вторник, 9 април 2013 г.

SANDIK ÜSTÜNE SANDIK KONUR BİR TAŞLA İKİ KUŞ BÖYLE VURULUR

Yaşadığım topraklarda bir “açılım” lafıdır almış başını gidiyor.
Doğduğum topraklarda ise bambaşka bir seçim süreci esmekte.
Seçim rüzgarları, kıştan sert ve soğuk bir giriş yaparak, baharın gelmesiyle ılık ılık esmeye devam ediyor…
Nevruz kutlamaları gibi seçim kampanyaları köyleri mesken tutmuş, insanlar seçim bahanesiyle köy meydanlarına doluşmuş…
Mart ayı ortalarında, doğduğum Bulgaristan'da, hem kışı, hem baharı bir arada gördüm…
Bir Pazar sabahı bulunduğum köyün insanları; “Hadi gidiyoruz, seni de götürelim” dediler.
Nereye demeye kalmadan, öğlen vakti kendimi yakın bir başka köyün meydanında buldum.
Yöresel kıyafetler giyilmiş, tezgahlar serilmiş, çocuklara özel eğlence ortamı oluşturulmuş.
Müzikler eşliğinde halaylar çekilmiş.
Günlük güneşlik bir bahar günü ve kalabalık bir ortam.
Panayır havasında gerçekleşen bir seçim kampanyası…
Bir ara sergiledikleri fotoğrafları ve çocukların resim çalışmalarını inceledim.
Resimlerde cami ve kilisenin yan yana çizilmiş olması dikkat çekici bir unsur!
Sanırım çocuk masumiyeti dil, din ve ırk tanımıyor…
Reklam olmasın diye ismini anmadığım bir siyasi parti, seçim hazırlıklarında tertiplenen bu etkinliğin finansörü olmuş.
Hitabet aşamasında; selamlaşma dışında çok fazla bir seçim gündemi yoktu.
İnsanlar, işin siyasi yönünden ziyade eğlence kısmı ile ilgili.
Bulgaristan’da seçim kampanyaları bu şekilde devam ederken,Türkiye’de daha farklı bir telaş var.
Balkanlı göçmen dernekleri de harala gürele seçim hazırlığında.
Hedef sandık sayısına ulaşma yarışı başlatılmış.
Çifte vatandaşlığı olanların, oy kullanımına katkılarını sağlamak amacı ile çalışmalar hızlandırılmış…
Taş üstüne taş konmaz. Ev üstüne ev kurulmaz. Dense de;
Sandık üstüne sandık konur…
Bir taşla iki kuş böyle vurulur…
Bu hesaplarla ne kurtulur.
Bulgaristan’da yaşamını sürdüren Türkler açısından ne kadar faydalı olunur.
Hesap politikaları ile sürdürülen siyasi polemikler son bulur mu?
Türk-İslam kültürüne hizmet edecek,sosyal ve ekonomik gelişmelerle refahı yükseltecek,
Türk – Bulgar düşmanlığını körüklemeden, barışçıl bir düzen içerisinde yaşamanın mümkünatını sağlayacak,
Türk Birliği’nin korunması yönünde politikalar üretebilecek tarafı iyi tespit edip, bu yönde hareket etmek gerek…
Siyaseti bir ayna, siyasetçileri de toplumun o aynaya yansıyan görüntüsü gibi düşünelim.
“Üzüm üzüme baka baka kararır" misali, bu siyaset aynasında toplum ve siyasetçiler de birbirine baka baka kararır.
Bu kararmayı önlemek adına;
Öncelikle toplum olarak bilinçlenmeli ve aydınlanmalıyız.
Bu mantık doğrultusunda tercihlerde bulunmalı ve özellikle de gelecek neslimizi çok iyi yetiştirmeliyiz diye düşünüyor, hayırlı olmasını diliyorum…
 Asiye UMUT

4 коментара:

Анонимен каза...

Neden net ve açık sözlü olamıyoruz...Neden hep imalı yaklaşıyoruz....neden hepimizin derdi hep ayni iken,Analarımızın bizler için umutları ve göz yaşları hep ayni iken...Neden açık ve net olarek..Yeter artık demiyoruz da hep kıvrak davranıyoruz anlayamıyorum da diyemıycem-anlıyorum da nezamana kadar böyle kıvırtıp durucaz kestiremiyorum ..daha kaç nesil zarar görmesi gerekir...ha cesaret...ha biraz gayret...Biz Türk müyüz..bize mert olmak yakışırken... neden..eh, yazmıyorum ya.....Yeter artık ,Lanet olsun şu DPS/HÖHe,şu ajanlara neden diyemiyorsunuz açıkça....

Анонимен каза...

Uzumler ile siyasetçileri nasil da guzel benzetmis guzel ablamiz Asiye / sana kucak dolusu selamlar hollanda dan den hagdan Kadri ve Tahir

NURTEN REMZİ каза...

BU SORULARA CEVAP VERİN VE BİZİM PARTİMİZ DİYEREK
SEÇİİMLERDE OY ATIN.
BİZİM PARTİ, BİZE, KÜLTÜRE HİZMET VEREN, KÜLTÜR VE MUNİS ÇOCUKLARIMIZIN EMEĞİ İLE SEÇİM KAMPANYASI YAPAN DEĞİL.

bizim partimiz, onlara oy veren vatandaşa neler yaptı

bizim partimiz, onlara oy verenlerle seçimlerden sonra kaç kez görüştü

bizim partimiz, rusçuk, şumnu, razgrad,eski cuma,silistre sosyal toplum kurumlarına manevi ve maddi destek verdi mi.
bizim partimiz, Türkçe eğitimi için ne yaptı
bizim partimiz, son örgütlenen kültür, edebiyat, müzik, folklor aktiviteleri programına katılan öğretmen, çocuk ve gençlere oraya gelene kadar, ekiplerini kurarken ve gençlerle çalışırken nasıl desteklerde bulundu.

bizim partimiz,satın diploma değil, gerçekten eğitimli, entel, bilgili ve kendi düşüncesi olan aydınlarımıza ilgi gösterdi mi.

bizim partimiz, bölücülük olmaması için onlarla görüşmek isteyenlerle görüştü mü

bizim partimiz, bilim, eğitim, sanat, edebiyat ve spor alanlarında çalışan kurum ve kişilere ne yaptı.

bizim partimiz, işsiz ve çaresiz olan köylümüze ne yaptı.

bizim partimiz, değişiklik yapıyoruz demekle listelere ilk kimleri koydu
BU SORULARA CEVAP VERİN VE BİZİM PARTİMİZ DİYEREK
SANDIK BAŞINA GİDİN VEYA
SANDIK BAŞINDA BİZİM PARTİMİZE, EĞER BİZİM İSE, OY VERİN.

Анонимен каза...

Ömürsün Nurten hanım buna benzer binlerce sorular daha sorulur ama ne yazık ki hiç birisine olumlu cevcap veremeyiz - evet .sonui olarak 'bizim' partişmiz halk için hiçbir şey yapmad, sadece çetenin üyelerine yaptı

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.