Bu sabah “Nova televizya’da
sosyolog Dragomir Draganov, Başbakan Oreşarski hükümetinin birinci ve ikinci sıra
yüksek devlet memurlarını, 90’lı yıllarda HERKESE kan kusturan “SİK” ve “VİS-2”
görevlisi olan, işte zorbayı esas alan, rüşvetçi, kırıcı, ezici kişiler
arasından atadığını açıkladı. Örnek olarak, Sofya İl Valiliği’ne HÖH/DPS
milletvekili “VİS-2” yöneticilerinden Emil İvanov’un tayinini gösterdi.
İvanov “derin devlet” yani A.
Doğan’ın tarafından teklif edilmiştir. Görülüyor ki, 23 yıldan beri 5 kişi dahi
okutamayan Doğan çetesi, kadrolarını dâhil olduğu mafya-oligarşi saflarından
çıkarıyor. Bu arada yine Doğan’ın “Levins” sigorta şirketinden Çukov’un
Bakanlar Kurulu’na bağlı Güvenlik Organının Başına atanması da büyük tepkilere
ve hatta Cumhurbaşkanı Plevneliev’ın bile itirazına yol açtı. Bütün atamalar
mafyadan gelince, çok tehlikeli bir oyun oynanmaya başladı.
Eminim, Bulgaristan halkı
devletin tamamen mafya ile oligarşinin eline geçmesine, mafyanın yüksek idareye
betonlanmasına asla razı olmayacaktır. “Hükümet İstifa!” mitinglerine 1 milyon
insan katıldı. Dün “Ştursite” roc grubundan bir müzisyen Sofya “Zemlene” Isı
Santralı’nın 60 metre yüksek bacasına çıktı ve “Hükümet istifa etmezse
atlıyorum!” diye bağırdı. Bir başkası yine geçen hafta Yüksek Mahkeme
basamaklarında kendini yaktı.
Bilinenler ve bilgiler, doğrular ve gerçekler
paylaşıldıkça gerçek ortaya çıkar
Bilinenler ve bilgiler,
doğrular ve gerçekler paylaşıldıkça gerçek ortaya çıkar inancıyla bu haberleri
aktarmakta yarar görüyoruz. Bulgaristan’da büyük bir gerginlik var. Karanlık
bir tünelin içindeyiz. O tunelin ucunda bir ışık var, inşallah. Düne kadar bizi
ezenler yine üstte, yine güçlü olmak istiyorlar. İnsanı ezmek için güçlü olmalı
ve güç insanı ezmek için kullanmalı fikriyle yaşayanlar HÖH/DPS imkânlarıyla
iktidar katlarında yuvalanmaya çalışıyor. Hatırladınız mı bu güçleri? Onlar, T.
Jivkov zamanında, Deli Orman’da Novi Pazar ve Batı Rodoplar’da Razlog
şehirlerinde konumlanmış komandolardır, mavi baretalardır. Gece gece
köylerimizi, evlerimizi basanlar, babalarımızı evden alıp götürenlerdir.
1990’dan sonra onlar “SİK” ve “VİS-2” sigorta şirketlerinde yapılandılar. Örgütlendiler.
Silahlandılar. Çok uzun bir dönem, daha kesin bir ifadeyle 2005’e kadar tüm
Bulgaristan halkına kan kusturdular. Vatandaşlarımızı dövmek için Amerikadan
“buhalka” ihraç ettiler bu çam yarmaları. Onların sloganı “ez ve üstünden
geçti!” Bugün, senin, benim, hepimizin “bizim olarak kabullendiğimiz” Hak ve
Özgürlükler Partisi milletvekili yapıp iktidar katlarına taşıyor. Bunu bize, ne
Bulgar halkı ne de Allah reva görür.
500 bin kardeşimizi yuvalarından kovdular.
Bir daha dönelim uyutulmamız uyanmamız
gerektiği konusuna: Önce 1989 Ağustos İsyanının öncü kadrolarını, bel kemiğini
oluşturanları, aydın, Türk bilinçli,
uyanık orta tabakamızı, 500 bin kardeşimizi yuvalarından kovdular. Sonra, orada
kalan bizleri sıvazlayıp, sakinleştirip, yatırıp hak ve özgürlük ninnileriyle uyuttular,
uyutup uyuşturdular ve bilincimizi sem elediler. Bunu sözde kendimizin “öz
bizim” bildiğimiz, kabullendiğimiz, HÖH partimize yaptırdılar. Hani o, 10 0cak
1990’da Bulgar gizli servisi tarafından Varna’da kurulan ve başına bir Türk
düşmanı olarak eğitilmiş, hain ajan Ahmet Doğan’ın getirerek gerçekleştirdiler.
Yalan yok. Çok acı ama tanımak zorundayız. Başarılı oldular, oluyorlar, ipler
ellerinde.
İnsanların vurdumduymazlığını yenmek
En zor şey nedir bu dünyada
bilir misin? İnsanların vurdumduymazlığını
yenmek, bildiğin ve doğru olarak kabul ettiğin bir şeyi insanlarla paylaşıp
onları bu gerçekliğe ikna etmektir. İsmail Korman örneğine bakalım: İnsanlara “haklı
olduğunu” söyledi, dinleyenlerden aynı şeyi talep etti, ama her kes onu
kabullenmekte zorlandı. O. kendi gerçeklerinin ispatına uğraştı ama başarılı
olamadı. En sonunda sıradan bir deli gibi göründü. O zaman, kendisi kendinin
bir HİÇ olduğunu anladı ve Kırcaakli’de ofisini hemen kapattı. Ona oy verenler
yaşama ıstırabının son haddinde olanlardı ve ne Korman, ne de Dal onlara mehlem
bulamadı. Onlar için dünya lider olmak, Sofya’daki ofis, para aldıkları
kasalar, Başbakanlarla resim çektirmekti ama ıstırap çekenlerin dünyası çok çok
farklıydı, kesişemediler. Bu mum böylece söndü.
Hasan Mutlu Ankara Pusak’ta oyunu HÖH’e veriyor
Hep düşündük, şu A. Doğan, şu
HÖH/DPS yönetimi neden işine bakmıyor da bambaşka işlerle uğraşıyor diye… Değil
mi? Bizimle uğraşmaya vakti kalmadı onların. Bu iş biraz farklıdır. İşte
yılların geçmesiyle her şey ortaya çıktı. Yetiştirdikleri kadrolar mafya başı,
oligarşi gevezesi, rüşvetçi, kalın enseli, vergi kaçakçısı, hırsız. Ayıp değil
mi? Hasan Mutlu Ankara Pusak’ta oyunu HÖH’e veriyor, haydut başı, 1984-1990’da
biz kan kusturanların oğullu, vekilimiz olarak Sofya Meclisine giriyor. Olacak
iş değil! Gerçek bu. Damarlarında kan yerine zalimlik akıyor sanki bu
adamların. Ve biz birbirimize inanmadıkça, düşünmeye başlamadıkça, “yağmur da,
vahi de gökten gelir” diye geveledikçe, bu işlerin düzelme yolu yok, olamaz da.
Biz Türkiye’de oyumuzu hep HÖH’e verdik. Onlar
ise har vurup harman savurdular
Bize Türkiye’de oy kullanma
hakkını tanırken aslında onlar hem aptal insanı hem de aptallığı bulduk diye
sevinmişlerdi. Ve aptallığımızdan en fazla nasibini alacak insan olarak
kendilerini tayin ettiler. Biz Türkiye’de oyumuzu hep onlara verdik. Onlarsa
Bulgaristan’da har vurup harman savurdular. “Yaşasın aptallık” haykırışlarıyla
votka ve wisky çektiler.
Ve 23 yıldan beri bu
adaletsizliğe uyanamadı halkımız. Sebebi, hep yoksul ve sefil yaşadı. Yoksulluk
ve sefalet olduğu sürece kahramanlık olmaz, istersen dünyanın en cesur insanı
ol, fakirlik seni ezer, mahveder. İster korkak ol, ister cesur, kahraman, fark
etmez. Sefalette, yokluk içinde belin bükülür, ihtiyaç seni acze düşürür,
muhtaç eder. Beklediğimiz yeni gerçek liderimiz bu sebeple yükselemedi. Onlara
bizim de bir sözümüz olacak;
Etme-bulma dünyası, kimse yaptığının
karşılığını almadan gitmez bu dünyadan!
Sokaklarda yatan direnişçilerin
ahı tutacaktır. Ahmet’i de çetesini de, mafyayı da, çam yarmalarını da
tutacaktır.
Hele şu son ayda, Doğan çetesi
ve etrafındaki mafya güçlendikçe zayıfladığının, güç kullandıkça ezildiğinin,
halkı soyarak, sıradan insanları aldatarak, devletimizi talan ederek
zenginleştikçe daha fazla korktuğunun farkındadır. Onlar yaşayabilmek için
ölümü ve Allah’ı unutmaya çalışıyorlar, ama birisi kapılarında, öteki de
başlarının üzerindedir.
Belki onlar da kendilerini
avutuyor. “Biz büyük bir oyunun küçük figürleriyiz!” diyorlar. Hepsini gördük,
Kasım Dalları, Osman Oktayları, Güner Tahir ve Nedim Gencevleri. Lam fıçısından
çıkıp “biz temiziz!” dediler. “Bundan böyle her kes kendi oyununu oynayacak!”
dediler. Ama oyun tutmadı.
O kadar
para, o kadar vaat, o kadar yemek içmek ve sonunda “yumurtadan yün kırktılar.”
Seni, beni, hepimizi aldatarak,
iktidar olduklarını sananlar, vampirin ışıktan korktuğu gibi korkuyorlar
sokaktakilerden. Korkuyu yenen duygu bugün meydanlarda yaşıyor. Onlar
hayatlarının fazlasını da yaşadılar. Bu bilinç artık filizlendi.
Yeni seçim haberlerini dikkatle izliyor.
Bulgar televizyonunda
Draganov’un uyarılarıyla başladık, gazetelerde ise manşet “Bu defa Türkler
gösterilere katılmıyor. Sebep: İktidar ortağı parti, Türk partisi ortak olduğu
için!” Bu haber tutmadı işte. Bulgaristan Türkleri, Pomakları ve Müslümanları
sokaklara meydanlara akmıyor, çünkü bulanık suda balık avlamak istemiyor,
suların biraz durulmasını bekliyor. Yeni seçim haberlerini dikkatle izliyor. Bu
kargaşalıkta susmak altındır. Mecliste sivil toplumla işbirliği komisyonunun şu
majotiter (çoğulculuk) seçim yasasını onaylamasını ve en gözde temsilcilerini
Sofya Meclisine gönderme ve hem meclisi ve hem de iktidarı, devleti ve yargıyı
insan müsveddelerinden, Doğan, Mestan, Biserov, İvanov ve daha nicelerden gıcır
gıcır temizlemek arzusuyla yanıyor.
Tüneldeki ışık yeni seçimdir. Bunalımdan çıkmanın yolu ise tanıdığımız, güvendiğimiz ve satılmamış
kişileri aday yapıp bunları meclise toplamaktır.
Rafet Ulutürk
14 коментара:
helal sana ba rafco
sen neymısın be abı
bunlar nerede yazılıyor
nereden buluyorsun bunları
abi bulgaristanı koskoca avrupa düezeltemedi bultürk mü düzeltecek
Vallahi yazın çok güzel.
Söyleyin de herkes okusun.
Bursa'da bu meseleler pek bilinmiyor.
Balgöç'e de gönderseniz iyi olur.
Yazmaya devam, okuması bizden.
böyle yazılar yazacak adamlarımız varmış da tanımı yormuşuz. Devam
Evet doru ve guzel aktarilmis -anladima gore 23 deyil 68 yil tum Bulgaristandaki yasayan turk,pomak ve muslumanlar bir oyuncak haline getirilebilinmis(DPS) ajan kopoylarindan, insanimiz yillarca iste turk partisi diye umutla bekleyiste daha ne kadar surecek bu zaman-artik sabir tukendi tukeniyor bunlardan hesap arama zamani geldi geciyor, bu pislikler ulkeyi alip,calip goturduler.BG Turkleri nekadar da fakir-fukara da olsaelbette doru gucu ve temsilcilerini bulacaklar..YETER yeter ya artik bu AJANLARDAN<HIRSIZLARDAN bunlar turklerin icinden bir soru dahi soran olsa hemen suclu durumuna dusuruyorlar..ne bu demokrasi desek HAYIR insanlik desek ASLA.!?
Kardes Kardjali HSHP-sinin ofis kapanmasi cok dusuncesiz ve yalnis.Nedense bir partinin oldu olmadii bir il ve ilcede onun ofisinden belli olur.Yazik deyilmi binlerce insanlarimiza iste yeni temsilci, yeni parti geldi deyenlere.Benim anladim su burasi KARDJALI baska ile benzemez ofisin var partin var demektir, birde insanlar yalana dolana biktilar ki gerceye inaniyor.ONUN icin DERHAL oFIS ACILIP insanimiza hizmete sunulsun.Daha otesi sayin KORMAN ve DAL partiyi BILE BILE partiyi kapattilarmi yoksa..BILINSIN!?
DPS-nin isine benzemesin...!??
YETER yeter ya artik bu AJANLARDAN<HIRSIZLARDAN bunlar turkleri yok eden birleşmesini engeleyenlerdir
bu gun insan çıkmamasının sebebi de budur
sizleri tanımıyorum amma yazılarınız beni canevimden vuruyor. Söylıyecek soz bulamıyorum bunları herkes biliyor amma altına imza atabildiğiniz için sizleri kutluyorum. Allah yolunuzdan ayırmasın başarılar
bizden ne gelirse yapmaya hazırız ben size 2 kişi getireceğim bulgarisandan olur olmaz siz karar verin
Evet çok güzel yazmışsınız BİZE ARTIK SATILMAMIŞ KİŞİLER GEREKİR BUNU DA SİZLER GERÇEKTEN BU KONUDA UZMANLAŞMIŞSINIZ. ÇOK YAKINDA SİZİNLE GORUSECEĞİZ.
HERKES ELİNDEN GELENİ YAPSIN ARKADASLAR
bunlar hepsi yalan
yasasın HÖH DPS
10;26 ananida ver HOHe serefsizler sizin sonunuzda gelecek
Siz degilmidiniz hoh dps ye calisanlar
Ne oldu mama mi vermiyorlar
Neden katin dps den
Hepinizin krcu. ar dps ye
hepiniz borlusunuz dps
hem dps hem hşhp aynı hepsi belli bir senaryoya göre - DS senaryosuna göre çalışıyorlar 23 yıldır yaşasın Bultürk..yaşasın R. T. Erdoğan yaşasın Türkiye Cumhuriyeti
BU SİTE BULTURK.EU OLMUS. ADINI DEGISTIRIN www.bulturk.eu yapın
mezar taşı kıran HÖH çülerden rahatsız olmadınızda
bu yazılardan mı rahatsız oldunuz
Evet bu arkadasları tüm toplum olarak borcumuz var
biz bunları desteklemeliyiz
sadece ve sadece insan olduğumuz için
Bunlar kimdir nedir beni ilgilendirmez
beni ilgilendiren benim özgürlüğümü alan beni yok eden kişileri bize anlatması bizi uyandırması kime zararı olur ki. Onların bir suru gazeteleri var niçin yazıp çizmiyorlar bu yazılara karsı bırı yazı yazsın bizde gorelım kim haklı kım haksız
Atalarımız demiş bana bir harf öğretenın kolesi olurum
Bir bakın bu arkadasların yazıları tüm bu topluma yön veriyor amma HÖH yok oluyor içimizden çıkıyor ve bunu gorenler baracak çıldıracak
Çocuklar yolunuz acık olsun allah gonlunuze göre versin
belli bu sitedeki yazılar dpslileri üzmüş kahrolmuşlar demek doğru yoldasınız bultürk
Rafco Gunerden bekledin para gelmedi ve hemen sırt cevirdin
sen hep paranın pesindesin sen dava ne oldunu bılemezsın
HÖH de yemek varken en buyuk HÖH derdin
şimdi de nereye gideceğini şaşırmısın
SENİN YERİN TEKRAR HÖH
BASKA CIKIS YOLUN YOK YOK YOK
yeter 15 yıldır bir arpa boyu almadın
Публикуване на коментар
Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.