Bulgaristan politik skandal yaşıyor.
Ahmet Doğan’ın Sofya İl Valisi HÖH
milletvekili Emil İvanov yüksek okulda sınava girmemiş, diplomasını satın da
almamış, sınavlara para ödeyip başkalarını göndermiş. Para karşılığı suç
işleyenler, İvanov’un günah basamaklarına basa basa Valiliğe yükseldiğini
görünce, Sofya basınına bildiklerini dökmüşler.
Kabul etmeliyiz: ülkemizde yeni bir dönem,
yeni bir gençlik var. Sofya’ya zafer ruhu yerleşmiş. Zor şartlar altında
yaşayanlar da artık insanca yaşamak istiyor.
“Stop!” edip BATAĞA SAPLANMAMIZI
araştıran, kışkırtıcı bir zihniyet belirdi, her yerde müttefik arıyor.
Geleneklerimiz eşliğinde, onları yaşatarak modern bir Bulgaristan inşa etmek
isteyenler kolları sıvamış. “Yeter! Söz milletindir!” sloganı ile kamuoyu
oluşturuyorlar.
Bugün bizde “diyalog olmadan hiç bir şey
çözülemez!” inancı yerleşti. BSP Başkanı S. Stanişev bile geriledi ve B.
Borisov’u diyalog başlatmaya davet etti. Yeni iletişim ortamında muhatap
olacaklar ile kendilerine dikkat çevrilmemesi gerekenlerin ayırt ediliyor. Milliyetçi
“Ataka” partisi ile “SKAT” grubunu muhatap almak isteyen yok.
HÖH/DPS
yönetiminden A. Doğan-mafya çetesiyle de temasa geçip diyalog isteyen yok. Gerçeklere bir göz atalım:
1- Yedi yıl HÖH MYK üyesi ve Başkan A. Doğan’ın birinci danışmanı olan Yapov,
özel olarak HÖH-Doğan’nı konu eden “ŞEYTAN” (Demon) eserinde, onun bir Rus (
KGB) ajanı olduğunu açıkladı ve görevinden şerefle ayrıldı.
2- Sofya “Kliment Ohritski” Üniversitesi politik strateji uzmanı ve Doğan’ın
yakın danışmanlarından biri olan Prof. L. Georgiev, Sofya Radyosu’nun “Horiont”
Programında “lider psiholojşik hastadır,” “onu bunu rüşvete zorlamaya uğraşıyor,”
“rüşvet manyakı olmuş,” dedi.
Tıp alanındaki bilgilerime dayanarak yazıyorum, bu hastalık, öyle bir
hastalık ki, “insan sinirden konuşma kabiliyetini yitirebilir”; “kel kalana
kadar saçlarını yolar”; “bayılan birini görse hemen düşüp o da bayılır.” Bu tür
psişik hastalıklara, çocukluğu anasız babasız geçmiş, yaşlanınca da kendini bir
yere kapamış, insanlarda rastlanır. Özellikle de aşılamayan engellere toslayan,
istekleri yerine getirilmeyen insanlarda kendini gösterir ve o insanlarda “deli
doktoruna gitme isteği” buna bağlıdır. İnsanın varlıklı, zengin ve bilgili,
hatta çekici olması hastalığın belirmesine engel değildir.
Bizler
bu tip hastalara “çatlak” deriz.
Halk arasında bu hastalık “aptallık”
adıyla bilinir.
Prof. L. Georgiev bu tip kişilerin TOPLUM
DIŞINA İTİLMİŞ olduğunu anlatıyor. Bulgaristan Türkleri ve Müslümanlarımızdan
çok fazla uzaklaşan Doğan, artık “kendini tamamen bomboş hissediyor.” Hükümet
atamalarıyla ilgili D. Peevski, E. İvanov, Çukov vb. önerilerinin Sofya
mitingcileri tarafından alayla karşılanması, onun içindeki boşluğu kat kat
büyüttü gibi ayrıntılara değiniyor. BSP ile GERB arasındaki ısınma da HÖH
lehinde sayılmaz.
Mezar taşı çoktan çökmüş eski SDS’nin
sokağa attığı ve sonra A. Doğan tarafından HÖH Başkan Yardımcılığına kadar
yükseltilen Biserov, Türk partisinin dışlanacağı bir koalisyondan ilk söz etti.
L. Mestan ile aynı çöplükten gelen Biserov,
HÖH tepesinde öteki dünyaya
ulaşan olmadığını, herkesin bozuk para gibi harcandığını unutmamalıdır.
BSP-GERB
görüşmelerine HÖH yok…
Prof. Georgiev’e göre, 8. Kongre’de
Bulgaristan Türk gençliği adına Doğan’ın silahla kürsüden indirilmesinden sonra,
eski liderin “deliliği” şiddet safhasına girdi. Tabii, bu yeni durumda, Bulgar
kamuoyunda kim görüşür Doğan-HÖH-DPS-Mafya çetesiyle. Siz söyleyin! BSP-GERB
görüşmelerine HÖH yönetimi davet edilmedi. Durumu iyi analiz edenler HÖH’ü
dışlıyorlar.
Bulgaristan’ın
en büyük problemi “rüşvet”
Kuşkusuz ne politikacılar ne de profesör
psikologlar kusursuz değildir. Bir de Bulgaristan’ın en büyük problemi “rüşvet”
diyen AB komisyonu var. Brüksel’den yeni “Araştırma Komisyonu” geliyor.
Çalacakları birinci kapı SARAY. Hakkı helal edilmeden tek kurşunla giden Emin
ve Kınçev olaylarına da eğilirler İş Allah.
“Rüşvet almaktan” yargılanan Silistre
milletvekili Sefer, Dulovo Belediye Başkanı Tabakov dışında bir de eski savcı sosyalist
Milletvekili Toma Tomov olayı kanıyor. O, iki milyon 200 bin Evro atmış cebe.
Lom Belediyesi’ne bağlı bilmem hangi köyle su götürmek için AB programlarından
almış parayı, ne köye gitmiş, ne kanal kazılmış, ne boru döşenmiş. Brüksel’den
gelenler, “Boruları görelim! Çeşme nerede? Açın kurnasını!” Su akıyor mu? diye
sorunca, yalanlar ortaya çıkıvermiş. Tomov’un keli şakımış.
Böyle işte… İnsanlar bunun için
toplanmıyorlar 33 günden beri evlerine!
Bulgaristan’da
ki yolsuzlukları anlatmakla bitmez.
Sözünü babamdan işittiğim bir öğretici ve
düşündürücü öyküyle bağlamak istiyorum:
YENİ PADİŞAH SEÇMEK
“Dinle evlat!
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde
bir Yolcu varmış. Babası da ona, dünyayı dolaşarak en aptal insanı bulmasını
vasiyet etmiş. Oğlu Babasının ölümünden hemen sonra yola çıkan oğlanın başına
çok şeyler gelmiş, Dünyanın en aptal adamını bulamayacağına kanaat getirip
evine dönerken bir şehre daha uğramış. Şehirde yan yana iki meydanda insanlar
toplanmış, birinde şölen yapılıyor, ötekinde de idam sehpası kuruluyormuş. Bir
yanda insanlar bir genci ortada oturtarak başına çiçekler yağdırıyor, övgüler
söyleyerek, önünde eğliyorlar, öteki meydanda bir gencin üzerine tükürerek
durmadan dövüp taşlıyorlarmış. Cellat da elinde baltasıyla idam sehpasının
yanında durarak bunları izliyormuş.
Yolcu bu duruma şaşırmış. Yanından geçen
bir adama burada neler olduğunu sormuş. “Adam şenlik yapılan meydanda halk
kendisine yeni padişah seçiyor” demiş.
“Peki, ya bu taraftaki meydanda insanlar o
adamı neden dövüyorlar?”
“O bizim 23 yıl önce seçtiğimiz
padişahtır, dövüldükten sonra idam edilecek”
cevabını almış.
“Siz ne söylüyorsunuz efendim? Neden idam
ediyorsunuz, zavallı ne yapmış olur ki?”
“Hiçbir şey yapmadı. Burada adet böyledir.
Meydanda toplanır, zamanı geldiğinde
kendimize yeni padişah seçeriz. Eskisini de idam ediyoruz.”
Hep mi böyle yapıyorsunuz? Peki, yeni
seçilen adam, başına gelecekleri görüyorsa, seçilmeye neden razı oluyor?
Kendi rızasıyla seçiliyor değil mi?
Tabi ki kendi rızasıyla…
Kimsenin rızası olmadan padişah seçilemez.
Ama insanlık hali bu ya, kendini de idam edileceğini bilse de, bu zaman içinde
kim bilir neler olur, ne dolaplar döner, bir ihtimaldir ki belki benimle öyle olmaz
idam etmezler diye düşünür. İşte buna benzer şeyler düşünerek razı olur. Ne
bileyim işte, hep böyle oluyor. Diye anlatan adam yolcudan uzaklaşmış.
Yolcu, bir idam kütüğüne yaklaşan eski
padişahın haline, bir de karşı meydanda baş eğenlerin tebriklerini sevinerek
kabul eden yeni padişahın gözlerindeki pırıltıya bakıp, hayretle onları
seyretmeye başlamış.
İdam kütündeki baş yere düştüğü anda, yeni
padişahın başına taç giydirmişler.
Her iki meydandaki insanlardan bir kısmı,
yerlerde dönen kanlı kafaya, diğer bir kısmı da taçlandırmaya çığlıklar atmışlar.
Yolcu iki meydan arasında yere oturup,
şaşkın ve hayretle başını elleri arasına alıp şunları fısıldamış:
“Hangisidir dünyanın en aptal adamı?
Tahtan düşen mi yoksa Tahta çıkan mı?
Bizim vakamız bir “deli” üstüne olduğu için, aptalı karanlık gecede mumla arar
duruma geldik…
Dr.Nedim
BİRİNCİ
Not: İnsanın hayatını adadığı güç sonunda taş
olup insanın kendi üzerine gelir. Atılan taşlar geriye dönüyor artık. Geriye
dönen taşlar insanoğlunun yeniden atmaya gücü yetmez.
7 коментара:
23 yıldan bu yana DPS nin politikası bg türklerini yoketmeye götürüyor ne yazık ki.. şimdi yine gençler yurtdışına kaçacak burada iş bulamuyorlar
“Hangisidir dünyanın en aptal adamı?
AHMET DEMİR DOĞAN-MEDİ DOGANOV
ve yanındaki dalkavuklar
Mükembel bir benzetme olmus
Tebrikler elinize sağlık
Bulturkun yaptıklarını bu gune kadar dusunen dahı olmadı
kutluyoruz tum ekıbınızı allah yardımcınız olsun
kolay değil imkansızı basaracaksınız gayret
17.25 adını yaz da gorelım senı gıdı haın senı
Bulturkle berabersenız çıkın ortay gorelım
HÖH u kuran Doğan ve ısterse yok eder
siz sadece konusursunuz
Bizim liderimiz kendi sandalesinden cekildi
var mı cervrenızde boyle bırı bır bakın
O BİZİM YUREĞİMİZDE
Kırcali koşukavaktan mestan
Kosukavaklilar aptaldir derlerdi dogurumus
BEN DE MESTANLİLİ KAVAK 17,28 SEN KOMSOMOL SEKRETARLİ YAPMAMİSİN SEN SEKİZİNCİYİ DERSLERİNE CALİSMAMIS ZORLA BİTİRMİŞ İSSİZ KALMİS 1990 DAN SONRA DPS TARAFINDAN ADİNİ YAZMAK BİLE BİLMEZ İKEN BELEDİYEDE 'UZMAN' OLARAK İSE ALİNMİSİN -SEN ONDAN RAHATSİZ OLİYORSUN DOSTUM
siz hepiniz aptalsınız
HOH evlatlarından fayda bekliyorsunuz
Kasim-Guner-Osman
bunlar hepsi uşak uşak
bunlardan ne fayda bekliyorsunuz
işte ondan siz aptalsınız
Публикуване на коментар
Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.