Amerikalılar, hukukta adaletten yana insanlardır Şimdiye kadar ne dedikse ne yazdıksa hepsi doğru çıkmadı mı?

    Ahmet Doğan etrafına ve Hak ve Özgürlükler Parti yönetim Organlarına, parlamento grubuna, il meclislerine getirilen KADROLARIN hep dolandırıcı, hırsız, vergi kaçakçısı ve rüşvetçilerdir, dedik, yazdık ve bir daha hatırlatıyoruz:


1. a)    HRİSTO BİSEROV: Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Milletvekili ve sözde en gözde, en namuslu, en güvenilir HÖH’lü, üstelik Bulgaristan Cumhuriyeti 42. Halk Meclisi’nde HÖH adına Başkan Yardımcısı görevine seçilmişti ve EN SONUNDA bir k… sıçtı ve yalnız Bulgaristan değil bütün Avrupa koku içinde kaldı.

YAZMAYA UTANIYORUM,
Biserov, PARA AKLAMAKTAN, DIŞ ÜLKELERE PARA KAÇIRMAKTAN, VERGİ KAÇIRMAKTAN, RÜŞVET ALMAKTAN, SUPER DOLANDIRICILIKTAN, HÖH PARTİ ADINI KÖTÜYE KULLANAR VE PARTİNİN ARDINDAN İSTEDİĞİ DALAVERAYI ÇEVİRMEKTEN AMERIKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ DIŞ İSTİHBARAT TEŞKİLARI (CİA) BULGAR İSTİHBARAT TEŞKİLARI (DANS)A GÖNDERDİĞİ İHBAR ÜZERİNE HÖH partisindeki ve halk meclisindeki TÜM GÖREVLERİNDEN ANINDA SERBEST BIRAKILDI.
Olay polislik oldu ve Bulgar savcılığı hakkında tahkikat başlattı. Adam 13 yıldan beri dalavere peşindeymiş. HÖH yönetimi halkımızı uyutmakla kalmadı, kendisi de derin uykuda, horluyor alabildiğine, kimileri Paris’te Sorbono’da hukuk okumuşlar ama okumakla dünyayı bir hukukçu olarak göremediler. Hukukçu olarak görmek ve uyanıklığı göstermek arasında çok büyük fark vardır, dava kazanmamış bizim hukukçularımız, hatta duruşma salonuna girmeyenler var, ama gözleri hep bakanlıklarda, Komisyon Başkanlıklarında, akıl erecek gibi değil doğrusu.

Hr. Biserov hakkında basın açıklaması yapıp hırsızı alabildiğine öven ise, HÖH Genel Başkanı Lütfü Mestan oldu. Ben Bulgar dilini iyi biliyorum diye konuşuyor da konuşuyor bizimkisi.
Mesele dil bilmekte değil be kardeşim, sorun senin ne dediğinde. Boş laflardan sadece balon uçuyor, başka hiçbir şey olduğu yok, bir de yeter, VAZGEÇ şu “haberim yoktu”, “bilmiyordum” ifadelerini kullanmaktan.
Şimdiye kadar kendinin de anlamlarını anlamadığın İngiliz terimleri Bulgarca savuruyordun, biraz yere indin ama yine de eksikliklerin var, kurtul şu alavereci dalavereci tayfasından, bir nizam intizam ver etrafına ve biz de sevelim seni, başarılar dileyebilelim.

Utanmamak elde değil.
Ne yapalım başa gelen çekiliyor. Demek istediklerim arasında şu da var, ya kardeşim, kendi aklınız ermiyorsa, yazılanları çizilenleri bir okuyun, şahsen sizin hakkınızda keleme alınanlara, fısıltı gazetelerine kulak verin yeter. Okuyun da bazen bir durun, biraz da düşünün, bizim sizinle ne düşmanlığımız ne de sevişmemiz olabilir, istediğimiz hiçbir şey yok, verseniz paranızı bile almayız, çünkü bu paralarınız helal değil bunuda bilmezsiniz onu başka bir yazıda yazarız.
Ama biz, Siz Biserovla ikiniz de, CDC’den geldiniz, OLUŞUNUZ ÇÜRÜK OLSA BİLE SİZİ KABUL ETTİK, tosun tosun HÖH partisinin başına geçtiniz, biriniz konuşuyor, ötekiniz susuyor, bu işte bir şey var diyerek, dikkatinizi çekmek istedik.
Çok konuşmak iyi değil, ama çok susmak da hayır alameti değil, bak gördün mü olanı! Şimdiki rezillik gibi bir iki rezillik daha açıklandı mı, sen “bu iş benim için değilmiş” deyip, çekilmek zorunda kalacaksın. Lütfü Mestan Başkan SÖZÜM SANA, sanadır sözümüz, partimizin başına geçeli parti üyeliğine aldığınız ve yüksek görevlere çektiğiniz etnik Bulgarlar ard arda çok büyük “gaflar” yapmaya başladı.
Partimizin onuru kırıldı, ayaklar altına alındı.
Al Deyan Peevski’yi torbasını vur bir duvara, sonra Hristo Biserov sahtekârına.
Bu iş böyle gidemez. Ne Türk, ne Pomak ve ne de Müslüman cematı, ne de Bulgar halkı bu samanı yemez.
Biz bu ülkede yani Vatanımızda yaşamak istiyoruz ve ayağınızı denk alınız.
Bu gidişle Savcılık tüm fenerlerini bize çevirmiştir, büyüteç altına alındık, bu gidişle gün gelir HÖH kapatılır, vebalı sırtınızda kalır.
Bizim halkımız hem zeki ve hem de akıllıdır, dostuna bakar senin hakkında kıymet biçer, köpek köpekken kimimize havlıyor, kimimize havlamaz. Şu Biserov köyden geçerken köpekler çok havlıyor, dedik sana, ama anlamak istemediniz.
Türklerin partisinin ardına gizlenen ve A. Doğan tarafından en yüksek görevlere atanan Hr. Biserov, başta yoksul halkımızın da kanını emen enerji sektörü şirketi olmak üzere, 9 şirketi olan ikinci karısının oğullunun 10 milyar Evro kredi almasında arka olmuş, paraları İsviçre bankalarından Makedonya’daki şirketlerine para aktarırken ve ülkeden ülkeye para transferiyle para aklarken ve Seyşel Adalarında açtığı ofşor hesaplarda para gizlerken Amerikan istihbaratı tarafından suçüstü yakalanmıştır.
Dost olsa bize bu hizmeti yapmazdı. Bravo helal olsun Amerikalılara, hukuktan adaletten yana insanlar, bizi seviyorlar olmalı ki, ciğerimizi emen keneye işaret ettiler.

Ahmet Doğan’ın HÖH başına getirdiği adamların bizim kanımızdan, soyumuzdan, moralimizden, şerefimizden olmadıklarını, bu adamların sinsi, çıkarcı, dolandırıcı, ikiyüzlü olduklarını defalarca yazdık ve şimdi tüm Bulgar gazeteleri sayfalarca yazıyor. Pek tabii ki, HÖH Başkan Yardımcısı hakkında yazılanların (kişisel hedef olsa bile) dumanı sıradan HÖH’çülerin, Türklerin, Pomakların üstümüze geliyor.
Ahmet Doğan HÖH partisi benim, öz malımdır, DC mirası mülkümdür dese de, parti halkımızın 120 yıllık amansız mücadelesinin ve bilinçlenme süreçlerimizin politik zirvesidir,  bir eseridir ve başka hiç kimsenin olamaz.
Biz HÖH partisinin içsel temizlenmesi zamanı geldi geçiyor dedik defalarca, dalları kesilen ağaç kurumaz gençleşir derken, şu hırsız, kazıkçı, çapulcu tayfasını atın partimizden, dedik de kulak asan olmadı. Amma hayatın kendi genel geçerli yasaları olduğu gibi ve zamanı gelince yolsuzları mutlaka ilahi hak dişleri içine alıp ezip bitirdiği gibi, kapmanın çalmanın insanımızı dolandıran kaçakçılığın da bir sınırı var, mutlaka durdurulmalıdırlar. Onlar artık sizin yanınıza, ofisinize, meclise girmişler, sizi büyülemişler, kurtuluşu olmayan hastalık virüsleri saçıyorlar. Lütfen etrafınıza bakınız, partimizi yok olmaktan kurtarmak, cebinizi doldurmaktan önce gelen bir vazifedir ve kutsaldır.

Yalnız dalavere düşünen oligarşi ve ajan kazanı “DC” uşağı A. Doğan’ın yüzüne işesen bile yağmur yağıyor sanıyor. Bu dolandırıcıların, kaçakçıların enerji sektöründeki soygununa karşı 2012 Şubatında sokağa çıkan protestocular hala evlerine toplanamadılar. Dava uğruna mücadele devam ediyor. Üniversiteliler 24 Yüksek Okul ve Enstitüyü boykot ettiler. Ve inanınız, yürüyüşlerdeki sloganlar “mafya”, “DPS mafya” şeklindeydi bunları bizlerde hep yazdık ve siz halkı kör de sansanız, o iç gözüyle gerçekleri görmüştür. Yüreğiyle dönen dolapları duyulmamıştı, soyulduğunu, dolandırıldığını biliyordu ve neticede haklıymış. İyi ki askeri ve polisi sürmediniz gösteri alaylarına, inanınız, sizin hepinizi çoktan süpürmüştü. Dönüşü olmayan yerlere göndermişti.

ŞİMDİ ÖTEKİ DOSTLARINIZI, MİLLETVEKİLLERİNİZİ GÖRELİM:

1.Nihat TABAKOV: HÖH Dulovo (Akkadınlar) Belediye Başkanı, HÖH Milletvekili ve şimdi hırsızlık ve dolandırıcılıktan tutuklu ve 10 yıl hapis cezası aldı. Milletvekili yapacak hırsızdan başka adam mı bulamadınız. Yoksa bu işte birlikte midiniz!

2.Güney SEFER: HÖH Silistra İl Başkanı, HÖH Silistre İl Yöneticisi, HÖH
 Milletvekili ve şimdi hırsızlıktan, dolandırıcılıkta 11 yıl içerde. Başka adam mı yok be kardeşim. Halkı yönetmek koyun gütmek değildir, bu iş okumakla, Bulgarca bilmekle falan olmaz, çok derin bilgelik ve biraz da soydan maya ister.
Maya olmadan ekmek olmadığını tüm köylüler bilir, bunlar niçin bunu bilmiyorlar yoksa… Utanmamak elde değil.

3.Fidel Beev. HÖH Velingrat Belediye Başkanı. 40. Halk Meclisi’nde milletvekili. Vergi kaçakçılığından, dövmekten sövmekten mahkemelikti. Koskoca Bulgaristan’da başkasını bulamadınız mı başkası yok mu be kardeşim.

BU CETVEL UZAYABİLİR. AHMET DOĞANIN YAKININDA OLANLARIN HEPSİNİN KAPAĞI KALKSA ETRAFI YA DOLANDIRICILIK YA DA HIRSIZLIK, VERGİ KAÇIRMA, FAİŞELERLE UĞRAŞMA VB.
BUNLAR BİZİM AHLAKIMIZA YAKIŞMAYAN BİNBİR KOKU ÇIKACAKTIR. OLAN OLDU! YA ŞİMDİ NEREYE…
Rafet Ulutürk