четвъртък, 24 октомври 2013 г.

TARİH SIR SAKLAMAZ-2

Bu yüzden olacak ki, bundan 50 yıl evvel BKP militanlarına tuzak yapılmıştı.
9 Eylül 1944’ten hemen sonra babası milis örgütü müsteşarı olan Georgi Hristozov, “1956 senesinde Ruslar müdahale edip BKP yönetiminde değişiklik yapılmasını emrederek,  kadro bileşimini baştan aşağı değiştirmiştir. Moskova’nin Geşev ajanı olan kişileri anahtar konumlara yerleştirdiği iddialarıyla ilgili kuşkuları kaldıran kanıtlar var.” diye yazıyor.
Onun kanısına göre, Todor Jivkov’un ancak yakın çevresinden olup kendisinden her bakıma bağımlı olan kişilere tahammül göstermesi tesadüf değildir.
Bunlar onun nasılsa ama sımsıkı elinde tutabildiği ve kendisine tabii kıldığı kişilerdir. O herkes hakkında derin bilgiye sahip olduğundan, kendine uymayanları etrafından uzaklaştırırken, her zaman kendinden emin hareket ediyordu, bu davranışlarında, başkalarının bilmediği bazı bilgilere dayanmış olması gerekiyordu ki, bu bilgiler onda vardı.

Bu fikirleri paylaşan yazar Hristozov şöyle devam ediyor:
“Herhangi bir nedenden dolayı olacak ki, Todor Jivkov sadece kendine çok sağdık olanları çevresinde bulunduruyordu, fakat bu bağlılığın nitelik çizgilerinin ne olduğu, boyutları bugün de hala tamamen sırdır.
1953-1954 döneminde GEŞEV’in ajanı olduklarından kuşkulanılan komünistler komünist partisinde darbe yapmayı planlamıştı.
1962’de partide temizlik gerçekleştirildi.
STALİN’in ölümü Jivkovcuları harekete geçiren sinyal oldu.
O zaman Bulgaristan tarımı kooperatifleştirilmeye çalışılıyordu.
1955’te, BKP Birinci Sekreteri olan Vılko Çervenkov, tarımımızın kitlesel bir şekilde tez el kolektif-leştirilmesinde ısrar eden Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri (SBKP GS) Nikita Kruşçev’e karşı çıktı.
V. Çervenkov’a göre, köylülere baskı ve zorbalık uygulayarak topraklarının ellerinden alınmasında ve kooperatifçilik işlerinde son söz sahibi olan Todor Jivkov, Moskova’da  sıcak kabul görüyordu. 1954 yılında T. Jivkov partiden ihraç edileceğine,  BKP MK Birinci Sekreterliğine yükseltildi. Meydana gelen yeni durumda, partinin hala lideri olan V. Çervenkov ile darbe adayları Todor Jivkov, Rayko Damyanov ve Georgi Çankov hep birlikte Moskova’ya gittiler. Bu heyete Çervenkofun yakın dava yoldaşı olan Anton Yugov da dâhildi.
Bulgar parti heyetini karşılayan Kruşçev ve yoldaşları, Stalin döneminde kişiye tapma siyasetinden neler çektiklerini anlattıktan sonra, söz Bulgar yoldaşlara verildiğinde, heyet başkanı olarak Çervenkov’un bir giriş konuşması yapması beklenirken, ani bir atılımla sözü Todor Jivkov aldı ve cebinden çıkardığı bir kâğıdı okudu.
Evet “Biz de kişiye tapma politikasından büyük yaralar aldık, ülkenin dört bir yanına Çervenkov yoldaşın anıtları dikildi.” dedi. Aynı anda SBKP Politik Büro üyelerinden M. Suslov yanında oturan N.Kruşçev’in ayağını hafif dürterek onaylayıcı işaret yaptı. Ardından Kruşçev “anlattıklarınız bizde olup bitene benziyor” diyerek okunanları onayladı.
Rüzgârın yönünü hisseden, Çervenkov’un günlerinin dolduğunu anlayan Yugov da, bu sözleri alkışladı. Çervenkov’un parti birinci sekreterliğinden düşürülmesi işte böyle oldu.

O tüm görevlerden alındıktan sonra Ruslar, Bulgaristan Komünist Partisi’nde temizlik hareketine devam etti.
Ruslar, önce Çar polisinin laf anlamaz ajanlarından olan, hakkında efsaneler anlatılan partizan komutanı Slavço Trınski’yi hedef aldı.  S.Trınski, GEŞEV’in ajanlarından biri olarak yargılanan Trayço Kostov’un yakınıydı. Halk arasında çok saygın ve güçlü biri kişilik sahibi olan Sl.Trınski’ye etkide bulunmada güçlük çeken Rus istihbaratının Sofya istasyon şeflerinin canı sıkkındı. O, Trın Partizan Müfrezesi’nin kurucusu ve komutanıydı.
9 Eylül 1944’te kadar 3 defa gıyaben idam cezasına çarptırılmış olsa da, bir komünist katili olan GEŞEV’in polis tuzaklarından başarılı bir şekilde kurtulmayı başarmıştı.

Araştırmacı yazar Hristozov bu konuda şunları yazıyor:
“Trınski’nin GEŞEV ajanı olduğu biliniyordu. Bulgaristan ile SSCB Yugoslavya ile ilişkilerini bozduktan sonra bile, Trınski Yugoslav’ya generalleriyle temaslarını sürdürdü. Bu yüzden, o Batı komşumuzda büyük saygıya sahiptir.
Trınskı’ye karşı soruşturma 1951’de başladı. Yugoslavya kahramanı olarak tutuklandı. Hapiste çok ağır işkence gördü. Hücresine su doldurmuşlar ve onu boğmakla tehdit etmişlerdi. Bağımsız bir politika izlemeye çalışan, Yugoslavya Başkanı Y.B. Tito’ya çok yakın olduğundan dolayı Ruslar Trınski’ye karşı kan kusuyordu.

Tito, Batı yanlısı olarak algılanırken, Büyük Britanya’ya kanı kaynıyordu.
Moskova başka sosyalist devletlerin Yugoslavya politikasını izleyeceğinden korkuyordu. Aynı korkuyu, Bulgaristan’daki GEŞEV ajanları ve diğer Moskova daki olan sosyalist ülkelerdeki Batı köstebekleri de yaşadı.
Aynı yıllarda, Todor Jivkov ve Slavço Trınski ile birlikte GEÇEV’in ajanı olarak kendinden kuşkulanılan bir de Mirço Spasov’tur.

3 коментара:

Анонимен каза...

TEBRIKLER
BG*SAM desteklıyor ve
sızlerı kutluyorum

Анонимен каза...

CARE SARIGUL VE HÖH
TAYIP AGANIZ 2014 TE IHTIDARI BITECEK
SONU GELDINI BILMENIZI ISTERIZ
CARE SARIGUL VE HÖH

Анонимен каза...

Care ne komünist Jivkov domuzları , ajanları ,katilleri ne de ermeni dönmesi Sarıgül tek çare Türk Ülküçüleri .

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.