Çocukluğumda ekmek teknesinde hamur karan anamın bir
parça hamuru ayırıp, üstünü unla örterek maya olarak koruduğunu hatırlıyorum. O
zaman "Ak Maya" falan yani paketli nayalar yoktu. Bizim mayamız
özenle korunur, istenen olunca ancak yakın komşulara verilirdi.
Bizim maya bizim undan ve bizim sudandı. Tuzu da alın
terimiz, o da bizdendi. Bu mayada onun bunun eli, payı, hakkı yoktu. Bizim Türk
mayalı sevdamız Türk kimliğimizde yaşar ve yaşayacaktır.
Şu HÖH lideri Ahmet Doğan'ın ne kökü ne soyu bizden,
yabancı köy köpeği gibi, getirilip bağladılar bahçemize o zaman bu zaman ne
huzur kaldı ne de endişemiz bitti. İçimize çöreklenen geçip gitmeyen bir öfkeyle
yüz yüzeyiz. Yüreğimizde sızlayan aldatılmışlık duyguları gönlümüze hâkim
oluyor, rahatımız kaçtı kaçıyor.
A. Doğan'ın DS ve KGB ajanı olduğunun gazete ve
kitaplara düşmesi şan şerefimize leke oldu! Huzurumuz iyice bozuldu. Çünkü biz
hayatı beş para etmeyen tipten insanlar değiliz. A. Doğan gibi onursuz ve
vicdansız da değiliz. En başta VATANIMIZA, halkımıza, dostluk ve kardeşliğe
ihanet asla etmemişiz. Hepimiz sözün tam anlamıyla her zaman ve her yerde
onurlu mert savaşçılar olduk. Şimdi de alnımız ak, vicdanımız paktır!
İnsanlarımız nerede olurlarsa olsun adamın yüzünü kara
çıkarmaz tipten insanlardır.
Gerçek bu iken, bizim suyumuzdan olmayan, bizi
aldatarak tepeden indirilen, aramıza sızdırılan bir polis ajanı olan ve
başımıza Lider edilen A. Doğan'ın, gerçekler ortaya çıkınca hepimizin güvenini
yitirmesinden daha doğal bir şey olamaz. Liderin ilk işi güven aşılamaktır.
"Ben hak ve özgürlüklerinizin güvencesiyim!" sayfası tamamen
kapandı. Lider haklarımızın sağlanmasını, geliştirilmesini, hukuksal temellere
dayandırılmasını ve özgür Türk Pomak Müslüman kimliğimizin serpilip açarak
gelişerek güçlenmesini bizden tamamen farklı algıladı. Ruhumuzu köreltti. Onun
hedefi, bizim hepimizin insan haklarını kalıplayıp, bizi hak ve özgürlük "kapsülüne"
doldurup aç susuz ve havasız yok etmek ya da Bulgaristan’dan kovmaktır.
Bu bilince yükselen kardeşlerimizden hiçbiri A.
Doğan'a artık asla inanmıyor, onun da pili bitti, artık kimseye güven
aşılayamıyor. Görülen köy kılavuz istemez. "Doğan Saray"ında kendine
kıyanlar, intihar edenler, A. Doğan'a kör gibi tapan, ona kulluk eden pek çok
HÖH – milletvekili 2012'de partiden ayrıldı, yeni politik kimlik aramaya
koyuldu. HÖH'ün içinin boşaltıldığını görenler ürperdi. A. Doğan'ın içyüzünü açığa
vuran cephede birleşiyorlar. Onlar doğru yoldadır.
Gerçek şu ki, yitirilen güven geri kazanılamaz!
Bu asla mümkün olmayan bir şeydir. Şerefli ve cesur
HÖH'lüler ihanete uğradıkları anı asla unutamaz! A.Doğan'dan daha 90'larda, en
başta, ilk önce şüphelenenler hep tırpanlandı, hor görüldüler. Onların ve aile
üyelerinin ıhma, gelişme, huzurlu yaşama yolları tıkandı, kapandı. Partiden
kovulanlar, zorla atılanlar oldu. İşsiz kaldılar. Ekmek parası için İspanyol
donlarının çiftliklerinde işe gitmek zorunda kaldılar. Değişik yollardan öz
vatanımızı terk etmeye zorlandılar. Çok çektiler, çektikleriyle yaşarken ders
aldılar. Fakat dürüstlük ve insan sevgisi dolu vicdanları pes etmedi.
Türklükleri kırılmadı. Sürünerek algıladıkları gerçekler her birini
bilinçlendirdi.
"Hain", "ajan",
"küstah" "kahpe" lanetlerini doğru okumayı
öğrendiler. Uyandılar yeniden öne çıkıp, önderlik ruhunu yaşama çağırdılar.
BU CESUR KADROLARI BUGÜN ARTIK SADECE KIRCALİ,
RAZGRAT, GOTSE DELÇEV, SATOVÇA, BATAK, DOBRİÇ, ŞUMEN VE HASKOVO KÖY VE
KASABALARINDA GÖRMEKLE KALMIYORUZ, ONLAR HER YERDE SAF TUTUYOR, ALABİLDİĞİNE
ÇOĞALIYOR VE BUGÜN, DÜNDEN DAHA KARARLI OLUYORLAR.
A.DOĞAN'A ALDANMIŞ İNANMIŞ SOYDAŞLARIMIZ HER SEÇİMDE
100 BİNDEN FAZLA OY HİPE EDİYORDU. GÜNÜMÜZDE SOYDAŞLARIMIZ ARASINDA AĞIRLIK
KAZANAN SÖYLEV ŞU OLDU: "GÜVENİMİZ BİTMİŞTİR! KARŞILIKSIZ HİÇBİRŞEY
OLAMAZ!"
A. DOĞAN LİDERLİĞİNDEKİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLER HAREKETİNE
"HAYIR!" BU YÜKSEK HAYKIRIŞ DERNEKLERİ, BULTÜRK YÖNETİMİNDEKİ
TÜM KADROLARI YÜREKLENDİRDİ. HER YERDE BİLİNÇLİ DERMAN BULMA UĞRUNDA UYANMA
SÜRECİ ALDI YÜRÜDÜ. SOYDAŞLARIMIZIN BİRLİK VE BERABERLİĞİ YENİ BİR HESAPLAŞMA
İÇİN KANATLANİYOR! BU YENİ BİLİNÇTEKİ GERÇEK ŞUDUR:
"Güven bir kere kazanılır ve bir kere
kaybedilir. Bir kere kaybedildi mi sonsuza dek bitmiştir!"
Ahmet Doğan en güvendiği ve belki de yetenekli
kadrolarını elden kaçırmıştır.
Günümüzde artık Saraylara kapanmış başkasına
güvenmeyen hele hele Türklüğü uyanan insanımıza hiç güvenmeyen biri var. Bu
ihanetin ve güven yitirmenin bir de şu şaşmaz kuralı bilinir: "Kuşkuların
ve ihanetin bedeli bir gün mutlaka ödenir!"
Daha doğrusu ödetilir. Biz öç alma zihniyeti taşımayan
bir halkız. Fakat vicdanlarının A. Doğan gibileri kemirerek içten içe
bitireceğine kesin inanıyoruz!"
Son zamanda A. Doğan'ın bazı "kadroları"
takdir ederek güvenlerini kazanmaya çalışacağı söylentisi dolaşıyor. Bu bir ikiyüzlülük
olur.
Güvenini tamamen yitiren A. Doğan, 2011'de Türkiye Cumhuriyetinde
yaşayan Türk soydaşlarımızdan sözde tehdit almış, ona buna yazdırdığı sahte
mektupları gizli polise ve güvenliğe göstererek milletvekili sıfatıyla özel
koruma istemiştir. "Lider" DS ve KGB ajanı olarak da çok
"değerli" olduğundan hemen gece gündüz koruma altına alındı. Şimdi
Sarayı 20 kişi koruyor. "Lider" alt kattaki tuvaletlere inemiyor.
Çünkü "Saray mahzenlerinde" yani alt katta öldürülen "Ahmet
Emin"in ruhu nöbet tutuyor.
"Lider"in Sofya'ya ve memleket içine çıkması
da problem oldu. Zırhlı "Merssedec" altında ama korku dağları
koruyor. O kadar kalın zırhlı ki bu araç, kurşun bir yana, tanksavar füzeye
bile dayanıklıymış. Fiyatı 1.5 milyon leva. Ödeyen ise bir Rus şirketi, KGB-
ajanını koruyor demek. "Lider"in hayatı başkaları için çok
kıymetli olmuş. Besbelli yerine yetiştirdikleri başka biri olmadığından "kapsül"
içinde de olsa, yaşatmak istiyorlar. "Etme başkasına gelir başına!"
atasözü gerçekleşti. O, bizi "kapsülleşmek" "dürmek",
"midye" gibi yaşatmak isterken, kendisi kapsülleşiverdi. En çok
kimden korkuyor acaba!?
Bulgaristan’da Türklüğün menfaatlerinin korunması için
mi alarmda bu korumalar dersiniz? Hayır. Söz konusu olan Türklüğün ve
Müslümanlığın köküne kibrit suyu dökmektir. Rusya'nın ve başka dış güçlerin Bulgaristan’daki
çıkarlarının korunması söz konusu olabilir.
"ZIRLI LİDER" endişeli ve korkular içinde.
Liderlikten düşerse, beli kırılır mı dersiniz...Halkıyla haşır neşir olsa da
nazardan kem gözlerden korunsa, ama halktan iyice uzaklaştı, geri dönüş
olmaz...Saraylara aylar boyu giren çıkan seçmen yok. En fazla "Wisky"
"Coca Cola" arabaları girip çıkıyor.
Kırcaali'de ve Cebel'de son toplantılarda ilk 4 sıraya
"kalın enseli" koruyucular oturdu. "Zırhlı Lidere"
yaklaşmak çok zor, bu yüzden siz, şu HÖH mitinglerindeki katılımcılar bizim
insanlara benzemiyor, diyorsunuz. Bu gidişle A. Doğan'ın "halkla
buluşmalarına" yalnız polisler ve koruyucular katılabilir ve kalabalıklar
monte edilerek halkımızın, seçmenlerimizin gözlerine pembe gül tozu
serpilebilir. Bunu beklemek doğaldır. Biz artık yalan dolanın her türüne
alıştık. Ne de olsa, her şeye hazır olmalıyız.
"Zırhlı Lider" istemiyoruz derseniz,
her şey sizin elinizdedir. Oyunuzu A. Doğan gür ruhuna vermezsiniz! Olay
biter ve hepimiz "kapsülden" dürülmüşlükten" "midye"
hayatı yaşamaktan toptan kurtuluruz.
HÖH'ten bir seçim uzaklaşırsınız ve olay biter.
Biz HÖH'ten ebediyen uzaklaşamayız. O bizim evladımız,
yarattığımız en kutsal nimetimiz, göz bebeğimizdir. Ama bir seçim göz
ameliyatına benzese bile acısına katlanırız. Analarımızın bazen bebeği emzikten
uzak tutması bile kutsal sayılmaz mı? Bizim HÖH'e oy vermemiz, bilinçli
tavrımız olur. Derdiniz böylece biter. Yani rahatlamış oluruz. Bu seçimde
derneklerimizin sesine kulak verelim. O bile yeterlidir.
Bu "Zırhlı Lideri" soymak, gerçekleri tüm
halka göstermek, A. Doğan'ı da çok arzuladığı "Yeni Zellanda'ya ebedi
tatile göndermek için en kısa yolu seçelim! Bu yol sizin seçim sandığına
oyunuzu isabetli atmanızdır! Bilinçli olmanızdadır!
El ele verip bu zırhlı
illetten kurtulmanızdır. HÖH bizimdir, "zırhlı lider" değil!...
20 коментара:
Önümüzdeki seçimler zırhlı liderin ve çevresinin sonu olacaktır. Türk ve Müslüman halkın mayasından gelen gerçek liderlerin yolu açılmış olacak.
Rafet bey her zaman herkesten bir adım ileride olmayı ve cesur adımlar atarak yeni ufuklar açmayı başarıyorsunuz .Tebrikler.
HABERTURK
Sayin Rafet bey kardesimizin anlatimini cok yerinde buluyoruz ve kutluyoruz kendisini.
Fakat Rafet bey sizin kircaalihaber sitesinde yorumlarinizla orada olmanizi kiniyoruz.
Höhun propagandasini ve yalakaligini yapan kisilerle ve sitelerinde yer almaniza karsiyiz ve gerekeni yapmanizi ve sizi o site sahibinin ve cevresinin kullanmasina izin vermemelisiniz..
Karar sizin,biz sizi hainlerin ve yalakalarin ve halkimizi kullanip kendi cikarlari icin calisan kisislerin yaninda olmanizi yadirgiyoruz.
Saygilarla ve basarilarinizin devamini diliyoruz hainlerin ve yalakalarin ve Pavellerin olmadigi bir ortamda...
bunları yazabılen biri cıktı
helal tebrıkler
bunu da gorduk ye şukurler olsun
Prostak! Ya go napi6i i na bulgarski tova da te vidim! (Neriman Dereli)
Prostak! Ya go napi6i i na bulgarski tova da te vidim! (Neriman Dereli)
....neden bulgarca yazsinki siz Turk degilmisiniz yoksa?
Küfür etmek acizliktir.
Size yazdığınız hakaret ve küfürleri aynen iade ediyorum.
Kişi karşısındakini kenndisi gibi bilir... ve Hakaret ve küfür sizin acziyetinizi gösterir. Aksi taktirde, HÖH içinde Ahmet Doğan'a inanıp güvenip mücadele den insanlar olarak, O ve Onun yanındaki bir çok kişinin alenen Bulgar Ajamı olduğu ortada iken, Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir Türk-Müslüman aday seçime kaılmışken, önce gizli sonra da açıkça Komünist adayı destekleyen HÖH ve Ahmet Dogan hakkında bizim yıllara dayanan tecrübelerimize ve bilgilerimize dayanan tespitlerimizi içeren yazımıza cevap verirdiniz...
Siz beni ya da benim fiziki özelliklerimi yazmak yerine yukarıda HÖH ve Ahmet Doğan hakkındaki iddialara cevap veriniz... Gerçekler, milletimize Bulgaristan Türklerine yıllardır yapılan kötülükler, yaşatılan hayal kırıklıkları, yalanlar, ihanetler er geç tamami ile olmasa da ortaya çıkacaktır. Ne düzmece suikastler ne de tehdit, şantaj, hakaretler bu gerçekleri Bulgaristan Türklerinin bilmesi, görmesinin önünü alamayacaktır..
Rafet ULUTURK
Rafet Ulutürk, öküz ve kara cahil olduğun 1000000,cu kez ortaya çıktı. İki yüzlüler, zaman gelecek, bunun cevabınmı vereceksiniz. Sen de, o Korman domuzu da, öbür satılmış manyaklar da. Ajan hikayelerinle de artık komik oluyorsunuz, sizin gibi beyinsiz mi olsaydı götlek herifler. Asıl ajan sizsiniz, bulgar uşakları, göt yalayıcıları. Allah sizi domuz eder inşallah. Admin, öküzler bunu okuduktan sonra, sil çocuğum.
Güzel bir yazı, tebrikler Rafet beye. Ahmet Doğanın ajan olduğunu yazıp çizmek ile kara cahillik arasında da bir bağ kurabilmiş değilim. İt ürür kervan yürür demiş eskiler, Ahmet Doğan asalağından kurtuluncaya kadar devam etmek lazım.
2013ce sen kendini ne saniyorsun kara cahil,kufur etmekten baska Jivkov,un ajan itlerinin yalakaligini yapmaktan basak sen ne biliyorsun ki,sen ve senin gibilerinden bir gun gelecek Halkimiza hesap vereceksiniz ,bunu aslaa unutmayin.Rafet cok dogru yorum yapmis,kendine ders cikaracagin yerde cahil oldugun icin cevap veremediginden hemen kufure bas vuruyorsun alcak herif.O genci cesaretinden dolayi(cocuk tabancasiyla da olsa bir mesaj vermistir Jivkov,un itlerine)halk olarak kutlariz.DPS ,yi Jivkov,un itlerinin zengin olsunlar diye kurmadik,halkimiza hizmet etsinler diye kurduk,anladin mi yalaka herif.
Küfür etmek acizliktir.
Size yazdığınız hakaret ve küfürleri aynen iade ediyorum.
Kişi karşısındakini kenndisi gibi bilir... ve Hakaret ve küfür sizin acziyetinizi gösterir. Aksi taktirde, HÖH içinde Ahmet Doğan'a inanıp güvenip mücadele den insanlar olarak, O ve Onun yanındaki bir çok kişinin alenen Bulgar Ajamı olduğu ortada iken, Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir Türk-Müslüman aday seçime kaılmışken, önce gizli sonra da açıkça Komünist adayı destekleyen HÖH ve Ahmet Dogan hakkında bizim yıllara dayanan tecrübelerimize ve bilgilerimize dayanan tespitlerimizi içeren yazımıza cevap verirdiniz...
Siz beni ya da benim fiziki özelliklerimi yazmak yerine yukarıda HÖH ve Ahmet Doğan hakkındaki iddialara cevap veriniz... Gerçekler, milletimize Bulgaristan Türklerine yıllardır yapılan kötülükler, yaşatılan hayal kırıklıkları, yalanlar, ihanetler er geç tamami ile olmasa da ortaya çıkacaktır. Ne düzmece suikastler ne de tehdit, şantaj, hakaretler bu gerçekleri Bulgaristan Türklerinin bilmesi, görmesinin önünü alamayacaktır..
Rafet ULUTURK
bos ver baskan atin iyisine duru yigidin iyisine deli derlermis. sikma canini bir gun gelir anlarla
kimin ne oldugunu napalim kapasite meselesi
unutmayalim ki: biz cahil dindar dedenin , komunist babanin ateist sayilabilek evlatlariyiz
Küfürden hakaretten başka bir laf söyleyemeyen, karşıdaki insanlara ve iddialara cevap verbilmekten aciz, fikirsiz, düşüncesiz, sadece aklı, beyni ve ceplerini doldurmaktan başka bir işe yaramayan kişiler bu haytta neye ve kime yarar ki.....
Evet, Ahmet Doğan suikast ile kahraman olacaktı, öyle mi? 'Yalancının mumu yatsıya kadar yanar' derler. Yatsıya kadar da yanmadı ve yalan da ortaya çıktı. Bundan önceki bütün yalanlar ve oyunlar gibi... Bulgaristan içişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, suikast girişiminde ( !!! ) kullanılan silahta kurşun yoktu. Peki, bu suikast sebaryosu ne için idi?
... Bunca yaygara, gürültü patırdı ve yalana rağmen, hala aynaya bakmak ya da kimlerin peşinde koşup, kimlere hizmet edenlere, hizmet edildiğnin farkında olma zamanı gelmedi mi sizce? Ha, Bulgar Gizli Servisi Ajanı olduğu deşifre olan A. D. gitti. Ha, Bulgar Gizli Servisi Elemanı olduğu deşifre olan L. M. geldi... Ne farkedecek sanki... Olan yine, kendilerini Türk olarak gösteren ama kalbi, ruhu, beyinleri Türk dışında güçlere hizmet edecek olanlar geldi... Küfür etmek yerine biraz daha hayatı, olayları ve insanları doğru dürüst anlamaya çzömeye çalışın. Yoksa hala köleliğe devam edeceksiniz. Ama biz gözlerimizi açtık, ne ajanlara, ne hainlere beyinlerimizi esir etmeyeceğiz. Bulgaristan Türkleri, komünist, marksist ve ateist beyinlilerden, Türkün partisi ya da sözcüsü görünenleerden ancak Bulgaristan Türklerine ve Bulgaristan'da yaşayan Müslümanlara en büyük zararı veren bu parti ve temsilcilerinden kurtulasıya kadar mücadelemiz sürecek.... Görene gün ışımıtır. Güneş çok yakında doğacak....
arkadaslar bende okudum
yanlız anlayamadım bu cocuk bu zamanlamayı ve bunca yerleri geziyor da nasıl neyle geziyor
ne çalışıyor bu çok mu zengın
ben takip etmekte zorluk çekiyorum
ya o bukadar dunyayı nasıl gezıyor
onu bılen varmı kım bunun gezılerınız karsılıyor
işte burada problem var
bunu destekleyenı bulursanız bunun kıme calıştını da bulabılırsınız
benden soylemesı
Ahmet Doğanın masraflarını kimin karşıladığını ve kimler için çalıştığını bulmuş muydun kardeşim benim? Bulmuş isen Ahmet Doğanın kimler için çalıştığını ve kendisini kimlerin desteklediğini bizler ile de paylaşabilir misin?
Evet arkadaslar bunlar hepsi aynı
burada tek sey var onlar varken bıze burada ekmek yok hepimiz baska kapıya...
Utanmaz!!! Gel de Bulgaristanda mertlik goster! Bulgaristandan "Vakif" mallarini sattin diye kactin, Tr de kahraman kesildin! Turk milletini satan asil sensin! Hayatinda kime ne yardimda bulundun da, Bg turkleri icin hakaretlerde bulunuyorsun?Ne hakkin var? Utanmaz!!!
HAYDI BULTURK PARTİ KURMANIZI ISTIYORUZ
HAYDI SIRA SIZDE GÖRELİM SİZİ
BU ^2013 genel secimlerde sizlerin desteklediği veya kuracağınız partiye oy vermeye hazırız
BU BİZİM SİZE SÖZÜMÜZ
BİZ BU SEÇİMLERDE BULTURK'e OY VERMEK İSTİYORUZ
Eskiler ajan komünist de yenilerin farkı ne. Bence Tr AKP zihniyeti ve Bg GERB tarafından destekleniyor ve zaten zayıflamış olan Türk hareketini daha da bölüp yok etme amacı güdüyorlar. Tr den gödümlü dini cemaatler hareketin içindeler Zaman destekli. Bizde Kemal Derviş ajan diye kötülendi ve seçilen Erdoğan Türkiyeden Türklüğü silmek üzere...Bence her sakallıyı dedeniz sanmayıp sarılacağınız kişileri iyi seçin derim naçizane. Saygılarımla!
Синът на Касим Дал – 21-годишният Исмаил, станал милионер с 9 имота по времето на НДСВ и ДПС
петък, февруари 22
Синът на Касим Дал е придобил солидно имотно състояние, докато ДПС беше два мандата в управлението на страната. Бившият втори беше изключен миналата година заради отправени персонални критики към лидера Ахмед Доган. Неотдавна Дал учреди своя формация - "Народна партия свобода и достойнство", и стана един от петимата зам.-председатели.Справка от Имотния регистър показва, че 21-годишният тогава Исмаил Дал се е уредил с множество имоти по време на правителството на НДСВ. Затова са му помогнали връзките на баща му с тогавашния областен управител на София Росен Владимиров, уверяват депутати от ДПС, пише "168 часа".
Според документите през март 2003 г. Дал-младши е закупил на атрактивни места в София два големи апартамента - с площ съответно 173 и 144 кв. м, заедно с дворно място от 748 кв. м, както и шест тавански помещения. Само месец по-късно той сключил сделка с областната управа на София-град за замяната на жилищата. От документите обаче не става ясно, какво е получил синът на Дал от заменката
Публикуване на коментар
Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.