Seçimler yanaştı gene. Harman veya hamam yerine,
politikacılardan önce hemen bir takım dernekçiler fırladı.
Siyasi partilerin görevini, sivil toplum kuruluşlarının
üstlenmesi ise asla tasvip etmediğimiz bir durum.
Günümüzde on binlerce göçmen kardeşimiz,
Anavatanın çeşitli siyasi örgütlerinde görev almakta.
Gönül ister ki, bunların sayısı çoğalsın, en önemlisi de,
sorunlarımıza daha fazla eğilsinler, kaygı duysunlar.
Hayret içinde okudum bir göçmen sitesinde yazılanları.
Reklam olmasın diye, adlarını lüzümsuz kıldım.
Sonuçta, kendilerinin sesi özgür olduğu kadar,
okuyucuları olarak, benim de görüş hakkım bulunmakta.
Diyorlar ki; "Biz Bulgaristan Türkleri Türkiye’ye muhalefet yapmak için göç etmedik."
Bayağı çetrefilli cümle bu. Bu devleti yıkmak isteyenler
zaten PKK gibi dağa çıkmakta ve sonra leşleri kuşlara
yem olmakta. Aralarında bizim
temsilcimiz yok! Olamaz da zaten!
Tek parti dönemi çoktan kapandığına göre,
artık hiç bir parti devletle özdeşleşemez.
Siyasi oy tercihimize gelince,
göçmenin eğitim ve kültür seviyesi yüksektir.
Genelde bu tür durumlarda kimsenin fikir ve
görüş kancasına takılmaz. İktidara da göz kırpar,
muhalefete de oy verir. Lafın kısası,
Türkiye herhangi bir parti ismine eşdeğer değil.
Biz kendi devletimize meydan okumayız
ama bütün partilere "Hodri meydan!"deriz.
Dahasında okuyoruz;
" Ya Büyük Türkiye'yi tekrar şahlandıracağız, ya da… Karar senin, bu son atışı olduğunu unutma. Türkiye’de yaşamak isteyen "Filanca Partiye" oy vermelidir. "Filanca Partiye" oy vermeyen aklını devşirsin ve bavul sıkmaya başlasın, başka diyeceğim yoktur."
Gördüğünüz gibi, meşhur "Ya ölüm, ya istiklal !"
sözüyle damardan girilmekte. Bu arada, Anavatan da
yaşam hakkımızın yalnız bir partiye oy vermekten geçtiği
palavrasını da öğrenmiş oluyoruz.
Şimdi az daha bavul sıkmaya başlıyoruz!
Ofa yani! Çok korktuk bea!
"Düşman hepimizin düşmanıdır. Bunu anlamakta güçlük çekenlerin Türkiye’de yaşama hakkı yoktur inancındayım. "Filanca Partiye Oy Ver!" Saflarında yer almayanlar, yukarıda anlattığım sahte ve ikiyüzlü, kahpe ve hilebaz “kahraman” sürüsünden birileridir."
Tırnak içinde olan cümleleri yazana sesleniyorum;
- Kardeş,"Filanca Parti'ye" oy vermeyen ne sahtekardır,
ne ikiyüzlüdür, ne kahpe, ne de hilebazdır. Sen, en iyisi
Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit haklara sahip vatandaşlarına
çamur atmayı bırak ve git hangi partiye istersen oyunu at.
Bizde özgürlük var. Demokrasi de gelir. İnşallah!
"Türkiye vatandaşlığını hak etme sınavıdır...Buraya niçin geldiğimizi bilelim...Anavatanımızı hak edelim!"
Evet, Anayasal görevimiz sandığa gitmekten ibaret.
Koçum, aslında karanlık odada vatandaşlık sınavı verilmez.
Perdenin arkasında kimsenin borusu ötmez...
Bahsettiğin sınav, savaş ve demokrasi yolunda verilir.
Oğullarım Cudi dağında kan akıtırken,
nice kınalı göçmen yavrusu orada şehit düştü.
Sen de bunu iyi biliyorsun!
Sen şimdi bu yiğitleri mi vatanından kovuyorsun?
Anavatanın adını günümüzün herhangi bir parti
militanı koyamaz, zaten buna gücü yetmez...
Analar her zaman yavrularına sahip çıkar.
Yavrular da ana kucağını neden seçtiğini iyi bilir.
Vaktinde Necmettin'in birisi bir gecede 400 000
kardeşimizi sınır dışı etme gafletinde bulunmuştu
ama ertesi gün yüzü pek sararmış ve morarmıştı,
adeta dut yutmuş bülbüle dönmüştü...
Şu bahsettiğin bavulun içine sen şimdi,
kendi kafana göre dağıttığın hakkı, hukuku
güzelce yerleştir ve İstiklal caddesinin karanlık
sokaklarından aşağı doğru kaybol...
Ya da git partinde adam gibi siyasetini yap!
Belli ki, benim göçmen derneğim dar geliyor sana...
Bana gelince. Apolitiğim ben.
Ne sağcı, ne solcu yani!
Mümin TOPÇU
понеделник, 7 септември 2015 г.
Абонамент за:
Коментари за публикацията (Atom)
0 коментара:
Публикуване на коментар
Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.