понеделник, 15 април 2013 г.

ÖNEMLİ OLAN UYANMAK

Dünkü gün il merkezimiz Silistre'de bir kültürel forum gerçekleştirdik. Bence, her şey mükemmeldi. Tabi bunu beğenmeyenler de olmuştur. Bunu tartışmaya açma niyetim yok. Sadece ve sadece belirteceğim şudur, Bulgaristan Türk Kültürünün selameti açısından, bizim buralarda da bir yerden başlamamız gerekiyordu. Ama benim önderliğimde veya başka birinin, siyasetçi eliyle, ya da sivil toplum örgütünün gücüyle mi ,bunlar benim için önemsizdir. Önemli olan uyanmak tı. Bulgaristan Türk Kültürü adına bir şeyler yapmak. O bir paha biçilmez hazinedir. Büyük ve yücedir. Parçalanmayacak,tükenmeyecek ve kaybolmayacak. Ne yazık ki, bu zenginliğe, günümüzde pek çok az insan ihtiyaç duymakta. Finansal olumsuzluklar, kültürümüzü de vurmakta. Kültürel alanda da paranın hükmü geçerli.
Dün saygıdeğer dostum ve hocam İsa Cebeci yanı başımda oturuyordu .Konuğumuzdu. Hangi yazar olursa olsun,İsa beyin heyecanını ve coşkusunu kaleme alamaz. Daha sazların çınlamasın la,türkü ve şarkılarımızın seslenişin le: "Habil, bu türkü bizim yörenin,şu tambura biçimindeki saz dedelerimize ait..." demesinde bile kültürel geleneklerimize aşık olduğunun, onunla bütünleştiğinin ispatıydı. Ne yazık ki, onu ve benzerlerini ya eski rejim kovdu bizim ellerden, ya da yaprak dökümü savurdu.
Bir aralık baktım saygıdeğer Ayfer Sadık salonun kapısından giriyor. Hemen aklıma, merhum eşi Recep Sadık geldi,kendisi büyük tiyatrocuydu.Ablamızı,hoşlar hoşlamaz : "Hey, oğlum ,ne olur sizler barem erken yok olmayın! deyiverdi. Bir zamanların Tuna'nın bülbülü olan Ayfer Sadık'ı bazı gençlerimize tanıttım. Ya eşini , o koca efsaneyi günümüzde hangi gencimiz tanıyor...
Sahneye bir delikanlı çıktı ve merhum ozan Ali Bayram'ın yazdığı şiiri okumaya başladı. "Gelin, Türk dilinden utanmayalım!” demesiyle adeta kalbim fırlayacaktı. Ali baba,Ana dili sevdası üzerine çok emek sarf etti.Ya Biz?
Saatler ilerledi, gençler ardı ardına zıpladılar kıvrak oyunlarla. Naim Bakoğlu duramadı: " Habil , işte bunlar bizim Şehabettin Rahim'in eser ve mirasıdır, diyerek yüzünün ifadesi üzüntüye boğuldu. O da rahmetli oldu.
Rahmetli olan kültür ve eğitim kahramanlarımızı , bir saygı duruşunla anılmasını arzuladım. Ama bu teklifi edemedim.Daha doğrusu, istemedim . Onlar benim için ölmemişti Onlar arkada bıraktıkları eserlerinde yaşamaktadır.Yedi saat boyunca, koca bir salon, türkülerimizle şenlendi,halk oyunlarımızla zıpladı durdu. Dobruca uyanmaya başlamıştı.Gönül ister ki,artık hiç uykuya yatmasın...
Habil KURT

Yazı Kaynağı: dombira.eu

3 коментара:

Анонимен каза...

HABERTURK
Biz Turklugumizden ve Turk dilinden asla utanmadik ve satmadik halkimizi bazi hainler gibi ve asla yalaklari olmadik ve o yuzdende buletina 6 numara diyoruz bu secimlerde

Анонимен каза...

bulgaristanda DPS olmasaydı 24 saat türkçe radyo ve TV olurdu.. tiyatro çalışanları da 2000 leva maaş alırlardı ama bakıyorum da sözde türk partisi 23 yıldır bunu yapmıyor sadece ömer lütvi gibi tumba lumba kültür evleri özellikle kendine sadık kişilerden kurulmaları için elinden geleni yapıyor

ALEM каза...

HABİL BEY, SİZ HALA FARKINDA DEĞİLSİNİZ.SİZ HALA UYANMADINIZ MI........ BU TÜR FAALİYETLERE DAHA ÇOK TAKIM VE YETENEKLİ KİŞİLER KATILABİLİRDİ, İŞİ ÇOK BİLENLER VE ÇOK YAPANLAR KENARDA KALDI, ÇÜNKÜ ONLAR UYANDI. AMA NE YAZIK Kİ, BU KONUDA HALA BİRÇOK KİŞİ UYANAMADI. UYANMAK, TECRÜBESİ VE BİLGİSİ OLMAYANLARLA OLMUYOR.

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.