събота, 20 юни 2015 г.

İKİ YANLIŞ ATILAN İMZA BULGARİSTAN'DAKİ TÜRKLERİN BAŞINI YEDİ

1960 yılların başında Bulgaristan'da Türk okullarının resmen kapatılmasından sonra, kademe kademe bizim zoraki bir şekilde Bulgarlaştırma sürecimiz  başlatıldı.

Bulgaristan - Türkiye ilişkileri zedelenmemesi ve sekteye uğramaması uğuruna, Türkiye'deki gelip geçen hükümetler, okullarımızın kapatılmasını ve bize karşı başlatılan ilk asimilasyon girişimlerini görmezlikten geliyorlardı. Bulgaristan devletine bunun hesabı sorulmuyordu. Oysa, ülkemizdeki Türk azınlığını bağlayan iki devlet arasında bir sürü imzalanmış antlaşma vardı.

1975 yılının mayıs sonunda güvenlik birimleri tarafından ben başkent Sofya'da tutuklandım. Siyasi tutuklu olarak sadece soruşturmam 6 ay sürdü.

Günün birinde soruşturma yargıcı önüme BKP'nin yayın organı olan Rabotniçesko delo gazetesinin bir sayısını sürdü. Gazetedeki resimde Todor Jivkov ve Süleyman Demirel gayet samimi bir şekilde el sıkışıyordu.

Ayni zamanda, 33 Avrupa, USA ve Kanada gibi ülkeler Helsinki zirvesinde birçok uluslararası antlaşmayı kapsayan, bu ülkelerde yaşayan azınlıkların haklarını ihtiva eden bir sürü belge imzaladı.

Bu belgeleri T.Jivkov ve S.Demirel de imzaladılar. Diktatör Todor Jivkov bir eliyle Bulgaristan Türklerinin ensesini bastırırken, diğer eliyle S.Demirel'in elini sıkıca sıkıyordu.

Yanılmıyorsam, 1968 - 72 - 78 göçlerini S. Demirel imzaladı. Bulgar ve Türk komünistlerinin maksadı ülkemizdeki Türk nüfusu azaltarak, gücümüzü kırmaktı.

Bizim bu durumumuz suların gür akışı ve fazlalığından baraj setleri zarar görmesin diye açılan kapaklar misali. 1968 antlaşmasına göre, her iki ülke birbirinin içişlerine karışamayacaktı artık. Kel üzerine çıban  olarak, aynı paradoks imzayı 1982 yılında Kenan Evren de attı. Halbuki S.Demirel Arnavut kökenliydi, K.Evren ise bizim Deliormanlı...

İşte bu yanlış atılan iki imza yüzünden Bulgaristan'daki Türkleri 1985 yılında bir gecede kitap üzerinde Bulgar yaptılar, sonrada bunu yapanlar bin pişman olmadılar değil...

Bu asimilasyon uygulamalarına karşı baş kaldıranlar tutuklanıp hapse veya sürgüne  gönderiliyor, işkence görüyor, öldürmelere kadar varılıyordu. Ben de iki yıldan fazla hapis damlarında çürüdüm.

1989'un mayıs ayında acilen sınır dışı edildim. Devran döndü ve görüşmek istememe rağmen, bir çocukluk arkadaşım beni Tuzla'daki Demirel'in şatosuna götürdü. Yanımızda üç göçmen arkadaş daha vardı.

Güzel karşılandık, çaylar ikram edildi. Ev sahibesi rolündeki Nazmiye hanımı çok kültürlü ve nazik bir biçimde ağırladı bizi.

Rahmetli Demirel bize hangi bölgeden olduğumuzu sordu ve bayağı sohbeti derinleştirdik. Bir ara ona şu soruyu yönelttim;

"- Sayın Demirel, sizin partiniz iktidar olmuş olsaydı, bize karşı uygulanan asimilasyon girişimlerini nasıl çözüme ulaştırmış olurdunuz?"

Aynen şu yanıtı verdi;

"- Benim bu konudaki özel fikrim, Bulgaristan'da sizin azınlık haklarınızı tanıtmaktan geçer. Marifet sizi buraya sürüklemek değil!"

Şatodan gerisi geriye dönerken, çocukluk arkadaşıma dedim ki, işte benim bu görüşmeyi istememe nedenimi gördün, çünkü onun bu şekilde cevap vereceğini tahmin edebiliyordum. Aslında bu bir yalandır. Onu da az önce yaptı.

Zaten aynı yaz, Edirne'de göçmenleri karşılarken de şunu söylemişti;

"- Koskoca Türkiye, küçük bir Bulgaristan'a yenik düştük!"

İşte biz böyle harcandık, sevgili kardeşlerim!

Niyazi Makak,
Yonkovo, Ruse

9 коментара:

Анонимен каза...

"V. İslam Zirve Konferansı'na katılan Evren, konferansın sonuç bildirisinde, Kıbrıs Türkleri ve Bulgaristan'daki Türk azınlığın durumu gibi konulara yer verilmesinde etkin rol oynadı (30 Ocak 1987) ."

Анонимен каза...

"Her ikisi de Balkan göçmeni olan bir anne babadan Manisa Alaşehir’de 17 Temmuz 1917’de dünyaya gelen Kenan Evren’in 9 Mayıs 2015’te 98 yaşında vefat ettiği haberlerini duyduğumda “Allah rahmet eylesin” dedim. Babası Hayrullah Evren, Makedonya’da Üsküp’e bağlı Preşova kasabasında 1877’de dünyaya gelmiş ve İstanbul’da bulunan amcasının davetiyle İstanbul’a gelerek Düyun-u Umumiye (Genel Borçlar) idaresinde aşar kontrol memuru olarak görev yapmıştı. Annesi ise Bulgaristan’ın Ziştov kentinden göç ederek Soma’ya yerleşmiş bir ailenin kızıydı.

Anne tarafından soyu Bulgaristan Türklerine uzanan Kenan Evren; Bulgaristan’da Todor Jivkov yönetiminin Türk ve İslam kimliğini yok etmek için toplama kamplarında türlü işkenceler uyguladığı, Müslüman Türklerin isimlerini Bulgarca isimlerle değiştirmeye zorladıkları, kabul etmeyenlere her türlü baskının yapıldığı asimilasyon döneminde soydaşlarını unutmadı. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut Özal’ın müşterek kararlarıyla Türkiye Bulgaristan sınır kapılarını açmış, sınır boyunca yığılan Bulgaristan Türklerini kabul etmişlerdi.

Bulgaristan Türklerinin Türkiye’ye göçü 6 Haziran 1989’da başladı. Bu nedenle 89 göçü olarak adlandırıldı. 1989 göçü kırılgan Türkiye ekonomisinin kaldırabileceğinden çok daha fazla Bulgaristan Türkü’nü Türkiye’ye getirmişti. 21 Ağustos’ta Türkiye Bulgaristan sınırını kapattı. Artık yalnızca vizeli girişlere izin verilecekti. Bu önleme rağmen Haziran 1989- Temmuz 1990 döneminde Türkiye’ye giriş yapan göçmen sayısı 350 bini bulmuştu. Bulgaristan Türklerinin Türkiye’ye sığınmalarında ve Türkiye’nin kol kanat germesinde hiç şüphesiz ki Balkan göçmeni bir aileden gelen Kenan Evren’in muhacirlik dramının ne olduğunu bilmesinin etkisi büyük olmuştur. Kenan Evren sadece Bulgaristan Türklüğü ile ilgilenmemiş Afganistanlı Türklerinde Türkiye’ye getirilmesinde de çaba göstermiştir."

Анонимен каза...

Kenan Evren Deliormanlı değil.

Анонимен каза...

kenan evren deliormanlı değil ama dedeleri derliormalılar

Анонимен каза...

dedeleri deliormanlı olunca,kendisi siirtli m oluyor be çok "bilmiş"kardeş

Анонимен каза...

https://www.youtube.com/watch?v=wpcVA8rAXxo
Linkteki videoda 01:50 den itibaren K.EVREN nereli olduğunu anlatıyor. Videonun tamamını da izlemenizi tavsiye ederim.

Анонимен каза...

Videoda 01:18:30 den itibaren K.EVREN 1989 göçünü anlatıyor.

Анонимен каза...

1960 yılların başından önce Bulgarlaştırma süreci yok muydu?

YALNIZ KURT каза...

TÜRKİYENİN BÖLÜNMESİNİ KIRK YIL ÖNCE ÖNLEYEN, AVNGANİSTAN GİBİ OLMAKTAN VE RUS İŞGALİNDEN KURTARAN VE HELE, DIŞ VE İÇ DÜŞMANLARIN KAMPLARA AYIRDIĞI TÜRK GENCLERİ BİRBİRİNİ HER GÜN KIRARKEN VE HER GÜN ONLARCA GENCİMİZİN ÖLÜMÜNÜ DURDURAN BÜYÜK LİDER. HALKI TEMSİL ETMEYEN, GENÇLERİ BİRBİRİNE KIRDIRAN MECLİSE KİLİT VURARAK GEREKENİ YAPAN MERT ASKERDİN. O PARLAMENTONUN AYLARDIR BİR CUMHURBAŞKANI SEÇEMEDİĞİNİ BİZ ÇOK İYİ HATIRLARIZ. HER GÜN ONLARCA GENCİMİZ CANINDAN OLUYORDU. RUSYA VEYA AMERİKA MI GELİP KANI DURDURACAKTI. MADEMKİ PARLAMENTO HALKIN TEMSİLCİSİYDİ DE; KENDİLERİNİN SEÇEMEDİĞİ CUMHURBAŞKANINI NİYE HALKA SORMADILAR. İSTESEYDİ KIRK YIL İKTİDARDA KALABİLİRDİ. ANCAK ASKER OLDUĞUNUN FARKINDA OLUP SADECE İKİ YIL SONRA MİLLETİ SEÇİME GÖTÜREREK DEVLET YÖNETİMİNİ SİVİLLERE DEVREDEN EŞSİZ DEMOKRAT. 12 EYLÜL MÜDAHALESİYLE GENÇLERİMİZİ BİRBİRİNİ KIRDIRMAKTAN KURTARAN VE ÜLKEDE BARIŞI TESİS ETTİREREK ÜLKEMİZİ YETMİŞ SENTE MUHTAÇ DURUMUNDAN KURTARARAK YENİ BİR KALKINMA HAMLESİNİ BAŞLATTIRAN EŞSİZ KAHRAMAN. BİLİNEN YEDİ BİN YILLIK TÜRK TARİHİNDE KENDİ KONUMUNU HALKOYUNA GİDEREK, HALKA BELİRLETEN VE HALKIN YÜZDE 92,5 ORANINIZ OYUNU ALAN MİLLET LİDERİ. ÇOK ŞÜKÜR, SİZİN YAPTIĞINIZ İNCE AYARLA ÜLKEMİZ, BÖLGENİN EN GÜÇLÜ KONUMUNDADIR. SAĞDUYULU GENÇLİĞİMİZ ELBETTE Kİ; 27 MAYIS TAN 12 EYLÜLE KADAR YİRMİ YIL ÜÇ AY ON ALTI GÜNÜN İÇİNDE ÜLKEMİZDE DÖKTÜRÜLEN KANIN BİLANÇOSUNU DA ÇIKARTARAK ZAMANIN SUÇ ORTAKLARINA HESAP SORACAKTIR. DEVLETİMİZİ İŞGALDEN VE BÖLÜNMEKTEN KURTARAN HALK KAHRAMANI SİZİ YARGILAMAK İSTEYENLER EĞER CESARETLERİ VARSA BUYURSUNLAR TÜRK MİLLETİNİ BİR DAHA HALKOYUNA GÖTÜRSÜNLER. KENAN EVREN DOĞRU MU YAPYI DİYE OYLANSIN. SENİN ARDINDAN AYNI YETKİLİ KONUMA GELEN BAZI PAŞALAR GİBİ GÖREV KAÇAĞI TABİR UYGUNSA ASKER KAÇAĞI OLMADIN. GEREKENİ TÜRK ASKERİNE YAKIŞIR BİR ŞEKİLDE ANAYASANIN DA VERDİĞİ YETKİLERLE YAPTIN. SİZİ KOMŞULARIN İĞRENÇ İHTİLALCI KARA ALBAYLARINA BENZETENLER TARİHTEN, BİLİMDEN VE İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALMAMAMIŞ OLANLARDIR. SİZ TÜRK MİLLETİNİN KALBİNDE EBEDİYETE KADAR YAŞAYACAKSINIZ. SİZİN YAPTIĞINIZ İNCE AYAR SAYESİNDE ÜLKEMİZ BU GÜN KENDİ AĞIR SİLAHINI, KENDİ UÇAĞINI ÜRETİR DURUMA GELMİŞTİR. SİZİN HALKA GİTMENİZİ ÖRNEK ALARAK ÇOK ÇÜKÜR, SİZDEN ANCAK OTUZ İKİ YIL SONRA DA OLSA HALKA GİDİLMİŞTİR. DEVLET MİLLETİNDİR. MİLLETİNSE DEVLETİN BAŞINI MİLLET SEÇECEKTİR… DÜNYA TARİHİNDE ASKER GİBİ ASKER GÖREVİNİ YAPARAK, ŞAPKASINI ÇIKARIP SİVİL OLARAK HALKA GİDEN PEK AZ LİDER VARDIR… SİZE SÜRÜLMEK İSTENEN LEKE GÜNEŞE BALÇIKTIR. TARİH BUNU BÖYLE YAZACAKTIR. RUNUN ŞAD OLSUN. NUR İÇİN YAT.
SAYGILARIMLA; HAFIZALI VATANDAŞ. 10.05.2015

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.