събота, 21 ноември 2015 г.

OTURAN BOĞA'DAN DESTUR VE YALLAH MESTANLI'YA...

Kendimi bildiğim bileli, her  halta maydanoz olmayı sevmem, fakat şu an tenekede gazım var, yazılacak yazım var diyor ve ahalimizi ilgilendiren bazı mevzulara  Dombıra'da değinmek arzum.

Geçenlerde bizim Mestanlı'da sessiz sedasız, yürüyüş mü desem, ya da protesto mu desem, bir şeyle oldu. Anladığım kadarı, ahalinin bir kısmı eski belediye başkanının koltuğunda kalmasını istiyormuş.

Bazen "televizorda" tartışmalar olur. İki siyasi kurum durmadan birbirlerini hırsızlıkla suçlar durur. Sokaktaki vatandaşım ile söyleşi yapıldığında, sanki siyasiler ağzına tükürmüşler, o da hemen filanca falanca hırsızdan bahsetmeye başlar. Başka bir şeye de değinmez!

Ulan, hıyar herif! Eğer, seni de belirli bir mevkiye cuk diye oturtsalar, sen de çalacaksın.

Neden mi? Çünkü Allahsızsın, Peygarbersizsin ve dahası da şeref yoksunusun, edepsizsin.

Bizim Mestanlı kasabası, işte  böyle bir ortamda seçime hazırlandı. Siyasetten uzak durmamdan dolayı, bazı prosedür ayrıntılarını geç de olsa öğreniyorum. Meğerse bu işler bayağı çetrefilli imiş. Şöyle izah edeyim. Seçim öncesi, bütün adaylar takım taklavat Sofya'nın yolunu tutuyormuş. Sanki birileri orada, kendilerini görücü usulüyle Peevski'nin kuzenleriyle evlendirecek.

Nişan ve düğünü geçelim. Bir türlü neyin ne olduğunu anlayamadığımız şu derin devletin o sabık elemanı, yani karanlık odasındaki iskemlesinde Oturan Boğa, onur ve şereften yoksun bir zat, bizim koltuk sevdalılarını, uzaktan şöyle tepeden tırnağa bir süzüyormuş ve baş parmağını yukarı kaldırırsa, işlem tamammış...Yani, kimin "kmet" olacağı,kendisinin "uiski" kokan pis iki dudağının arasında...Eğer, senin kara kaşının altında gözün var denilirse, sonrasında yapılacak bir şey kalmıyor, usulca kısıyorsun kuyruğu ve yallah Mestanlı'ya...

Herhalde budur o liberalizm dedikleri. Gerçi bizim Mestanlı'da, bu kelimenin anlamını Mestan'dan başkası pek bilmez. Görüldüğü gibi, kendisi de zaten bunu bilmiyor. Demokrasiyi ise hiç...

Milletin ağzını büzemezsin, konuşur o. Eski kmeti de anlatır, yenisinin dedikodusunu da yapar.. Şerif amuca vardı bizim köyde, artık yok. Günün birinde Akif'i ona tanıtmışlar. Oyacılar sülalesinden olduğunu anladığında, gayet soğukkanlı bir şekilde; "Oyacılardan insan çıkmaz!" diye şıp diye lafı gediğini oturtmuş .Ama Şerif amuca yanıldı, çünkü Akif başkan, Mestanlıyı baştan aşağı kazıp yeniden toparladı. Bizim köye bile faydası dokundu. Yiğidi öldürelim ama hakkını da yemeyelim!

Gelelim Sofya'da oturan Oturan Boğa'ya. Bizim gızanlardan olan Atatürk ne demişti; "Milletler hak ettikleri iktidarlar tarafından yönetirler!"
Akıllı ve büyük adammış!

Cevdet ŞAHİN

0 коментара:

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.