неделя, 8 юни 2014 г.
ASLINDA BUNLAR NE İŞE YARIYOR ???
Birkaç güne kalmaz, Parlamentomuz yeni bir Torba Yasa'yı onaylayacak.
Bunun içinde adeta yok yok !
Aylar boyu bu yeni yasanın hazırlıklarından bahsedildi.
Çünkü, toplumun büyük kesimini memnun edecek cinsten.
Öyleyse, geçenlerde medyalarda okuduğumuz, Bursa'da kendi kendilerini efsane göçmen başkanları, gerçek göçmen yönetimleri ve bilmem ne liderleri olarak ilan edenler, acaba akıl edipte, bu yasayla beraber çok önemli bir göç sorununun çözümlenmesini neden dile getirmiyorlar?
Adeta bütün var olan güç ve ısrarlarıyla neden direkt Hükümetimiz nezdinde girişimlerde bulunmuyorlar?
Bunun tam zamanı şimdi değil mi?
Hatta çok geç bile kalınmadı mı?
Belli ki, bu anlı şanlı bizim takım elbiseliler, Ördekli hamamında grup halinde tarihe mal olacak efsane bir fotograf çektirmişler, ama camiamızın önünde duran en önemli sorunu dile getirmekten adeta çekiniyorlar.
Ya bunun tam olarak hangi sorun olduğunu bilmiyorlar, ya da çok utangaç, kırılgan ve mahcuplar!
Kalfin'e oy vermemizi basın açıklamasıyla bildirenler, bu konuda ise nedense çok suskun...
Hepimiz görmüş olduk, son seçimlerin arifesinde göçmen derneklerimiz iktidar partisinin yanında olduklarını belirtti. Çoğumuz bunları dinledik ve AKP'ye oyumuzu seve seve verdik.Bundan pişman da değiliz!
Bursa'daki son toplantıda, Bülent Arınç'ta hükümet olarak yanımızda olduklarını, hatta ayrıca Bulgaristan'daki kardeşlerimizi bile kucakladıklarını ilan etti.
O zaman, hangi sebepten dolayı bu meşhur Torba Yasa da zorunlu 1989 göçünün devamında ülkemize giriş yapmış olanların emeklilik probleminin çözümlenmesi yer almasın?
1992 -1996 yılları arasının göçmenleri, 1989 yazının başında her iki ülkenin engellemesi sayesinde yollarda perişan olup ta geri dönmek mecburiyetinde kalanlardır.
Aileleri paramparça olanlar değil mi bunlar?
Zaten o tarihten sonra Türkiye'ye doğru bir göç yaşanmadı, kimse de vatandaşlığa kabul edilmedi.
Şimdi bu çilekeş ve mağrur kardeşlerimizin ne Bulgaristan'da, ne de Türkiye'de emekli olma şansları bulunmakta.
Tek çözüm çaresi, 1992 yılına kadar gelenleri kapsayan yasaya dahil edilmeleridir.
Bu da yeni çıkarılacak Torba Yasa ile yasalaşabilir!
Şimdi kalkıp ta bu konuda, Bulgaristan'daki HÖH yönetiminden bir medet ve yardım bekleyemeyiz, çünkü kendileri bu sıraları saray odalarını saymakla meşkül...
Ya da Gosin Peevski şahsen gidipte Avrupa Parlamentosu'nda bu haksızlığı mı dile getirecek ve çözüm çaresi mi arayacak sanıyorsunuz?
Oylarımızı iki elimizle ona verdik ya...
İki ülkenin çifte vatandaşı olmamıza ramen, bizlere neden yalnız AKP hükümeti sahip çıksın ki?
Madem ki, göçmen derneklerimiz HÖH partisi için oy vermemizi istiyorlar, o zaman oradaki iktidardaki Türk partisi de on binlerce mağdur ve çaresiz göçmen kitlesinin bu sorununu çözsün...
Belli ki, bu konuda göçmen derneklerimiz çok beceriksiz ve mesnetsiz kalmakta...
Ülkemizin ve Balkanların en büyük sivil toplum örgütü olduklarını cümle aleme ilan eden şu bizim şanlı dernekçiler ne güne duruyor, aslında bunlar ne işe yarıyor?
Madem ki, böyle önemli bir sorunun giderilmesinde ön ayak olmayacaklar?
Göçmen camiasının arasından yoksa bakan mı çıkarıyorlar, millet vekili mi, ya da belediye başkanı mı?
Güya, ülkenin en eğitimli, aydın, çağdaş, çalışkan ve dürüst vatandaşlarıyız!
Vaktinde Görükle Göçmen Konutları'nın muhtarlarından birisi bile göçmen olmayan, başka mahaleden bir şahıstı...
Tek tek şimdi sizlere sesleniyorum, sayın dernekçiler;
Zürfettin Hacıoğlu, Bursa
Fikret Öksüz, Ankara
Yüksel Özkan, Bursa
Abdurahman Manafoğlu, Bursa
Süleyman Pehlivanoğlu, İzmir
Ayhan Bölükbaşı, İstanbul
Süheyl Çobanoğlu, İstanbul
Özcan Pehlivanoğlu, İstanbul
Rafet Ulutürk, İstanbul
Esma Gündoğdu, Edirne
Hasan Büyükateş,Kırklareri
Zahit Büyükbayrak, Eskişehir
Sabri Mutlu, Bursa
Bayram Çolakoğlu, Kocaeli
Hüseyin Aksu, Gebze
Rifat Sait, Meclis
Mustafa Öztürk, Meclis
Bu isim listesinin daha fazla uzatmanın bir anlamı yok, çünkü göçmen derneklerinin sayısı o kadar fazla ki, bundan dolayı kısa keseyim...
Evet, sayın en önde gidenlerimiz, göçmen camiasını ilgilendiren bu çok vahim ve önemli konuda eğer sizler gerekeni yapmazsanız, en iyisi hemen istifanızı yazın ve bu sevdadan vazgeçin.
Zaten tarihe mal olacak grup fotografınızı hazır...
Bizler de gider, kendimize bir nebze de olsa faydası dokunacak, çalışkan ve bütün sorunlarımızı gündemde tutabilecek gerçek lider ve yöneticilerimizi bulur ve seçeriz...
Anlaştık dimi?
Ayrıca bu yazımı sizlerin hasır altı edeceğinizden büyük şüphe duymaktayım.
Dile getirdiğim konu ile bağlantılı mağdurlar insanlarımızdan topladığınız imzalar şimdi hangi çekmecede gizlenmekte?
Bundan dolayı bu yazımı Başbakanlığımıza ve Parlamentomuza postalamaktan başka bir çarem kalmıyor.
Eh, benim ki de, "ya benim mayam tutarsa" misali!
Mümin Topçu
Абонамент за:
Коментари за публикацията (Atom)
0 коментара:
Публикуване на коментар
Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.