сряда, 23 януари 2013 г.

Ana derler adına

Cennet anaların ayaklarının altındadır.
Hz. Muhammed



Ana derler adına
Doyulmazdır tadına
Benzemez hiç bir kadına
Kadına örnek ANA
Mayıslar yaklaştıkça analarımızı anımsarız. 1989 Mayısında totaliter rejim kazanını çeviren ve kaynak çorbayı T. Jivkov’un başına döken analarımızı hatırlarız. Analarımız anadilimizde ayaklanmışlardı...
O zaman, tarihte görülmemiş bir cesaretle yüreklenen Analarımızın karşına dikilenler biz üzüldükçe sevinen kötü insanlardı. Zırhlı olsalar da yüreksizdiler. Acı tatmamış canilerdi. Ruhları satılmış kölelerdi.
1989 Mayısında öyle bir açmıştı ki, bahar: hayatı yaşanmadan geçenlere mutlu günler müjdeler gibiydi! Goncalarla kaynaşmış açmaya yürüyenler, erkekleri zindanlarda, hücrelerde, kamplarda, erkeksiz evlerini yaşatan mert kadınlardı. Ne var ki Bulgaristan Türk kadınını yalnızlığın, erkek açlığının boşluğuna atıp yok etmek isteyenlerin hesabı yanlıştı. Zalim düşman, hepimizin sabrını sınarken, hepimizi ezerken annelerimizin annelik içgüdüsünü, kızlarımızın sevdalandığı duygusunu öldürmeye çalıştı.
Zamanın yerini yeni zaman almış kadın ve kızlara mal muamelesi yapıldığı çağlar çoktan aşılmıştı. Bulgaristan Türk kadınını yalnızlık karanlığının, erkek açlığının boşluğuna atıp boğmak isteyenlerin hesabı yanlıştı. Ezildikçe sertleşenlere bilgelik yükleniyordu. Evlerde, köylerde ocaklar sönmedi. Yumuşak ve sıcak mizaçlı Türk kadınında sezilmeyen ve bilinmeyen muhteşem bir ruhsal derinlik vardı. Analarımızın ayakta kalma, soyu yaşatma becerisini kırmak, atomu parçalamaktan zordu. Korku kültürüne tanıdık bildik yaklaşımına set çekti. Baskıcı zorbalara tahammül etti ve sonunda göğüs gerdi. Korkunun hayatı yönetmesine yol vermeyenler sevgiye kucak açtı. En büyük zenginlikleri birbirlerine olan güvendi. Bu güvenden birlik, kahramanlar ve zafer doğdu.
Hala bu analarımızı anlayamayanlar var: Türkler Vatanını bütün kalbiyle severler. Çünkü burası onlarında vatanıydı.
Başka bir Vatan aramayanlar şimdi de buradayız. Köyler boşalıyor, şehirler küçülüyor ama biz yaşlı analarımızla beraberiz.
Atalarımızın mezar taşları da burada, soysuz değiliz, kökümüz Vatan toprağından taa Tanrı dağlarına uzanır.
Son zamanda emekli olduk ama hayatı tatil edemiyoruz. Aklı karıştıran şey arzular. Huzurdan başka isteğimiz yok. Zamanın tüm akılsızları iyileştireceğinden şimdi de umutluyuz. Bizi yaralayan zaman olmuştu, iyileştiren de zaman olacak. İnançlıyız!
Kimseye ihanet etmedik.
Hele, hele, Vatana!
Annelerimiz her şeyi görür kalpleriyle. Vicdanımız da öyle...
Dertlerin derdi anadil olsa da, yine Annelerdir umudumuz.
Anne kalbi çocuğun okuludur. Anne dilidir, çocuğun ana dili....
Ötekilerse, İnsanlar, susarak da konuşabilirler! Diyorlar.
Geçen yüzyıl neredeyse baştanbaşa sustuk, bu yüzyılda doğru yolu bulup yürümek, anadilimizde bol bol konuşmak, istiyoruz. Seçimimiz kesindir. İki doğru yol yoktur. Anadilli cennet istiyoruz!!!
Nafiye YILMAZ

5 коментара:

Анонимен каза...

Kim ne derse desin, çocuğa eğitim veren annedir, ama bugünkü anneler maalesef / kusura bakmasınlar /yüzde 50 sinin kafaları dağnık , allah yardımcıları olsun...

Анонимен каза...

Bunlar hepsi akp li HÖH dusmanlarıdır
bunların sonu yakın

Анонимен каза...

Hanımefendı çok guzelsınız amma bu oyunlara gelmeyın
Siz akıllı birine benziyorsunuz
ne olur HÖH un dısına çıkmayın
Turkleri bolmeye alışmayın
Siz bölücü kervanına katılmayın yazık olacak

Анонимен каза...

Doğru olan sayın 15,47 HÖH un dışına ajanlar çıksınlar ki halk HÖH de kalsın geri kalan YALAN

Анонимен каза...

HÖH çuler bırlesmışler
ya karsı olanlar nerede
yeter artık yeter

Публикуване на коментар

Забележка: Само членове на този блог могат да публикуват коментари.