петък, 15 януари 2016 г.

SIZLAYAN YARAMIZA PARMAK BASMAK İSTERİM

İstanbul'un  Avcılar ilçesi, bizim yerimiz ve otağımız, orada yaşayanların çoğu Arda ve Tuna boylu, Deliorman veya  Dobrucalı göçer.

Aslında bizler, Bulgaristan'da yaşasak da, Türkiye'de hepimizin
hısımı, akrabası, dostu, arkadaşı ve meslektaşı bulunmakta.

Canlarımız ve kandaşlarımız orada.

Ülkemizdeki kışkırtıcı ve besleme medyaları, geçenlerde gene yapacağını yaptı.

Güya, Avcılar semtinde, öncelikle Bulgarca konuşuluyormuş (Predimno se e govorelo na bılgarski ezik)...

Halbuki bu asla gerçeği yansıtmıyor.

Bu yazıyı kaleme alan ve hepimiz bunu çok iyi bilmekteyiz.

Ülkemizde hala hiç bir Tükün başarısı  hazmedilememekte!

Ve bizlere de hala çok olumsuz duygular yaşatılmaya devam ediliyor.

Neden bizde hala asimilasyon çabalarının eski politikaları hayat bulmakta?

Açıkça veya perde arkasından, kabaca veya nazikçe;

Bulgaristan'daki bir Türkün herhangi bir alandaki ulaştığı başarısından sonra, bunun medyalarda yansımasında her zaman  bir "Bulgarın" başarısı  ima edilmekte.

Ne de zormuş, bunun yerine doğru olan "Bulgaristan vatandaşı Türk" ya da "Türk kökenli Bulgaristanlı" yazmak...

Neden böyle yazıyorsunuz veya söylüyorsunuz diye sorduğumda," Bir Amerikan vatandaşı, neden, kendisine Amerikalı dendiğinde tepki göstermiyor da, siz alınıyorsunuz", cevabını alıyorum genelde.

Bazı vatandaşlarımız şunu ısrarla anlamak istemiyorlar:

Bir jeografi terimi ile bir millet terimini ayırmak lazım. Neden istemiyorlar sizce? Bunu herkes biliyor. cevap ve yoruma gerek yok...

Bir de Türkiye'de göçmenlerin yoğun oturdukları yerlerde Bulgarca konuşulmuş olsa bile, bunun da bir kararı ve haddi olmalı. Olumlu tarafı, farklı diller bilmek bir zenginliktir, ama olumsuz tarafı daha çoktur...

Bu konunun olumsuz tarafının fazla olması, Bulgar ırkçılarının ve faşistlerin işine yaramakta, zararı ise bize oluyor.

Bize derken, hepimize oluyor, hem burada , hem de orada oturanlara.

Bir de başka bir sızlayan yaramıza parmak basmak isterim.

Neden bazıları hala zoraki bir şekilde bizlere dayatılan Bulgar isimlerinden kurtulmuyorlar!

Biz bu şekilde, bahsettiğim o ırkçı ve faşist leş kargalarına yem olmaya devam etmiyoruz mu?

Aslında kardeşlerimizin çoğu, Anavatana isim değişiminden dolayı göç etmedi mi?

Ayrıca, memlekette de hala bir sürü ismini geri almayan insanımız  barınmakta...

Bu vahim ve gönül yaralayıcı olayları anlatmam için adeta sözcükler seçmekte zorlanıyorum.

İnsanın adeta çok zoruna gidiyor!

Nurten REMZİ

0 коментара:

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.