събота, 5 юли 2014 г.

KUŞLAR SUSUZ KALMASIN DİYE...

Yukarıdaki fotografın sıcaklığı gene  aldı götürdü beni.

Bir bakarmısınız cuma namazından sonra,
Eğridere camisinin içindeki, benim Ramadan amcam ile müftü Beyhan Ahmet'in coşkulu sohbetine.

Ramadan amcam çok sakin, alçak gönüllü, hatırşinaz ve gerçek bir müslüman.
Çilekeş hayatının çoğu bu kasabamızda geçti, ama son çeyreğini yeşil Bursa'mızda
idame etmekte.

Bazen onunla bu kentin Bağlarbaşı semtindeki cami hareminin serinliğinde
koyu sohbetler etmekteyiz.

Ömeroğlları'ndan çıkıp Gıygını sırtlarında at koşturmaktayız...

Belli oluyor ki, o, bu yaz da biraz memleket havası koklamaya gitmiş.

Namazlarını da  kutsal Ramazan ayımızda kasaba camisinin cemaatiyle beraber kılmakta.

Onun mutluluğu ve sevinci adeta yüz ifadesinden okunmakta.

Yalnız birkaç yıl öncesi aynı bu dini mabedimizin kapılarının önüne set çekilmişti.
Dini inançlarımız yok sayılmış, hatta insan yerine bile konmazdık...

Ramadan amcam gibi dini bütün şahsiyetler,
bizim göç ettiğimiz köylerdeki mescit ve camileri onardılar,
mezarlıklarımızı temizlediler, onları tel avlularla sardılar,
hatta yol kenarlarındaki pınar diplerini bile temizlediler.

Gelen geçen yabani hayvanlar ve kuşlar susuz kalmasın diye...

Eskiden küçük köylerimizdeki camilerin minareleri bile yoktu,
adeta buna bile izin vermemişti bazı sahte yerli ve zorba peygamberler.

Şimdi ise güzelim Kircaali diyarımızda onarılmamış ve temizlenmemiş
Müslüman mezarlığı veya beyaz badanalı minaresiz  cami kalmadı.

Ne acıdır ki,bu camilerimizin cemaati de kalmadı!
Ama olsun!
Gelen geçen, tek tük kardeşimiz bu mabetlerimizde özgürce namazını kılıyor,
mezarlıklarda yatan ulu akıncı ecdatlarımızın ruhuna birer Fatiha okumayı asla ihmal etmemekte...


Mümin Topçu

0 коментара:

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.