TAŞIN ALTINA KONMAYA EL ARANMAKTA ..

"Tayip bey amca,Bulgaristan'a okul kitabı gönderir misiniz" başlıklı yazımız ve Bulgaristan Türk edebiyatçılarının en güçlü internet ortamı oluşumu" Naimin'in köşesi 2" 'deki yaratılan tartışmaların yankıları sürüyor. Ana dilimizin eğitim sorunlarının çözümlemesinden yana bir çok entelektüelimiz ve okuyucumuz görüş bildirdi.Bazılarını yetkililerin ve okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz.

YUSUF KOÇANCI,emekli,Bursa;

- On binlerce değil, milyonlarca leva durumu düzeltmez! Mevzu o kadar ayan ki, insanın kör olması gerek. İnsanlarımız çocuklarını TÜRKÇE okutmak istemiyorlar. Mesele bu kadar basit! Sizlerin ve benim, ısrar ve arzumuz çerçevesinde bu olay biraz zor çözülür. Kabalığın farkına varıyorum,fakat galiba bazılarına sopa gerek...

BULUT RODOPLU,emekli,İstanbul;

- Bu doğrultuda pes edilmemeli.Gerekirse okul çağındaki her yavrumuza Türkçe okuma kitabi sağlanmalı ve gönderilmeli. Okulda ders görsün veya görmesin. Entelektüellerimiz bayraktarlık yapmalı ve sesimizi bütün merciler duymalı,duyurmalıyız,çünkü yakın bir zaman sonra bizlerden bu şuursuzluğun hesabı sorulacak. Bu gidişle bizim cennete bile yerimiz yoktur...

ŞERİFE MUSTAFA,öğretmen,Sofya;

- Konuşma çok, icraat yok. Benim kardeşimin torunu evinin içinde bile Türkçe bir kelime konuşmuyor.Suç bizde,ana babalarda ve başta kilerde. Bilinçli bir şekilde çok ertelendi bu problemin çözümü.

NURTEN REMZİ,eğitmen,Şumnu;

- Türkçe eğitimin kuralları yazılırken ve onaylanırken komisyon başkanı Lütfi Mestan'dı. Bence HÖH liderlerinin olumsuz davranış ve çalışmaları bizleri bu günlere sürükledi. Okul müdürleri ve öğretmenlerden,Türkçe dersine giren çocuklara ayrımcılık ve psikolojik baskı yapılırken,acaba öğrenci ve velisi nasıl bir karar alır.Yalnız siyasi seçimler öncesi palavralar bu konuyu çözüme kavuşturamaz.Hepimiz toplum olarak bu taşın altına elimizi sokmalıyız...

NAİM BAKOĞLU,şair,Silistre;

- Gerçekten kaç veli, çocuklarının bu öğretim devresinde Türkçe okumasını belirten başvuruda bulundu? Çok ilginç! Yoksa daha hala eski alışkanlık üzere o veya bu partiyi suçlayarak, bu paravanın ardına gizlenmeye devam mı edeceğiz? Hayret vallahi, talep olmayan yerde bir başkalarını suçlamak pek hoşuma gitmiyor!Anadilimiz Türkçeye önce biz sahip çıkmalıyız ve inatla okunması için ısrar etmeliyiz. Olmazsa, o zaman hakkımızı tanımayanlara gereken suçlamaları yapmalıyız. Gerçekten çok ilginç, ben de merak ediyorum, bu yıl kaç talep beyan edildi acaba? Arkadaşlar, lütfen bu uzun soluklu, önemli olduğu kadar, bazı arkadaşların anlamazlıktan gelerek, Türkçemizi bilmemeleri için bile başkalarını suçlayacak kadar uzaklara giden sözde Türkçe polemiğine son verelim! Anadilimiz Türkçenin okullarda okutulması konusunda başından beri hep talebin velilerden gelmesi için çağrılarda bulunuyorum. Ve biliyor musunuz, destek alacağım yerde bazı ana-babalar bana kızıyorlar, çocuklarının Türkçe okumaya ihtiyacı yokmuş, öyle veya böyle 24 saat kesintisiz bunca televizyon yayınları varmış ve onlar oradan öğreniyorlarmış. Ama anlamıyorlar ki, bir dilin en doğru öğretilme yönü, yazılı, gramerli, kurallı okul eğitimidir. Önce toplu bir şekilde taleplerimizi beyan etmeliyiz ve inanın ki, seçmeli dersten zorunlu okuma arasındaki yol çok daha kısa olacaktır! Biz çocuklarımızdan yalnız Türkçeyi iyi bilmelerini istemiyoruz. Dahası, okumanın ötesinde de, kaleme sarılıp yazmalarını bekliyoruz. Bir Ulusun ayakta kalması için onun öz kültürüne sahip çıkması şarttır. Bu şartın rayına oturması için dil eğitimi ve yazın en önemlidir!!!

ZAKİR TETE UZAY,feylesof,İstanbul;

- Dikkat edin arkadaşlar! "Politika sularına" girmektesiniz! Şahsen ben ,uzun yaşamımda ne kadar Türkler görmüş olsam da ,halen Bulgaristan Türklerinin inanacağı bir partinin mevcut olduğuna inanmış değilim.Ki, bu parti tüzüğünde ve programında Bulgaristan Türk azınlığının tanınmasını hedefleyecek,onun tarihi süreçte,İstikbalde var olması için savaşacak,çalışacak,arkasından kitleleri götürecek ve gerçeklerle inandıracak!Saygılarımla!

GALİP SERTEL,yazar,İstanbul,

- Bulgaristan Parlamento'sunun onayladığı bir karar var ortada. Bugün çözüm bu. Belki ileride herkesin, hepimizin arzu ettiği bir çizgiye oturur Bulgaristan'da Türk dili eğitim sorunu.Ama şimdilik durum bu. Bir çocuğun velisi olarak sen, çocuğunun ana dilde eğitim görme isteğini yasal yoldan, sıradan bir dilekçeyle okul müdürüne bildirip, sorun aydınlığa kavuşur gider.Engeller çıkarsa, arkasını aramazsan,daha fazla söze ne hacet.
Demokrasilerde çareler tükenmez derler ama "armut piş, ağzıma düş" meselesi çare sayılmaz. Sofyalardan gelip de, Ahmet Doğan imzalayacak değil ya dilekçeni.Ama taşın altına el koymama gibi bir kölelik alışkanlığı yok mu?"Geçti Bor'un pazarı,sür eşeği Niğde'ye" diye haykıra dursun şair,neme lazımcılıktan kurtulamıyoruz bir türlü. Avuntulara bel bağlamakla olmuyor bu işler,çünkü"vermeyince mabud, neylesin sultan Mahmut" ibaresi bir hikayenin özetidir sadece...
SAMİ ZABİT,emekli,Eskişehir;

- 1960' lı yıllarda bu konuda yine tartışmalar vardı. Kardeşim Hitrino'da okuyordu. Türkçe seçmeli ders. Türkçe öğretmeni,Terbi köylü babamın arkadaşı. Kardeşim Türkçe dersine girmiyor, öğretmen onu çağırmış. Oğlum, niye derse girmiyorsun diye sormuş, kardeşim de sana ne diye cevaplamış. Öğretmen, bak oğlum bir havuz var su dolu, annen o havuza düşmüş bir de yabancı bir bayan var, sen anneni başından ağın ile suya bastırıyorsun, diğer elinle yabancı bayanı sudan çıkartıyorsun demiş. İyi düşün oğlum, galiba birlerinin iyi düşünmesi gerekiyor...
HASAN ÜZEYİR ,muhtar,Şumnu;

-Ne yazık ki,her şey kısır kaldı,Türkçe okumamız başka bahara kaldı...

ALİ ÇALIŞKAN,öğretmen,Gebze;

- Sayın Mümin bey, BG'nin Milli eğitim bakan yardımcısı sözde bir Türk hanım, seçimlere bir hafta kala lütfetti ve bizimle bir çay içmeyi kabul etti. Maalesef, o derdini Türkçe anlatmaktan acizdi ve bize Bulgarca olarak felsefe dersi vermeye kalkıştı. Ben ve arkadaşlarım ihtiyaç sahibi çocuklara buradan Türkçe kitaplar göndermeye devam ediyoruz.

ŞÜKRÜ SÖNMEZ,Bursa;

- Belki sorun sizin yazdığınız kadar ciddidir,fakat dikkat ettiğim kadarıyla yazılarınızda HÖH ve Bal Göç'ü çok aşırı eleştiriyorsunuz.Neredeyse adamları hain ilan edeceksiniz.Yazılarınızı okuyorum,yanlı yazıyorsunuz.