büyük ölçüde artırmaktadır "

İktidardaki GERB (Arma) partisinin de bildiriye destek verdiğini kaydeden Kostov "Bu hareketle iktidardaki GERB partisi milletvekilleri, Başbakan Boyko Borisov;un zorunlu göç için yaptığı 'amaç doğru, ancak metod yanlış; açıklamasını düzeltmek ve içine düştüğü yanılgıdan çıkmak zorunda kaldı" dedi. Kostov "İktidar partisinin, eski siyasi ortağı olan ırkçı ve aşırı milliyetçi ATAKA partisinin etki alanınından çıktığını görmek de umut verici oldu" yorumunu yaptı.

Konunun doğru bir zamanlama ile gündeme geldiğini ifadeden Kostov "Hep beraber, neredeyse tam oy birliği ile olup bitenlerin tarihsel anlamda doğru tanımını ifade etmiş bulunuyoruz. Böylece kendimiz ve insan haklarını ihlal eden Todor Jivkov;un totaliter rejimi arasında net bir sınır koymuş bulunuyoruz" diye konuştu.

-Adaletin önü açılsın -

Kostov, asimilasyon kampanyası ile ilgili 1989'dan sonra demokrasinin ilk yıllarında açılan davanın sürüncemede bırakılarak zaman aşımı safhasına getirildiğini kaydederek bu davanın yeniden ve zaman kaybedilmeden ele alınması gerektiğini söyledi.

"Adaletin önü açılsın" diyen Kostov, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Asimilasyon kampanyası mağdurlarının sayılarının çokluğu yüzünden her birinin ifadesinin alınması olanaksız. Artık parlamento da destek verdiğine göre Cumhuriyet Başsavcısı ve Yüksek Temyiz Mahkemesi Başkanı bu iradeyi göz önünde bulundurarak adaletin yerine getirilmesinin önündeki tüm engelleri kaldırmalıdır. Aksi halde insanlar, 'yapılanı yargıladılar, ama yapanlar cezasını görmediler; diyecekler"

-Tazminat talepleri -

İvan Kostov, asimilasyon kampanyası ile Türkiye;ye göçe zorlanan vatandaşların Bulgaristan;da bıraktıkları mal ve mülkleri ile ilgili gelebilecek tazminat talepleri konusunda endişe duymadığını da dile getirdi.

Bu konuda somut taleplerin tek tek ele alınarak çözüme bağlanabileceğini ifade eden Kostov şunları söyledi:

"Ortak bir formül uygulanamaz. Belli ki o zamanın rejimi, bu insanların malına mülküne el koyarak kendini zengin etme gibi bir çabası olmamış. Komünist rejimin asıl amacı kendi hayallerinde gördüğü tarzda etnik bir temizlik yapmaktı. Yani amaç mallara el koymak değil, bambaşkaydı. Bu bakımdan mal varlıkları kaldığı yerinde duruyor ve gerçek sahiplerine iade edilebilir. Zaten hiç kimse gidip, onların evlerine girip yaşamaya başlamamıştır, tarlalarını sürmemiştir"

-Zor bir sayfa tekrar okunacak -

Demokrat düşünen bir parti oldukları için bu konuyu açıkça gündeme getirmekten çekinmediklerini vurgulayan Kostov "Bulgaristan tarihinin okunması zor olan bu sayfasının bir kez daha iyice okunup kapatılması için uygun zamanın geldiğini düşünüyoruz" dedi.

Bildiriyi 2009 yılının Mayıs ayından bu yana hazırladıklarını hatırlatan Kostov "Biz o zamandan bu yana üç yıldır bildirinin kabul edilmesinde ısrar ediyoruz. Proje ile ilgili sürekli çalışıldı. Bildiri, İnsan Hak ve Özgürlükleri Komisyonu;nda ele alınarak üzerinde gerekli düzeltmeler yapıldı, ancak bir türlü parlamento genel kuruluna ulaştırılamadı" diye konuştu.

Kostov "Biz Bulgaristan Türkleri önünde bu idareyi göstermek durumundayız. Bu insanlar Jivkov;un totaliter rejimine ait bu uygulamalara son verildiğini görmek ve anlamak zorundalar" ifadelerini kullandı.

Üyelerinin çoğunluğunu Türkler'in oluşturuduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin (HÖH) yıllarca iktidar ortağı olarak görev yaptığını hatırlatan Kostov böyle bir girişimin niye HÖH tarafından daha önce yapılmadığının da tartışılması gerektiğini ileri sürdü.

-"Bulgaristan;da komünizm restore ediliyor" -

Bulgaristan'da komünizm defterinin artık kapatılarak çöpe atılmış olması gerektiğini sözlerine ekleyen İvan Kostov bu konuda olumsuz gelişmelerin yaşandığını söyledi.

Kostov şöyle konuştu:

"Maalesef Bulgaristan;da bazı çevreler tarafından komünizm restore edilmek isteniyor. Komünizm dönemi diktatörü Todor Jivkov efsanevi kahraman haline getirilmeye çalışılıyor. Jivkov;un doğumunun 100;üncü yıldönümü dolayısıyla geçen yıl görkemli anma törenleri düzenlendi. Onun adına müzeler açıldı. Bütün bunlar aslında Komünizmin yeniden restore edildiğinin kanıtlarıdır."

-Başbakan olduğu dönemde özür dilemişti -

İvan Kostov 1997-2001 arasında Başbakanlık görevinde bulundu. Kostov 1998 yılında başbakan olarak Türkiye'ye gerçekleştirdiği resmi ziyaret sırasında dönemin başbakanı Mesut Yılmaz ile birlikte gittiği Bursa'da Bulgaristan göçmeni Türklerle biraraya gelmiş ve komünizm döneminde yaşananlardan dolayı özür dilemişti.

Kostov soydaşlara hitaben yaptığı o günkü konuşmasında Jivkov yönetimini 'millli suçlu' ilan ederek şunları söylemişti:

"10 yıldır çekilen acıları çok iyi biliyorum. Sizi temin ederim ki, o gün olanlar bir daha tekrar etmeyecek. Sizi evlerinizden ocaklarınızdan ayıranlar bir daha tekrar yönetime gelemeyecek. Bulgaristan'ı vatandaşlarına düşman ülkeden, anne şefkatine dönüştürmeye çalışıyoruz. Onlar Bulgar halkına da işkence çektirdiler."

Kaynak:haber.rotahaber.com

0 коментара:

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.