Ey kör ! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş !
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş !
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş !
1.RODOP’LARDA BATI TRAKYA TÜRK DEVLETİNE GİRİŞ
19.y.y. sonlarına doğru Rusya Çarlığı Balkanlar'daki Ortodoksların hamiliğini elde etmeye çalışırken panslavist fikirlerini de sürdürüyordu. Bulgar bağımsız kilisesinin kurulması Slav azınlıklarda Panslavizm’in yayılması ve kışkırtmalar ile ayaklanmalar bir birini izliyordu.
Bosna Hersek-1873-75; Karadağ ve Sırbistan 22.07.1976’da Osmanlıya savaş açıyorlar. Fakat sonuç Sırpların istediği gibi olmuyor. Osmanlı Sırpları üst üstte bozguna uğratıyor. Sırpların barış istekleri sonucunda İstanbul’da büyük devletlerin gözetiminde bir Konferans toplandı. Büyük Devletler bu konferansa Osmanlı delegelerini almadılar. Önce kendi aralarında anlaşarak bir ön anlaşma tasarısı hazırlandı. Bu tasarıyı da zorla Osmanlı devletine kabul ettirmeye kalkışırlar. Red cevabını alınca da, İstanbul konferansı dağıldı. Büyük devletler, yine kendi aralarında 1877’de de Londra Protokolü’nü imzaladılar. Bu protokole göre, Osmanlı İmparatorluğunda azınlıkların durumunun düzeltilmesi, bu düzeltmenin yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi, Osmanlı Devletinin silahlarının azaltılması, Karadağ ile zorunlu barış yapılması kararlaştırılmıştı.
Ruslar ise, Londra Protokolü’nün Osmanlılar tarafından reddi halinde bunu savaş nedeni sayacaklarını ilan etmişlerdir. Osmanlı 11.04.1877’de bu Protokolü reddetti.
Bunun üzerine önceden Romanya ile anlaşmış olan Rusya 24.04.1877 Tuna nehrini aşarak Osmanlı topraklarına girdi. Büyük devletler tarafsızlıklarını ilan ettiler.
İngiltere ise İstanbul ve Suveyş kanalının el değiştirmesi söz konusu olursa tarafsız kalamayacağını ilan etti.
Karadağ ile savaş sürüyordu, 11.08.1877’de Romanya da Türkiye’ye Osmanlıya savaş ilan etti. Bir süre sonra Sırbistan’da savaşa girdi. Savaş gittikçe aleyhimize gelişti. Bu savaşta birkaç başarı dışında Osmanlı orduları tam bir hezimete uğradılar.
Plevne müdafaası ve Rodoplar’daki direniş ise bu savaşın unutulmayan kahramanlık destanlarıdır.
1878 ocak ayında Osmanlı delegeleri Rus ordu karargahına gönderildi. Görüşmeler sürerken Rus birlikleri, Edirne’yi alarak Ege ve Çatalca’ya kadar ulaşmışlardı. Bu arada Rodoplar’da Ruslara karşı mücadele devam ediyordu. Daha sonra 3.03.1878 tarihinde Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması imzalandı. Çok ağır şartları olan bu antlaşmaya göre, tüm Balkanlar tanınmayacak şekilde parçalanıyor, geriye kalan Osmanlı topraklarının birbiri ile bağlantısı dahi kesiliyordu. Bu anlaşmaya göre, Adriyatik denizi, Karadeniz ve Tuna nehri arasında Büyük Bulgaristan Devleti kuruluyordu. Ayrıca Karadağ ve Sırbistan, topraklarını genişleterek tam bağımsızlıklarına kavuştular.
Rodop Türk Hükümeti Kurucuları
Rodoplar’da yaşayan Türkler bu anlaşmayı kabul etmeyerek, ayaklanıyorlar ve Rusya’ya karşı kurtuluş savaşını yürütmeye devam ediyorlar. Rodoplar merkez olmak üzere, bir hükümet kuruluyor. Kırcaalili Abdullah Efendi, Hidayet paşa, Ahmet ağa, Hacı İsmail Efendi, Hacı Mümin, Hacı Halil, Kara Yusuf ve Ali Ağa bu Rodop Trakya Devletinin kurucuları idiler.
Rodop –Batı Trakya Yönetimi, Murat Ağa’nın Komutanlığı ve Kahramanlıkları:
Herkesin bildiği gibi Rodop Türkleri bilhassa Kırcaali sancağı, 1877-78 Rus-Osmanlı savaşında büyük fedakârlıklarda bulunmuşlardı. Bu savaşta Tuna nehrini kolayca aşan Rus Ordusu Bulgarların desteği ile Filibe’yi geçerek Rodoplara doğuru yol alıyorlardı. Fakat Kırcaali halkının direnişi ile karşılaşmışlardır.
Burada Ruslara karşı direnen Osmanlı ordusu değildi, bizzat Kırcaali Türk halkının kendisiydi.
Kırcaali’nin Fındıcak köyünden Murat Ağa Süleyman Paşanın yanında götüremeyip Kırcaalide bıraktığı silah ve cephanenin yerini biliyordu. Murat Ağanın örgütlediği Rodoplu delikanlılar ile Rusların ve Bulgarların Rodoplara geçit noktalarını tuttu. Rusların hiç beklemedikleri bir noktada karşılarına çıkan bu cesur vatanseverler karşısında Rus askeri ve Generalleri neye uğradıklarını şaşırdılar ve Osman Paşanın direnişinden sonra ikinci bir direniş karşısında ilk defa büyük bir hezimete uğradılar.
Bu direniş karşısında Ruslar çok büyük bir kayıp verdiler.
Fındıklı Murat ağa Rusların tekrar geri döneceğini biliyordu, bunun için Kırcaalinin tüm köylerine adamlar göndererek Yunus oğllarından İsmail Ağa, Halil Ağa, komutasında Ahi Çelebi, Mestanlı, Eğridere, Koşukavak, Karagözler ve tüm Kırcaali civarından silahlı gönüllü Rodoplu vatanseverleri toplayarak hepsi koşup geldiler.
Rodop halkı ile Rus Ordusu arasında mütiş bir savaş başladı. Rus General Hesikov komutasındaki Rus piyade alayı ile bir kozak alayı taarruza geçtiler. Ayrıca bir alay haline getirilmiş Bulgar çeteleri de Ruslara yardım ediyordu. Ruslar Bulgar çetelerini arkadan kuşatmaları için bir plan hazırladılar. Fakat bunu hisseden Murat Ağa kıvrak zekası ile daha önceden davranarak Çetecileri içeri çekti ve Türklerin Hilal taktiği ile hepsini yok etti.
Murat Ağa kendi yönetimindeki 354 köyde bir idare kurdu.
Burada Rodoplu Türk kadınları evinde yaptıkları yiyecekleri Katırlarla taşıyaşan Rodop’lu Askerlere ve Gazilere yiyecek taşıyorlardı.
Ruslar şiddetli top ateşi ile Rodoplu Mücahitleri yıldırmak istediler. Fakat düşen top mermileri Rodop dağlarında parçalanıyordu, Rodoplu Mücahitler ise bir adım bile geri adım atmıyorlardı. Rus Generali yine hücum emri verdi fakat Rodop’lu Mücahitler öyle bir kurşun yağmuru yağdırdılar ki Rus taburları perişan oldu. Rus Askerleri Rodoplu Mücahitlerin karşısında duramadı ve kaçmaktan başka çareleri de kalmamıştı.
Bunun üzerine Rus Generali Hersikov Murat Ağa’ya haber göndererek kendi ile görüşmek istediğini bildirdi. Murat Ağa elinde tüfeği ile bir katırın sırtında yalnız başına Rus Generalin karargâhına gitti. Rus Generali bütün askerlerine emir vererek bu kahramanı selam ile karşılamalarını ister. Murat Ağa ile Rus Generali görüşerek Murat Ağa Rodop dağlarından bir karış toprağı bile kendilerine teslim etmeyeceğini kesin olarak belirtti.
Bu görüşmeden sonra Rus kuvvetleri geri çekildi ve Rodoplar kurtuldu.
Burada Rodop insanının bu büyük kahramanlıklarını hiç kimse unutmamalıdır, Rus askerinden herkes kaçarken Rodop Mücahitlerinin karşısında ise Rus askerleri kaçardı.
Berlin’de toplanan kongre Osmanlı İmparatorluğunu parça parça ederken. Kırcaali sancağını da Bulgaristan prensliğine dâhil ediyordu kâğıt üzerinde yapılan bu anlaşmadan sonra iki Bulgar taburu Kırcaali’ye geldiğini duyan murat ağa aya kalktı.
Kırcaali’yi teslim almaya gelen Bulgar askerlerinin ellerinden tüfeklerini alarak, memurlarla birlikte hepsini geri gönderdi.
İşte bundan sonra Kırcaali’de Trakya Rodop Türk hükümeti kurulmuş oldu.
Bu hükümet 1886 yılına kadar devam etti. Daha sonra Osmanlı Devletine ilhak oldu. Bu Rodop Türk mücahitlerinin yapmış olduğu fedakârlıklar unutulmamalı ve unutturulmamalıdır.
Bu kahramanlar daha sonra Eşref Kuşçubaşının yapmış olduğu Edirne ötesi harekâta da canla başla destek vererek ilk Batı Trakya Türk Cumhuriyetinin temellerinin atılmasında da öncü olmuşlardır.
2.BATI TRAKYA TÜRK CUMHURİYETİ - İlk Türk Cumhuriyeti
Rafet Ulutürk
понеделник, 26 август 2013 г.
Абонамент за:
Коментари за публикацията (Atom)
1 коментара:
AKP MARTTA YOK OLUYOR
TÜM BULGARİSTANLILAR
HEPİMİZ BİRLİKTE AKPYİ
MARTTA SANDIĞA GÖMELİM
Публикуване на коментар
Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.