18- 19 Aralık tarihlerinde, Zeytinburnu Belediyesi Kültür
Merkezinde, sadece 30- 40 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen “Bulgaristan’da
etnik temizliğin ve kültürel soykırımın 30. yılı” adlı sempozyum, hangi amaçla
yapıldığı katılımcılarca anlaşılamadı...
Anlaşılamadı çünkü, Bulgaristan’dan gelen konuşmacılardan
birisinin sık sık, “ Bulgaristan Müslümanları” demesine, Nejdet Özgür adlı 1989
göçmeni söz alarak, “ 1984- 1989 asimilasyon döneminde bizi Bulgar asıllı
göstermek için bize ‘Bulgaristan Müslüman’ı’ deniliyordu, lütfen artık bize
‘Bulgaristan Müslüman’ı’ denmesin, biz Bulgaristan Türkleriyiz veya Bulgaristan
Pomaklarıyız” diyerek tepki göstermesi
üzerine, her nedense bu organizasyonu düzenleyen Bultürk başkanı Rafet Ulutürk
ve BAF( Bulgaristan Adalet Federasyonu) başkanı Sezgin Mümin’i rahatsız etmesi
hayli şaşırtıcıydı…
Daha sonra söz alarak, ”Bulgaristan’ da gizli asimilasyon
hala devam etmektedir. 90’lı senelerin başında 117 bin Türk çocuğu Türkçe
eğitim alırken şimdilerde bu sayı 5-6 binlerdedir; Kırcaali, Mastanlı, İridere,
Koşukavak, Şumnu, Silistre, Eskicuma gibi Türklerin yoğun olarak yaşadığı
merkezlerde tek bir Türk çocuğu Türkçe eğitim almamaktadır. Bulgaristan’da
Türkçe sadece bazı kırsal kesimlerde okutulmaktadır. 20 senedir Bulgaristan’da
gizli bir el Türkçe ders kitapları bastırmamaktadır. Acaba Bulgaristan’dan
gelen misafirlerin bu konuda bir bilgileri var mıdır?” diye sorduğumda, Rafet
Uluturk’ün ve Sezgin Mümin’in “yeri mi?”
gibi tepkiler vermesi, yine hayli şaşırtıcıydı, hatta “provokasyon”
sesleri de duyuldu…
Bu sorum üzerine Bulgaristan Bilim ve Eğitim bakanı
danışmanı Lilyana Drumeva söz alarak, “Bulgaristan’ da Türkçe eğitimi
serbesttir ve seçmeli derstir. Program değişikliğinden dolayı diğer ders
kitapları gibi, Türkçe ders kitaplarının basımında gecikme olmuştur” dedi. 20
senedir nasıl bir programsa ve ders kitabı olmayan nasıl bir eğitimse bu?...
Lilyan Drumeva,
gözümüzün içine baka baka yalan söyledi.
Bu nasıl bir program ayarlanması ki, diğer ders kitapları her sene basılırken,
Türkçe ders kitaplarının program ayarlanması 20 senedir sürüyor?
Oysa aynı Lilyana Drumeva’nın daha önceki oturumda,
“Komünist rejimi döneminde bir Türk köyüne sürgün gönderildim, Türklerden çok
yardım gördüm, çocuğumun bakımına ve büyütülmesine bir Türk kadını bana çok
yardımcı oldu” derken gözyaşlarını tutamaması salonda bulunan - ben dahil -
herkesi çok duygulandırmıştı. Meğerse bunlar timsah gözyaşlarıymış…
Daha sonra BAF başkanı Sezgin Mümin’in gururla çıkıp,
Lilyana Drumeva’ya destek verirmişçesine, ”Bulgaristan’da 6690 Türk çocuğu
Türkçe eğitim alıyor” diyerek Bulgaristan’dan getirdiği içinde beş gazeteci
bulunan toplam 16 katılımcı ve Türkiye’deki katılımcıların önünde
“Bulgaristan’da Türkçe eğitim sorunu yok” havası yaratmaya çalışması da hayli
şaşırtıcıydı… 90’lı yıllarda 117 bin Türk çocuğu Türkçe eğitim alırken,
şimdilerde bu sayı 6 binlerde… Demek bazıları için bu övünülecek bir şey!...
Daha sonra, Bulgaristan’da gizli ellerin, 1984-1989
yıllarında öldürülen Türkan bebeğin ve onlarca şehidin katillerini hala
koruduğunu, hiçbir katilin yargı önüne çıkarılmadığını söyleyecektim, baktım ki
sempozyumu düzenleyenler rahatsız oluyor, vazgeçtim. Yani “provokasyon” yapmak
istemedim…
Allah aşkına,
“Bulgaristan’da etnik temizliğin ve kültürel soykırımın 30. yılı” adlı
sempozyumda, Bulgaristan’daki Türkçe eğitim sorununu gündeme getirmeyeceksek,
hangi sempozyumda veya toplantılarda gündeme getireceğiz?
Durmuş Arda
3 коментара:
SEZGIN YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMALI
bulgaristanda degil turkiyede
Публикуване на коментар
Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.