събота, 26 юли 2014 г.

SOLCUYA VERMEYİN, SAĞCI OLSUN!

Dünkü gün Kırcaali'de,
İstanbul merkezli bir göçmen derneği iftar yemeği verdi.

Katılımcılar arasında Bulgarsitan'dan
beş tane sivil toplum kuruluşu yöneticisi bulunuyordu.

İftardan sonraki konuşmalarda,
yakında Türkiye'de gerçekleşecek olan
Cumhurbaşkanı seçimleri konusu damgasını vurdu.
Zaten bu gece propaganda amaçlı tertiplenmişti.
Gündüzden yöredeki köy ve kasabalar plakatlarla donatılmıştı.

Ev sahibi konumundaki İstanbullu dernek ve diğer kuruluşların yöneticileri,
adaylardan Başbakan Tayip Erdoğan'ı açıkça desteklediklerini açıkladılar ve
çifte vatandaş olan soydaşlarımızın bu adaya oy vermeleri çağrısında bulundular.

Benim asıl dikkatimi çeken başka vahim bir nokta oldu.

Son yıllarda genelde Türkiye'nin Bulgaristan'daki diplomatik misyonu,
hele Filibe'deki Konsolosluk, Kırcaali'de tertiplenen bütün hatırı sayılır sivil toplum etkinliklerine temsilci gönderir, ya da Baş Konsolos bizzat katılır.
Örnek olarak kıytırık ve düzmece bir kültür derneğinin iftarına bile katılır,
ya da destek olunur...

Sonra, HÖH partisinin en güçlü il örgütü de burada bulunmakta.
Bu partinin yerel yöneticileri, hele Türkiye'nin diplomatik misyon temsilcilerinin
ve Türkiyeli göçmen derneklerinin her katıldığı etkinlikte hazır bulunurlar,
ama kendilerini sözünü ettiğimiz iftar yemeğinde nedense göremedik.
Herhalde diplomatların veya yandaş göçmen derneği temsilcisi olmadığındandır...

Sanki iftar yemeği için salonu dolduran şahıslar Marslı!

Şimdi kalkıpta bunların Erdoğan'ın adaylığını onaylamadığını söylersek, herhalde abesle iştigal olur.
Diplomatlar siyasi propagandayı bahane eder, siyasiler ise davet edilmediğini...

Bunca sivil toplum örgütünün böyle bir iftar yemeğinde bir yere gelmesini
ve Tayip Erdoğan'ın adaylığını desteklemesi,
ama aralarında Türk diplomatlarını
ve HÖH partisinin temsilcilerini
göremememizi ben bayağı manidar ve çelişkili buluyorum.
Umarım ortada bir çifte ikiyüzlülük yoktur.

Çünkü düne kadar birileri Ankara kalesinin önünde yatıp kalkıyorlardı,
bir tek Erdoğan'nı uzaktan görebilmek ve elini sıkabilmek için...

Başka zaman da belirtiğim olmuştur.
Şahsen ben sivil toplum kuruluşlarımızın
siyasi arenada boy göstermelerini çok yanlış buluyorum.
Aynısı Bulgaristan'daki Türk diplomatları için de geçerli,
çünkü kendilerini bir tek HÖH aktivistleriyle kucaklaşırken görüyoruz.
Halbuki derneklerin kuruluş amaçları çok farklı bir yönde.
Bunun sonucunda, illaki Bor'un pazarı çoktan geçmiş olacaktır...
Solcu adaya oy vermeyin, sağcı olana verin!
İşte buna hakkı yok derneklerin!


Mümin Topçu

0 коментара:

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.